"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/389 E., 2024/140 K.
Taraflar arasındaki ecrimisil ve alacak istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak, davacı vekili tarafından ise katılma yolu ile temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 79 ada 16 parsel 1 No.lu bağımsız bölümün 1/3 payının kendisine 2/3 payının da davalı ablasına ait olduğunu, davalının kendisini mağdur etmek için onayını almadan gizlice işgal ettiği taşınmazı kiraya verdiğini, haberi olsaydı daha yüksek bedel ile kiraya verilmesinin mümkün olduğunu, buna rağmen 1/3 payına düşen kira bedelinin kendisine ödenmesi için ihtarname çektiğini, eksik ödeme yapıldığını, bu nedenle dava açtığını ve kısmi bir ödemeye karar verildiğini ileri sürerek, 15.07.2007 tarihinden itibaren şimdilik 109.253,00 TL ecrimisilin ve ayrıca 16.000,00 TL tutarındaki depozitonun tarafına ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; harcın eksik yatırıldığını, talep edilen alacak için kısmi dava açılamayacağını, davacının kiracıya ihtar çekerek kira talep ettiğini ve kiracı tarafından kısmi ödeme yapıldığını, davanın kiracıya yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin husumeti bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.11.2014 tarihli ve 2011/98 Esas, 2014/500 Karar sayılı kararı ile iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle ecrimisil isteğinin kabulüne, delil elde edilemediği gerekçesiyle de depozito bedeli ile ilgili isteğin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Kararın süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince; davacı tarafından açılan ve Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/290 E., 524 K. sayılı kararı ile görülen davada verilecek nihai kararın eldeki davayı ecrimisil istenilen dönemler ve miktarlar bakımından etkileyeceği, anılan davanın kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, dava tarihi gözetilerek 25.11.2011 tarihine kadar ecrimisile karar verilmesi gerekirken dava tarihinden sonraki dönem için hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınmasının yanlış olduğu, belirlenen ecrimisile işgalin başladığı tarihten itibaren değil, her dönemin sonundan itibaren tahakkuk edecek kademeli faize karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 30.12.2020 tarihli ve 2019/766 Esas, 2020/622 Karar sayılı kararı ile işlemden kaldırıldıktan sonra yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, HMK'nın 77. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yenileme talep eden vekilin vekaletnamesini sunması veya davayı takip etmesi için davacı tarafa süre ve imkan verilmesi gerektiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ecrimisil talebinde haklı olduğu, ancak davalının yaptığı kira sözleşmesini benimsemediğinden tarafı olmadığı kira sözleşmesi için ödenen depozito yönünden hak talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 15.07.2007 – 25.11.2011 tarihleri arası dönem için toplam 113.890,22 TL ecrimisil alacağının her dönem sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının depozitoya yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili temyizinde, davacının müvekkili tarafından yapılan kira sözleşmesini benimsemiş olduğunu, ecrimisil talebinin reddi gerektiğini, ayrıca davacıya yapılan ödemelerin hatalı mahsup edildiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
2. Davacı vekili temyizinde, depozito bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil ve davalı tarafından alındığı iddia edilen depozitoya ilişkin alacak istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanunu'nun 440. maddesinin 3. fıkrası gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.