Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4613 E. 2025/312 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davası ile bu sözleşmenin iptali istemli karşı dava.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozmaya uygun olarak verdiği nihai kararında, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmayla karşı taraf lehine kazanılmış hak doğmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/53 E., 2024/65 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı ... vekili ile davalı- karşı davacı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL ve BİRLEŞTİRİLEN DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.02.1989 tarihli satış vaadi sözleşmesinde vaat borçlusu davalı ...’un ... Köyü, 6 parsel sayılı taşınmazda murisi ...'dan kendisine intikal edecek miras payının tamamını davacıya satmayı vaadettiğini, 04.11.1986 tarihli satış vaadi sözleşmesinde ise davalılar ..., ..., ... ve ...’un 6, 30, 31, 90, 110 ve 135 sayılı parsellerde murisleri ...’dan kendilerine intikal edecek miras paylarının tamamını, 240, 269, 270 ve 479 sayılı parsellerde ise adlarına müştereken kayıtlı paylarının tamamını davacıya satmayı vaat ettiklerini belirterek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.

II. KARŞI DAVA

Karşı davada davacı ... vekili, satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğradığını, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelin ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını belirterek satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. CEVAP

Davalılar tarafından davaya cevap verilmemiş, davalı- karşı davacı ... vekili duruşmadaki beyanlarında özetle; zamanaşımı, vekaletin kötüye kullanılması ve satış vaadinin geçersiz olması nedenleri ile davanın reddini savunmuştur.

IV. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.12.2013 tarihli kararı ile; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen kararın, davalı-karşı davacı ... ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 09.12.2014 tarihli, 2014/10847 Esas - 2014/14066 Karar sayılı ilamı ile "...Dosya içerisindeki Yumurtalık Tapu Müdürlüğünün 14.12.2006 tarihli yazısına göre de dava konusu 240, 269, 270 ve 479 parsellerden yenileme ve ifraz sonucu başka ada ve parsel numaralı taşınmazların oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle asıl davadan tefrik edilen parseller hakkında ve bu parsellerden oluşan yeni tapu kayıtları da getirtilerek 04.11.1986 tarihli satış vaadi sözleşmesi göz önünde bulundurularak usulüne uygun şekilde bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden tefrik kararı ile davada pasif dava ehliyeti kalmayan ... hakkında ayrıca satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı olmadığından davanın reddine karar verilen 6, 30, 31, 90, 110 ve 135 parsellerden oluşan taşınmazlar yönünden infazda tereddütlere yol açacak şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

V. İKİNCİ BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 28.03.2018 tarihli kararı ile; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

A. İkinci Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 01.10.2019 tarihli, 2018/4845 Esas, 2019/6051 Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece karşı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, davalı ... yargılama sırasında öldüğünden mirasçıları davaya dahil edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu ve pasif tapu kayıtları üzerinden infaza elverişsiz hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün yeniden bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.02.2024 tarihli kararı ile; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı- karşı davacı ... vekili ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

Davalı- karşı davacı ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Sözleşmenin zamanaşımına uğradığını,

b. Sözleşmede yazılı bedelin davalı ...’nın murisi ...’e ödenmediğini,

c. Muris Yurdagül’ün vekili ile davacının el ve işbirliği içinde olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu,

d. Dava konusu taşınmazların zilyetliğinin davacıda olmadığını ileri sürmektedir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Sözleşmenin zamanaşımına uğradığını,

b. Sözleşmede yazılı bedelin davalı ...’ye ödenmediğini, bilirkişi tarafından tespit edilen taşınmaz değerlerinin hatalı olduğunu,

c. Davalı ...’nin vekili ile davacının el ve işbirliği içinde olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu,

d. Dava konusu taşınmazların zilyetliğinin davacıda olmadığını ileri sürmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl dava ile birleştirilen dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, karşı dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve dahili davalı ...’ün gerekçeli karar başlığında yer almamasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla; davalı ... vekili ile davalı- karşı davacı ... vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ile davalı- karşı davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.