Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4881 E. 2025/505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını iddia ettikleri taşınmazlar için el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazları mülkiyetin elde edildiği tarihten ödemelerin gerçekleştiği tarihe kadar zımni muvafakat ve müteakip dönem yönünden ise esaslı unsurları oluşan sözlü kira sözleşmesi kapsamında tasarruf ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uyarak davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/116 E., 2024/281 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu 3914 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan 2 numaralı bağımsız bölümün müvekkili ...’ya ve 3 numaralı bağımsız bölümün ise diğer müvekkili ... adına kayıtlı olup davalı tarafından 21.02.2019 tarihinden itibaren haksız şekilde kullanıldığını belirterek; el atmanın önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazlar üzerinde ticari işletme faaliyeti yürütüldüğünü, murisin vefatından sonra davacılar ve dava dışı annelerinin işyerinin işletme hakkından noter huzurunda feragat ederek işletmenin davalıya devrinin sağlandığını, davalının haksız işgalci olmadığını, davacıların gayrimenkullerin kullanımına feragatnameler ve fiili taksim ile onay verdiklerini, rızanın geri alındığına yönelik herhangi bir bildirim yapılmadığını, vekil edenin kötüniyetli olmayıp her bir bağımsız bölüm için 2020 yılı Ocak ayından itibaren ayrı ayrı 1.500,00 TL kira ödemesi yaptığını ve bu ödemelere davacıların bir itirazının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli kararıyla; her iki davacı yönünden de ayrı ayrı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19.12.2022 tarihli kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 19.12.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Mahkemece davalının dava konusu taşınmazları mülkiyetin elde edildiği tarihten ödemelerin gerçekleştiği tarihe kadar zımni muvafakat ve müteakip dönem yönünden ise esaslı unsurları oluşan sözlü kira sözleşmesi kapsamında tasarruf ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilâmına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde;

1.Taşınmazların mülkiyetinin müvekkillerine ait olduğunu, davalının müvekkillerine kira ödemesi yapmadığını, verilen kararla Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini,

2.Davalının kullanımının haklı bir nedene dayanmadığını, yazılı veya sözlü kira sözleşmesi bulunmadığını, davalının üstün nitelikli bir hakkının bulunmadığını,

3.Müvekkillerinin bu davayı açarak kullanıma rızalarının bulunmadığını açıkça ifade ettiklerini,

4.Sözleşme ilişkinin varlığının kabulü hâlinde davalının 21.02.2019 tarihinden itibaren ödeme yapması gerektiğini, böyle bir ödemenin bulunmadığını beyan etmektedir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.