Logo

7. Hukuk Dairesi2025/756 E. 2025/1269 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastral boşluk olduğu iddia edilen bir taşınmazın belediye adına tescilinin iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2164 E., 2024/2104 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/99 Esas-2021/450 Karar

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı ... Derneği vekili, fer-i müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;

1. İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 247 ada 15 ve 16 sayılı parseller arasında kadastral boşluk niteliğindeki taşınmazın davalı ... tarafından 15.08.2013 tarih ve 302.03.1609 sayılı encümen kararı ile tevhid işlemi sonucu yeni bir parsel oluşturulmak suretiyle davalı ... adına tescil edildiğini,

2. Davalı ... tarafından kadastral boşluktan oluşturulan dava konusu parselin ihalesiz olarak ... Eğitim Derneğine satıldığını,

3. ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 247 ada 17 parsel maliki ... ... tarafından İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 2016/286 Esas dosyasında her iki işleminde iptali talebiyle idari dava açıldığını,

4. İstanbul 7. İdare Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonrasında dava konusu işlemlerin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini,

5. ''Tescil harici kadastral boşluk'' niteliğinde olması nedeniyle Hazine adına tescil edilmesi gereken taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16, 17 ve 18. maddeleri ile Taşınmaz Malların Sınırlandırılması, Tespit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmelik 12. maddesine aykırı olarak davalı ... Belediyesi adına tescil edilmesi nedeniyle tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde;

a. Uyuşmazlığa konu yerin evveliyatının yol ve meydan olarak kullanıldığını, tescil harici kadastral boşluk olmadığını,

b. İmar düzenlemesi ve Tapu Kanunu hükümleri uyarınca Belediye adına tescil edilmesinde kanuna aykırılık bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde;

a. Dava konusunun derdest bir yargılamayla devam etmekte olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/ı bendi gereği dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini,

b. Davacının hem davası hem de taleplerinin mükerrer olduğunu,

c. Fer'i müdahilin davaya katılmakta hukuki yararı olmadığından feri müdahillik talebinin reddi gerektiğini,

d. Davacının talep ettiği gayrimenkulün yasal hak sahibi olmadığını,

e. Davaya konu alanın evveliyatının kadastral boşluk olmayıp yol ve araba meydanı olduğundan 3402 sayılı Kadastro Kanun'u ve bu Kanun'un uygulanması için çıkartılan Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol işleri Hakkındaki Yönetmeliğinin amir hükümleri gereği hak sahipliği davalı ... Başkanlığına ait olduğundan davacının davasının reddini istemiştir.

3. Müdahale talebinde bulunan ... vekili dilekçesinde;

a. Müvekkilinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 247 ada 17 parselin maliki olduğunu,

b. Müvekkilinin taşınmazının bitişiğinde bulunan 15 ve 16 parseller arasında kalan kadastral boşluğun ... Belediyesi adına tescil edilmesine ilişkin encümen kararı ile tevhid işlemi sonucu yeni bir parsel oluşturulması işlemi ve bu oluşan yeni parseldeki Belediyenin sahibi olduğu hissenin ihalesiz olarak ... Eğitim Derneğine satış işlemlerinin iptali istemi ile idare mahkemesine iptal davası açtığını,

c. İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 30.12.2016 tarihli ve 2016/286 Esas, 2016/2306 Karar sayılı kararı ile bahsi geçen tüm işlemlerin iptaline karar verildiği ve bu kararın 31.08.2017 tarihinde kesinleştiğini,

d. İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 30.12.2016 tarihli ve 2016/286 Esas, 2016/2306 Karar sayılı tüm işlemlerin iptaline ilişkin karar kesinleşmiş olmakla kesin hüküm oluştuğunu ve bu kesin hükmün Hukuk Muhakemelerine de bağlar nitelikte olduğu,

e. Açıklanan nedenlerle müvekkilinin davacı idarenin yanında davaya fer'i müdahil olarak katılmasına karar verilmesini talep ederek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli ve 2020/99 Esas, 2021/1450 Karar sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın kadastral boşluk olmadığı, kapanmış yol vasfında olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili, fer'i müdahil vekili, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2022 tarihli kararı ile istinaf talebinin kabulüne, hükmün kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2022 tarihli kararının süresi içerisinde davacı vekili, fer'i müdahil vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesine yeni bir fıkra eklendiği, eklenen bu hüküm uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekili ile fer'i müdahil vekillerinin istinaf itirazlarının kabulüne, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında dosyanın işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine gönderilmesine karar verilmek suretiyle gerekçe ile uyumlu olmayan hüküm kurulduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde;

a. Bölge Adliye Mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,

b. İdare mahkemesinin kesin hükmüne aykırı işlem yapıldığını,

c. Dava konusu taşınmaz hakkında keşif yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararınını bozulmasını istemiştir.

2. Fer'i müdahil ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasını istemiştir.

3. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının talebinin dayanağının Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen hukuki düzenleme ile ilgili olmadığını,

b. Dava konusu taşınmazın kadastral boşluk olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,

c. Davacının dava konusu taşınmazda yasal hak sahibi olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.