"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/513 E., 2024/2754 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/372 E., 2022/217 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu 2701 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 66/780 hissesi tarafların murisi ... adına kayıtlı iken, murisin sağlığında 31.12.2004 tarihinde 26/780 hissesini davalı kızına tapuda satış göstermek suretiyle fakat gerçekte bağış olan bir işlemle devrettiğini, söz konusu 26/780 hissenin fiilen ve kullanım itibariyle ... ilçesi, ... Mahallesi, ... G-1 Sokak'ta 32 No.lu apartmanın (10) No.lu dairesine tekabül ettiğini, davalının ölümü tarihinden itibaren söz konusu taşınmazdan davalı yanın faydalandığını, müvekkilinin faydalanmasının engellendiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları işbu davada şimdilik 5.000,00 TL ecrimisil talep etmiş, 26/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 2701 ada 22 parselde olan 26/780 hisseye tekabül eden 10 No.lu daire yerine aynı yer 40/780 hisseye tekabül eden 9 No.lu daire yönünden 24/01/2008 tarihinden itibaren ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacıya kat irtifakı kurdurması için süre verilmesi, dairenin tapu maliklerinin belirlendikten sonra bu davanın dinlenmesi gerektiğini, muvazaaya konu dairenin 9 No.lu daire olduğunu, muris tarafından satış ile birlikte bu dairenin müvekkiline zilyetliğinin teslim edildiğini ve dairenin kaba inşaattan bugünkü haline getirildiğini, zamanaşımı itirazının olduğunu, ecrimisil hesap edilmesi halinde sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda takas ve mahsup yapılmasını talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muris ... tarafından davalıya muvazaalı olarak devredildiği belirtilen 26/780 hisseye yönelik alarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, istinaf aşamasında davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, söz konusu hissenin tekabül ettiği 10 No.lu daire yönünden mülkiyet hakkı bulunmadığından ecrimisil talebinde de bulunulamayacağı, davacı vekilinin 26/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazı değiştirerek taraflara mirasen intikal ettiği belirtilen 40/780 hisseye isabet eden 9 No.lu daire yönünden ecrimisil talebinin ise dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmaması nedeniyle ıslah talebinin ve davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince 09/06/2022 tarihinde karar verildiği, hüküm tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin verilen kararların kesin olduğu, eldeki davada 5.000 TL'lik talebe ilişkin olarak verilen kararın 6100 sayılı HMK'nin 341/2 maddesi gereğince taraflar yönünden kesin olduğu gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
a. Davalarının belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, dava değerinin dava açılırken gösterilen tutar değil, ecrimisil bedelinin gerçek değeri olduğunu, istinaf kesinlik sınırının da bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini, davalarının "belirsiz alacak" değil de “kısmi dava” niteliğinde olduğu değerlendirilse bile aynı hususun geçerli olduğunu, İlk Derece Mahkemesince davanın değerini belirleyecek araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini,
b. Ayrıca İlk Derece Mahkemesi davayı usul yönünden reddetmiş olup istinaf taleplerinin dava değerine bakılmaksızın incelemesi gerektiğini,
c. Islah taleplerinin yasaya uygun olduğunu, İlk Derece Mahkemesi tarafından deliller toplanarak, tanıklar dinlenmek suretiyle davanın kabulüne karar vermesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.
1.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun ile mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (1086 sayılı Kanun) yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir.
2. Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkânsızlığa dayanmalıdır.
3. Somut olayda; dava dilekçesinde dava değeri 5.000,00 TL olarak belirtilerek belirsiz alacak niteliğindeki alacağın tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL’nin tahsilinin talep edilmiş olduğu ve İlk Derece Mahkemesince henüz keşif yapılmadan ve bilirkişi raporu alınmadan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince dava dilekçesindeki talebe bakılarak, talep edilen alacak miktarının kesin nitelikte olduğundan bahisle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi hak
arama özgürlüğünü kısıtlayacağı gibi yukarıda açıklanan belirsiz alacak davasının özüne de aykırı olacaktır.
4. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, davacının talebinin belirsiz alacak niteliğinde olduğu dikkate alınarak, istinaf başvurusu esastan incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde başvurunun usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf dilekçesinin reddi kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.