Logo

7. Hukuk Dairesi2025/1158 E. 2025/2087 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından satışı yapılan taşınmaz üzerinde davalının haksız olarak oturmaya devam etmesi nedeniyle davacı tarafından açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile davacı arasında yapılan satış sözleşmesi ile taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçtiği, davalının sözleşmede belirtilen ifraz ve devir işlemlerini yerine getirmemesinin haksız kullanımını meşrulaştırmayacağı, davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin haksız olduğu ve davacının el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin haklı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/15 E., 2024/451 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava konusu taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı iken davacıya satılmasına rağmen davalının taşınmazda oturmaya devam ettiğini belirterek el atmanın önlenmesini ve ecrimisil talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu taşınmazın satışı için davacıyla şahitler huzurunda yaptıkları yazılı anlaşmaya göre taşınmazın tamamı değil sadece bir kısmının davacıya satıldığını, ifraz sonrası diğer kısmın tapuda davalıya devredilmesi üzerine anlaşmalarına ve ifraz gerçekleşmiş olmasına rağmen davacının tapuda devre yanaşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.09.2015 tarihli 2014/767 Esas 2015/332 Karar sayılı kararı ile davacının davasının kabulü ile 129 ada 3 numaralı taşınmazda bulunan eve ve diğer alana davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesine, 7.375,50 TL'nin dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.09.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.10.2020 tarihli ve 2018/5618 Esas 2020/5823 Karar sayılı kararıyla dava dilekçesinde sadece ecrimisil yönünden dava değeri 1.000,00 TL olarak gösterildiği hâlde el atılan taşınmaz bakımından bir değer gösterilmediği, el atmanın önlenmesi bakımından bilirkişi raporunda belirlenen değer üzerinden usulüne göre harç ikmal edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı, Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal araştırması yöntemince yapılmadığı gibi dava tarihi olan 2014 yılı ecrimisil bedeli belirlenip geriye dönük talep edilen döneme ilişkin olarak hesap yapıldığı belirtilerek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılamada, dava konusu 4118 parselin ifraz sonrasında 5364 ve 5365 sayılı parsellere ayrıldığı, yapılan yenileme kadastrosu sonrasında ise 5364 sayılı parselin 129 ada 3 parsel, 5365 sayılı parselin ise 129 ada 4 parsel hâlini aldığı, krokide de belirtildiği üzere 3 numaralı parselin arsa vasfında olduğu ve dava konusu edilen evin bu parsel içerisinde bulunduğu, dava konusu taşınmaza ait satış akit tablolarında davalının davaya konu evi içinde bulundurduğu taşınmazı 12.03.2008 tarihinde davacıya sattığı, cevap dilekçesinde davalının satılmış olan arsadan bahçe vasfındaki yerin yapılan anlaşma kapsamında kendine devredilmediği için davaya konu evden çıkmadığını beyan ettiği, dilekçe ekindeki 11.03.2008 tarihli sözleşme başlıklı metinde dava konusu taşınmazın ifrazı sonrasında oluşacak 189 m2’lik kısmın davalıya devredileceğinin belirtildiği, yapılan sözleşme gereği ifraz ve yenileme sonrası oluşan 129 ada 4 numaralı parselin davalıya devredileceği beyan edilmiş ve bu hususta taraflarca bir işlem yapılmadığı anlaşılmışsa da davalının cevap dilekçesindeki ikrarlı beyanına göre davaya konu edilen 3 numaralı parsel üzerindeki evin, yapılan satışa rağmen haksız şekilde davalı tarafından kullanıldığı, sözleşme çerçevesinde anlaşılan yerin yeniden devri hususunun davalının kullanımını meşru hâle getirmeyeceği, bu hususun ayrı bir dava konusu olduğu, yapılan satış sonrası mülkiyetin davacıya geçmiş olduğu, bozma ilâmı sonrasında alınan usulüne uygun bilirkişi raporuna göre tespit edilen 9.838,88 TL ecrimisil bedelinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, dava konusu 129 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine, 7.375,50 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 11.03.2008 tarihli sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup ifraz yapılmasına rağmen davalının vaat ettiği devri yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin kötüniyetli zilyet olmadığını, ifraz edilen taşınmaza ilişkin açılan tapu iptali ve tescili davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kununu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.