Logo

7. Hukuk Dairesi2025/305 E. 2025/885 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devredilen taşınmazın tapuda davacı adına tesciline ilişkin istemin muvazaa iddiası nedeniyle reddine karşı yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, murisin malvarlığının büyük bir kısmını ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu etmesi, bakım süresinin öngörülemez olması gibi hususları değerlendirerek muvazaa iddiasını kabulü ve davanın reddine ilişkin kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddiyle kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/482 E., 2024/425 K.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; murisin 08.08.2015 tarihinde öldüğünü, davacı ile murisin uzun yıllar nikahsız olarak birlikte yaşadıklarını, muris ile aralarında ... 3. Noterliğinin 14.11.2012 tarihli düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşme ile davacıya davaya konu 25 parselde kayıtlı hak ve hisselerinin tamamının devredildiğini, davacı tarafından sözleşme uyarınca murisin tüm tedavi ve bakımının yerine getirildiğini belirterek davaya konu taşınmazın davalılar adına olan kaydın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından murise bakılmadığını, sözleşme yapıldıktan sonra davacının Ankara'da murisin ise ...'da yaşadığını ileri sürerek davanın reddini istemiş, yargılamanın devamında sözleşmenin mal kaçırma kastı ile muvazaalı yapıldığı ileri sürülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2020/243 Karar sayılı kararıyla; davacının sözleşmeden doğan bakım borcunu yerine getirildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve 2020/567 Karar sayılı kararıyla; davalılar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 17.10.2022 tarih ve 2021/1648 Esas, 2022/5945 Karar sayılı ilamında; davalı tarafın tanık dinletilmesi talebinin reddedilmesinin doğru olmadığı, davalılar vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, dava konusu ölünceye kadar bakım sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğinin ileri sürüldüğü, muvazaa iddiasının kötüniyete dayanması nedeniyle, bu iddia yargılamanın her aşamasında ileri sürebileceği, iddia ve savunmayı genişletme yasağına tabi olmadığı, bu bakımdan davalılar tarafından, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazalı yapıldığını iddia edildiğinden mahkemece tarafların gerçek iradelerinin açıklığa kavuşturulması bakımından, sözleşme tarihindeki murisin elinde bulunan malvarlığının tespit edilecek miktarı ile temlik edilen malın bütün mamelekine oranı dikkate alınarak ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu edilen taşınmazların makul olarak değerlendirilebilecek miktarı aşıp aşmadığının 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararı uyarınca, muris muvazaası ilkelerine uygun olarak yeterli araştırma ve inceleme yapılıp toplanan ve toplanacak olan deliller ile birlikte, dinlenen taraf tanıklarının beyanları değerlendirilerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin terekeden mal kaçırma amaçlı değil, gerçekten murisin bakımını sağlamak amacıyla düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davalı tanıklarının beyanları gözetildiğinde davacı tanıklarının beyanlarının maddi gerçeği olduğu gibi yansıtmadığı kanısına varıldığı, murisin sözleşmeye konu taşınmazı ile temlik dışı taşınmazının sözleşme tarihi itibariyle değerleri mukayese edildiğinde; muris tarafından malvarlığının yaklaşık 5/6'sının ölünceye kadar bakım akdine konu edildiği, murisin aile içi ilişkilerine, davacı eşine karşı davranışlarına dair alınan tanık beyanları da gözetildiğinde yapılan temlikin makul sınırların üzerinde kaldığı ve temlikte bağış amacının ağır bastığı, davalıların muvazaa iddiasının sübut bulduğu taktir ve vicdani kanısına varıldığı, muvazaalı işlem geçersiz olduğu gerekçeleriyle geçersiz sözleşmenin ifası amacıyla açılan davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafından murisin hastalığı boyunca bakımının sağlandığını, murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak haklı gerekçeleri olduğunu, temlik edilenin makul sınırı aştığı gerekçesinin somut olaya uymadığını zira sözleşme tarihinde murisin sağlıklı olduğunu, bu nedenle bakım süresinin öngörülemediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.