"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/216 E., 2024/385 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Baskil ilçesi, ... Köyü, 398 parsel (yeni 103 ada, 48 parsel) sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalıların hiçbir hakkı olmamasına rağmen adına kayıtlı bu taşınmazın doğusunda, tahminen sekiz veya on dönüm civarındaki yere kayısı fidanı dikmek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, davalıların haksız müdahalesinin önlenmesine, dikilen kayısı ağaçlarının sökülmek suretiyle kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; temliken tescil şartlarının bulunmadığını, davalı/karşı davacının iyiniyetli olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı/karşı davacı ... vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava edilen kısmın 6 dönümlük bir kısım olduğunu, bu arazi üzerindeki fidanların dedesi tarafından yaklaşık 20 yıl önce dikildiğini, dava nedeniyle bu yerin davacıya ait parsel içerisinde kaldığını yeni öğrendiğini ileri sürerek, kendisine ait kayısı ağaçlarının bulunduğu kısmın bedeli mukabilinde, davacı adına olan tapu kadının iptali ile kendi adına tapuya tescilini istemiş, ayrıca davacının davasının reddini savunmuştur.
2. Asli müdahiller ..., ..., ..., ... ve ... davaya asli müdahil olarak katılarak özetle; dava konusu edilen kayısı ağaçlarının bulunduğu yerin kendilerine dedelerinden miras olarak kaldığını belirterek, davacının davasının reddine, taşınmazın bedeli mukabilinde tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme 10.05.2022 tarihli ve 2021/28 Esas, 2022/245 Karar sayılı kararında özetle; asıl dava yönünden davanın kabulüne, Elazığ ili, Baskil ilçesi, ... Köyünde bulunan davacıya ait 103 ada 48 numaralı parsele, (eski 398 numaralı parsel) 103 ada 50 numaralı parsel (eski 400 numaralı parsel) malikleri tarafından fen bilirkişi raporunda belirtilen 7.788,49 m²'lik kısma ağaç dikmek suretiyle yapılan müdahalenin men'ine, bu kısım üzerindeki ağaçların kâl'ine, karşı davacı ... tarafından temliken tescil talebi ile açılan karşı davanın reddine, asli müdahiller ..., ..., ..., ... ve ... tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 10.05.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı/karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.12.2022 tarihli kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozma sonrası, mahkeme başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; mahkemece bozma sonrasında keşif yapılarak rapor alındığı, toplanan deliller doğrultusunda; Asli müdahiller, ..., ... ve ... yönünden davayı takip etmemeleri nedeniyle 24.01.2019 tarihinde, yine asli müdahiller ... ve ... yönünden ise, aynı şekilde davayı takip etmemeleri sebebiyle 28.02.2019 tarihinde asli müdahale davalarının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırma kararından itibaren 3 aylık yasal süre içeresinde dosyaların yenilenmediği anlaşılmakla, adı geçen asli müdahiller tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına karar verildiği, karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı-karşı davalıya ait taşınmaza, davalı-karşı davacı tarafça keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre; 7.311,42 m²'lik kısma ağaç dikmek suretiyle el atıldığı, çap kaydı oluştuktan sonra iyiniyet iddiasının dinlenmeyeceği, tapu kayıtlarına göre davacıya ait taşınmazın tapu kaydının 1982 yılında oluşarak kesinleştiği, tecavüze konu olan ağaçların ise daha sonraki tarihlerde dikildiği, bu durumda davalı-karşı davacı tarafın iyiniyetinden söz edilemeyeceği için temliken tescil talebinin şartlarından olan iyiniyetin bulunmaması nedeniyle temliken tescil talebinin reddedilmesi gerektiği, asıl davada ise; yenileme kadastrosu sonucu oluşan sınırlar dikkate alınarak yeniden yapılan keşif ve alınan fen bilirkişi raporu ile 7.311,42 m²'lik kısma tecavüzün sabit olduğu, bu durumda müdahaleye konu olan kısım yönünden mülkiyet hakkının davacıya tanımış olduğu hak çerçevesinde, tecavüzün önlenmesi ve tecavüze konu olan ağaçların kal'i talebinin haklı olduğu kanaatine varılmakla, asıl dava yönünden davanın kabulüne karar verilerek sonuçta;
1. Asıl dava yönünden davanın kabulüne,
a) Elazığ ili, Baskil ilçesi, ... Köyünde bulunan davacıya ait 103 ada 48 numaralı parsele, (eski 398 numaralı parsel) 103 ada 50 numaralı parsel (eski 400 numaralı parsel) malikleri tarafından fen bilirkişi raporunda belirtilen 7.311,42 m²'lik kısma ağaç dikmek suretiyle yapılan müdahalenin men'ine, bu kısım üzerindeki ağaçların kal'ine,
b) Fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenmiş 17.07.2024 tarihli krokili raporun kararın eki sayılmasına,
2. Karşı dava yönünden, karşı davacı ... tarafından temliken tescil talebi ile açılan davanın reddine,
3. Asli müdahiller ..., ..., ..., ... ve ... tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı/ karşı davacı ... vekili temyiz dilekçesinde;
a. Mahkemece, keşifte ve sonrasında mahalli bilirkişilerin dinlenmediğini, müvekkilinin iyiniyetli olarak ve kendi arazisi zannederek ağaçları diktiğini,
b. Ağaçların değerinin taşınmazın değerinden fazla olduğunu, müvekkilinin bu yeri ihya ederek ağaç diktiğini, bu nedenle bedeli mukabilinde tescili gerektiğini,
c. Mahkemece, iyiniyet araştırması yapılmadığını, müvekkilinin yıllarca kendi arazisi bilerek ağaçları yetiştirdiğini, davacı haberdar olmasına rağmen ses çıkarmadığını, ağaçların kesilmesinin davacıya bir fayda sağlamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kâl, karşı dava ise temliken tescil istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.