"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/3 E., 2024/84 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... ve Hazine vekili Avukat ... ........... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu 166 ada 879, 1434 ve1435 parsel sayılı taşınmazlarla Düzoba Yaylası olarak bilinen yerin mera vasfında olduğunu, kadimden bu yana müvekkili köyün kullanımında olduğu, taşınmazlarda çadır, ağıl ve mezarlarının bulunduğunu, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını belirterek; davaya konu 879 parsel sayılı taşınmazın Mursal ve Ambarcık Köylerinin, 1434 ve 1435 parsel sayılı taşınmazların ve ..............Köylerinin,.......... Yaylasının ise .......... ve .............Köylerinin müşterek merası olarak tahdidine, tahsisine ve tesciline, mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, Mursal Köyü vekili ve Hazine vekili davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.03.2015 tarihli ve 2016/7331 Esas, 2017/1007 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 14.02.2017 tarihli ve 2016/7331 Esas, 2017/1007 Karar sayılı kararıyla infaza elverişli hüküm kurulmadığı belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3.Mahkemenin 30.01.2020 tarihli ve 2018/295 Esas, 2020/36 Karar sayılı kararıyla bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı Hazine vekili, davalı ... Köy Tüzel Kişiliği vekili ve davalı ... Köy Tüzel Kişiliği vekili temyiz etmişlerdir.
4. Dairemizin 27.12.2022 tarihli ve 2022/5872 Esas, 2022/8071 Karar sayılı kararıyla; davacı köyün dava konusu taşınmazlarda kadim yararlanma hakkı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili aşamalardaki beyanlarını tekrarlayarak kadimlik yararlanma ve kullanma iddiasının mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile ispatlandığını, davacı ... ile Hacıosmanlılar Köyünün aynı Köy olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, meranın aidiyetinin tespiti ve mera olarak sınırlandırma istemlerine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kununu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Yargıtay duruşma vekâlet ücreti olan 28.000,00 TL'nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi