Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5120 E. 2025/487 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile satılan taşınmazlara banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılması, haciz şerhlerinin terkini ve tazminat istemleri ile davalılara hükmedilen vekalet ücretlerinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların vekalet ücretine hükmedilirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin birden fazla davalıya karşı açılan davalarda her ret sebebi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hükümleri gözetilerek, bir kısım davalılar lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiği ve hüküm fıkrasında yazım hatası bulunduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2024/115 E., 2024/253 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

1. Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalılardan ... arasında yapılan 15.10.2010 tarihli adi yazılı sözleşmeler ile davacı ... 444 ada 305 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 numaralı bağımsız bölümün, davacı ...'e aynı yer 3 numaralı bağımsız bölümün satıldığını, davacıların bağımsız bölümleri kaba inşaat hâlinde teslim alarak içlerini tamamladıklarını ve söz konusu bağımsız bölümlerde 07.08.2013 tarihinde diğer davalı ... ... A.Ş lehine ipotek tesis edildiğini, adı geçen bankanın ipotek tesis ederken basiretli iş adamı gibi davranmadığını, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, gerekli ve yeterli araştırma yapmadan ipotek tesis ettiğini, ipotek lehtarının bağımsız bölümlerin mesken olarak kullanıldığını bilmemesinin düşünülemeyeceğini, bankaların değerleme hizmeti almalarının yasal zorunluluk olduğunu ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile 2 numaralı bağımsız bölümün davacı ... adına, 3 numaralı bağımsız bölümün davacı ... adına tapuya tesciline, ipoteğin ve hacizlerin fekkine, mümkün olmaması hâlinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 20.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalı ...'ten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu 444 ada 305 parsel sayılı taşınmazda 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerde davalılar lehine tesis edilen haciz şerhlerinin terkinine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP

1.Asıl davada davalı ... cevap dilekçesinde: davayı kabul ettiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, aksine davacılar tarafından dava konusu taşınmazların zamanında devir alınmadığını, bundan dolayı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, davalı bankanın dava konusu bağımsız bölümlerin satılmış olduğunu bildiğini belirtmiştir.

2. Asıl davada davalı ... ... A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tapu kaydına güvenerek iyiniyetle ipotek tesis ettiğini, satış sözleşmesinin resmî yazılı şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olduğunu, diğer davalı ... ve 3. kişi aleyhine Bolu İcra Dairesinin 2020/7838 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

3. Birleştirilen davada davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; satış sözleşmelerinin resmî yazılı şekilde yapılmadığını, bu nedenle geriye doğru düzenlenip düzenlenmediğinin belli olmadığını, davacıların sözleşme tarihinin üzerinden 9 yıl geçtikten sonra eldeki davayı açmasının sözleşmelerin güvenilirliğini zedelediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

4.Birleştirilen davada bir kısım davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ve 2020/151 Esas, 2022/71 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı ... ... A.Ş. vekili ve birleştirilen davada davalı SGK vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarihli ve 2022/1160 Esas, 2022/1290 sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarihli kararının süresi içinde asıl davada davalı ... ... A.Ş vekili ve birleştirilen davada davalı SGK vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairemizin 29.02.2024 tarihli ve 2023/467 Esas, 2024/1218 Karar sayılı kararı ile ipotek lehtarının iyiniyetli olduğu anlaşıldığından ipoteğin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği, birleştirilen dava reddedildiğinden temyiz eden birleştirilen davalı SGK lehine haciz tutarı dikkate alınarak nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği ve dava konusu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki değeri üzerinden tapu kayıt maliki davalı aleyhine karar ve ilâm harcına hükmedilmesi gerekirken maktu harç takdir edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, ipoteğin kaldırılması isteminin reddine; birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

VI.TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

1.Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde; asıl davada davalı ... yönünden ipoteğin fekkine, ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin, birleştirilen davada ise davacıları bir kusurunun olmamasına rağmen davacıların usuli kazanılmış hakları gözetilmeden davalılar lehine ayrı ayrı maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma ilâmının sadece davalı banka lehine olmasına rağmen yeniden verilen kararda farklı vekâlet ücreti uygulamasının tercih edilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

2.Birleştirilen davada davalı SGK vekili temyiz dilekçesinde; tapu siciline güven ve iyiniyetin söz konusu olduğunu, hükmedilen vekâlet ücretinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını ifade etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, asıl davada arsa sahibi ve yüklenici sıfatı birleşen davalıdan harici sözleşme ile bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması, ikinci kademe tazminat; birleştirilen davada tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili ve birleştirilen davada davalı SGK vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3. maddesinin 2. fıkrasında, "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur" hükmü; 13. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında ise " (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde, tüketici mahkemelerinde takip edilen davalar için 15.000,00 TL vekâlet ücretine hükmedileceği belirtilmiştir.

Dosya içeriğine göre; dava konusu 444 ada 305 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarında birleştirilen davada davalılar ..., ..., ... ve SGK lehine tesis edilen haciz şerhlerinin miktarları dikkate alındığında adı geçen davalılar lehine ve asıl ve birleştirilen davada davacılar aleyhine ayrı ayrı, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin yukarıda anılan hükümleri gözetilerek 15.000,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı olarak 30.000,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.

Diğer taraftan; hüküm fıkrasının 4. paragrafında "Sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine" ibaresine yer verilmesi ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden hükmedilen vekâlet ücretinin asıl ve birleştirilen davada davacı ... ile ...'dan alınarak davalı ... ... A.Ş.'ye verilmesine karar verilmesi gerekirken hüküm fıkrasının 14. ve 15. paragraflarında "davalı ..." ve "davalı ..." ibarelerine yer verilmesi de doğru değildir.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin ve birleştirilen davada davalı SGK vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili ve birleştirilen davada davalı SGK vekilinin diğer temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının 23, 24, 25, 26, 27, 28, 31, 32 numaralı paragraflarında yer alan “30.000,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “15.000,00 TL” ibaresinin yazılması,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 numaralı paragrafında yer alan "Sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine" ibaresinin çıkarılması,

4.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 14 numaralı paragraflarında yer alan "davalı ...'dan" ibaresinin çıkarılarak yerine "asıl ve birleştirilen davada davacı ...'dan" ibaresinin yazılması,

5.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 15 numaralı paragraflarında yer alan "davalı ...'dan" ibaresinin çıkarılarak yerine "asıl ve birleştirilen davada davacı ...'dan" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.