Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5115 E. 2025/471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından haksız olarak kullanılan taşınmaz için talep edilen ecrimisil miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun şekilde ecrimisil hesabı yaptığı, hükümde ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/253 E., 2022/563 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 1976 ada 29 parsel sayılı taşınmazda bulunan 49 numaralı bağımsız bölümün müvekkillerine mirasbırakan ... ...'dan intikal ettiğini ve davalının taşınmaza tecavüzde bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.03.2016 tarihli kararıyla; davanın kısmen kabulüne, 28.03.2007 - 05.11.2010 tarihleri arası dönem için 36.909,74 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Mahkemenin 01.03.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarihli ve 2018/2134 Esas, 2018/17023 Karar sayılı ilamıyla; “... somut olayda, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez. Mahkemece emsal araştırması yapılmamış, taraflara emsal sunmaları için süre verilmemiş, hükme esas alınan raporda da denetime elverişli, somut emsal kira bedelleri tespit edilmeden ecrimisil hesaplaması yapılmıştır. (Dosya ekinde bulunan İstanbul 12. (Şişli 3.) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/1149 esas no’lu dosyasında emsal nitelikli kira kontratı bulunmaktadır).Hal böyle olunca, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, mahallinde keşif yapılarak bilirkişilerden yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde ecrimisil hesabı konusunda rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yetinilerek sonuca gidilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalının dava konusu taşınmazı 28.03.2007 tarihinden 05.11.2010 tarihine kadar haksız şekilde kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 18.019,09 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a. Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,

b. Bozma öncesi alınan bilirkişi raporu ile son kararda hükme esas alına bilirkişi raporu arasında aşırı fark bulunduğunu,

c. Son bilirkişi raporunun ekonominin en durgun olduğu döneme denk geldiğini ve incelemenin olay tarihinden 15 yıl sonra yapıldığını,

d. Davacıların ağır mağduriyetine sebebiyet verildiğini,

e. Tespit edilen miktarın hayatın gerçekleri ile uyuşmadığını beyan etmektedir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a. Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,

b. Dava konusu yerin vekil edeni tarafından satın alınması nedeniyle haksız kullanımın söz konusu olmadığını,

c. Satış bedelinin davacılardan ...’a elden verildiğini ve kardeşler arasında yaşanan sorun sebebiyle devrin gerçekleşmediğini,

d. Davacılardan ... ve İfran’ın 02.04.2012 tarihli protokol ile davadan feragat ettiğini ve davacı sıfatları kalmadığını,

e. Her iki davacının; davalının, dava konusu taşınmazda bulunmasına dava tarihinden sonra da rıza gösterdiğini,

f. Davanın kabulüne karar verilse bile davacılar ... ve ... yönünden davanın reddi gerektiğini,

g. Davacıların daha önce açtıkları el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasını takip etmeyerek muvafakati devam ettirdiklerini,

h. Dosya kapsamına sunulan emsallerin yeterince değerlendirilmediği gibi bilirkişiler tarafından sadece matematiksel hesaplama yapıldığını,

ı. Bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini ve fiilen emsal araştırması yapılmadığını, beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi, 438. maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilâma karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.