"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/54 E., 2024/660 K.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıların haksız işgalci olduklarını ileri sürerek ecrimisil talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
.......vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ... ve ..., davaya cevap vermemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “davanın kısmen kabulü ile 1-2-4-16-17 No.lu bağımsız bölümler yönünden 5.089,00 TL alacağın dava tarihi olan 09.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ...'ten; 5-7-10-11-14 numaralı bağımsız bölümler yönünden 17.786,50 TL alacağın dava tarihi olan 09.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'den alınarak davacı ...'e verilmesine” karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalılar....... ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesince: “sair temyiz itirazlarının reddiyle, nüfus kayıtlarına göre davalı ...’nin 17.03.2012 tarihinde öldüğü, Mahkemece davalı ...’nin mirasçılık belgesi getirtilip davaya dahil edilmesi gereken mirasçısı olup olmadığı belirlenmeden ölü kişi aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığı, ecrimisilin ancak ecrimisile konu şeyi kullanandan istenebilen bir tazminat olduğu, kullananın hissedar olmasının gerekmediği halde Mahkemece talep konusu edilen her bir bağımsız bölümün hükme bağlanan 5 yıllık dönem içinde davalılardan hangilerinin ne şekilde kullanımında olduğu, hangilerince, hangi tarihlerde kiraya verildiği tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeden sonuca gidildiği, her bir davalının kullanım durumu, kullanım süresine göre sorumlu olduğu miktar ve her bir davalının sorumlu olduğu yargılama gideri ayrı ayrı belirlenerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olduğu” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “davacı vekili tarafından her ne kadar davaya konu bağımsız bölümlerin davalılar tarafından haksız olarak kullanıldığı iddia edilerek ecrimisil talep edilmiş ise de davacı tarafça hangi bağımsız bölümün davalılardan hangisi ya da hangileri tarafından, ne zamandan bu yana kullanıldığı iddiasının ispat edilemediği, dinlenen tanık anlatımlarının ispata yeterli olmadığı, davacı tanığı ... .......,'ın anlatımlarının 2003 yılına kadar olan dönemi kapsadığı, mahkemece verilen 14.04.2014 tarihli gerekçeli kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunun 17.07.2012 tarihli bilirkişi raporu olduğu ve bu raporda da 2005 yılından sonraki dönem için hesaplar yapıldığı, bu kararın da davacı tarafça temyiz edilmediği, davacının davasını ispat edemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın ispat edildiğini, davalılara ihtarname gönderildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.