Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5002 E. 2025/1086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların haksız işgal ettikleri taşınmazdan tahliyeleri ile ecrimisil, aidat ve pişmanlık akçesi taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın ilk temyiz aşamasında hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi nedeniyle bozma kararı verilmiş, bozma sonrası mahkemece davacı ile davalılar arasında akdedilen adi yazılı sözleşmenin davalıların temerrüdü nedeniyle feshedildiği, bu nedenle davalıların haksız işgalci oldukları, davacının ecrimisil ve aidat alacaklarının kabulü gerekirken, fesih davalı tarafından yapılmadığı için pişmanlık akçesi talebinin reddine karar verilmiş ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca, bozmaya uyularak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/122 E., 2024/330 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava konusu 12 numaralı dairenin haksız olarak davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek; davalıların dava konusu daireden tahliyesine, haksız müdahalenin men'ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 43.453,20 TL ecrimisil, pişmanlık akçesi ve aidat bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “davanın kısmen kabul-kısmen reddine, 12 numaralı bağımsız bölüme davalıların müdahalelerinin men'i ile taşınmazlardan tahliyelerine, davacının kira alacağı talebinin kısmen kabulü ile 34.168,50 TL'nin 14.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının aidat alacağı talebinin kabulü ile 3.280,00 TL'nin 14.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının pişmanlık akçesi talebinin reddine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince karar onanmış, karara karşı davalı ... karar düzeltme başvurusunda bulunmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesince; “davalı ...’a yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olup, Dairenin onama ilamının kaldırılmasına karar verilerek, davalı ...’ın karar düzeltme dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü ile hukuki dinlenilme hakkı gereği davalı ...’a dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğinin sağlanarak iddia ve savunmalar çerçevesinde bir karar verilmesi” gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “davacı ile davalılardan ... arasında mevcut 22.10.2011 tarihli adi yazılı sözleşme gereğince 12 No.lu bağımsız bölümün satışının davalıya vaad edildiği, davalının sözleşmede kararlaştırılan şekilde taşınmazın taksitlerini ödemeyi kabul ettiği, taşınmazın 22.10.2011 tarihinde davalıya teslim edildiği, davalının sözleşme gereğince ödeme planı ve senet teslim bordrosunda belirtilen vadelerde belirlenen miktarda ödemeleri yapması gerekirken ödeme yapmadığı ve dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ... ile birlikte bedelsiz kullanılmaya devam edildiği, sözleşmede kararlaştırılan edimlerin hiçbirinin yerine getirilmemesi nedeni ile davacı tarafından sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmasına göre dava konusu taşınmazı haksız işgalci olarak kullanan davalıların teslim tarihinden itibaren dava tarihine kadar ecrimisil bedelini ödemekle yükümlü olduğu; taraflar arasındaki sözleşmenin 5.6. maddesi gereğince toplam satış bedelinin %10'u oranında pişmanlık akçesi tespit edilmiş ise de sözleşmenin davalının temerrüdü nedeniyle davacı tarafından feshedildiği, feshin davalı tarafından yapılmamış olması nedeniyle sözleşmedeki pişmanlık akçesi talebi yönünden gerekli şartın oluşmadığı, davacı, taşınmazın davalılar tarafından kullanıldığı dönemde aidat bedellerini ödemekle yükümlü olduğundan yapmış olduğu bu ödemeleri taşınmazı haksız olarak kullanan davalılardan isteyebileceği, faiz talebi yönünden önceki hükümde olduğu gibi ıslah tarihinin esas alınması gerektiğine” değinilerek davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı ...’in ilk kararı temyiz etmediğini, lehlerine usulü kazanılmış hak oluştuğunu, ecrimisil miktarının hatalı hesaplandığını, pişmanlık akçesinin ödenmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı ... temyiz dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, taşınmazı diğer davalının kullandığını, kendisinin bilgi ve rızası olmadan, boşanma aşamasında taşındığını, davacının da 21.669,78 TL aldığını beyan etmiş olup bu bedelin mahsup edilmesi gerektiğini, aidat alacağının talep edilemeyeceğini ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, el atmanın önlenmesi, ecrimisil, aidat alacağı, pişmanlık akçesi talebine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, onama harcı davalıdan peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.