Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5062 E. 2025/304 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkin yargılamada, istinaf incelemesinde kesinlik sınırının belirlenmesinde usul hatası yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl davada tespiti istenen yapının değeri ile ödenen harç miktarı arasındaki fark gözetilerek ve istinaf kesinlik sınırının hatalı hesaplandığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin usulden ret kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2480 E., 2024/2628 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/259 E., 2024/220 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davanın davacısı-birleştirilen davanın davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl davada sunduğu dava dilekçesinde; taraflar arasında Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1809 Esas sayılı dosyasında açılmış ortaklığın giderilmesi davası bulunduğunu, davacının Ordu ili, Gülyalı ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 574 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı ... ve dava dışı ... ile birlikte malik olduklarını, davaya konu taşınmazda bulunan 2 kat ve 1 bodrumdan oluşan yapının bodrum ve 1. katının davacı ve davalı ...'a babalarından kaldığını, taraflar arasında 2009 yılında bu taşınmazın kime kalacağı hususunda anlaşma yapıldığını ve anlaşmaya göre kardeşlerin kura çekeceği ve kurada bu evi çeken kardeşin diğer kardeşe hissesinin bedelini vereceğinin kararlaştırıldığını, yapılan kurada dava konusu baba evi olan bodrum ve 1 kat yapının davacıya düştüğünü ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının (bodrum ve zemin katının) davacı adına tespitine, olmadığı takdirde yapıda yapılan iyileştirme ve yenileme bedellerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleştirilen Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/402 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; Ordu ili, Gülyalı ilçesi, Mustafalı Mah., ... Mevkii, 574 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan yapının (bodrum ve zemin kat ile birinci kat) muhdesatının davacıya aidiyetine, davacı adına tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Birleştirilen davada davalı ... cevap dilekçesinde; açılan ortaklığın giderilmesi davasında dava konusu muhdesatın davacıya ait olduğunu kabul ettiği için kendisine karşı dava açılmaması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.

3.Birleştirilen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ortaklığın giderilmesi davasında dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunu 28.03.2022 tarihli beyan dilekçesi ile kabul etmiş olsalar da davacının müvekkilinin muhdesat iddiasını kabul etmemiş olması nedeniyle duruşmada beyanlarından dönerek davacının muhdesat iddiasını kabul etmediklerini, babalarından kalan evin müvekkili ile kardeşi davacı arasında yapılan kura sonucunda müvekkiline kaldığını ve müvekkilinin davacının evdeki hissesine karşılık 10.000,00 TL ödemesi üzerine dava konusu taşınmazın davacı tarafından yaptırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fen bilirkişi raporuna ekli haritada "B" harfi ile gösterilen iki katlı evin davacı ... tarafından meydana getirildiği, bu hususun davalılardan ... tarafından ortaklığın giderilmesi davasında kabul edilmesine rağmen kendisine dava açıldığından bu davalı yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği, birleştirilen dosyada davalı ... ise ortaklığın giderilmesi davasında ...'un muhdesat iddiasını kabul etmesine rağmen sonrasında bu iddiaya itiraz ettiği, davacı ... tarafından yapılan bir evin/muhdesatın bulunmadığı, davacı ...'nın tespitini istediği evin davacı ... tarafından değil davacının babası tarafından meydana getirildiği, davacının sadece yapıyı iyileştirici müdahalelerde bulunduğu, tarafların murisleri tarafından ev yaptırıldıktan sonra davacının taşınmaza iyileştirici nitelikteki tadilat yapmasının kendisinin muhdesaatı yaptığı anlamına gelmeyeceği, buna ilişkin sebepsiz zenginleşme/tazminat talebinin ise ortaklığın giderilmesi davasından sonra ... niteliğinde açılacak dava ile ileri sürebileceği, dolayısıyla davacı ...'nın davasının reddine, birleştirilen dosyada davacı ...'un davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada reddedilen dava değeri 20.520,64 TL olup karar tarihi olan 23.05.2024 tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 28.250,00 TL'nin altında kaldığı anlaşıldığından asıl dava yönünden davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2, 352/1. maddesi gereğince usulden reddine, birleştirilen dava yönünden; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Asıl dosyada davacı, birleşen dosyada davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu bodrum ve zemin kattın kime ait olacağı hususunda tarafların murisin vefatının ardından anlaşma yaptıklarını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 677. maddesi uyarınca da bu sözleşmenin geçerli olduğunu, sözleşmenin yapıldığı 2009 yılında yaklaşık 35 senelik olan yapının harabe niteliğinde olması nedeniyle müvekkili tarafından yapının iç-dış komple yenilendiğini, müvekkilinin yapıyı sıfırdan inşa ettiğini, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Kanun'un 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.

Asıl davada davacı taraf, davalı ... ve dava dışı ... ile birlikte malik oldukları Ordu ili, Gülyalı ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 574 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki yapının bodrum ve 1. katının kendisine ait olduğunun tespitini, olmadığı takdirde yaptığı iyileştirme ve yenileme bedellerinin tespiti ile bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davanın açılışı sırasında alınan harç ile yargılama sırasında davacı tarafça asıl dava için yatırılan tamamlama harcı toplamı olan 665,27 TL'nin Mahkemece 38.955,00 TL dava değeri üzerinden alındığı, tespiti istenen yapının değerinin de 147.487,00 TL olduğu dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesince, davacının harca esas dava değerinin 20.520,64 TL olduğunun belirtilerek bu miktar itibariyle dosyanın istinaf incelemesi kesinlik sınırının altında kaldığına dair değerlendirmesi hatalı olup esastan bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken usulden ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.

Bozma nedenine göre de asıl dosyada davacı, birleştirilen dosyada davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre asıl dosyada davacı, birleştirilen dosyada davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.