"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/362 E., 2024/220 K.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının haksız işgalci olduğunu ileri sürerek ecrimisil talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "mevcut kira sözleşmesinin tüm hükümleri ile geçerli olup tarafları bağlayacağı, kira sözleşmesine istinaden hukuka uygun şekilde taşınmaza zilyet olan davalının haksız işgalinden söz edilemeyeceği, ecrimisil davasının yasal şartlarının oluşmadığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce: “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.10.2020 tarih ve 2020/8-242 Esas, 2020/713 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi ihale süresi sona erdiğinden kiracının herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kiralanan yeri tahliye etmekle yükümlü olduğundan kiracının, kira sözleşmesinin hitamından itibaren davalının taşınmazı kullanmasına devam etmesine dair hakkı ve hukuki bir sebebi kalmadığı, haksız işgal tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “taraflar arasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca 04.01.2010 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu, davacının 20.11.2012 tarih, 4811 sayılı yazı ile kira sözleşmesinin 03.01.2013 tarihinde sona ereceğini, taşınmazın tahliye edilmesi gerektiğini davalıya bildirdiği, Yargıtay bozma ilâmında belirtildiği üzere ihale süresi sona erdiğinden kiracının herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kiralanan yeri tahliye etmekle yükümlü olduğundan kiracının kira sözleşmesinin hitamından itibaren taşınmazı kullanmasına devam etmesine dair hakkı ve hukuki bir sebebi kalmadığı ve haksız işgal tazminatından sorumlu olduğu, davacı tarafça 04.01.2013-03.07.2013 tarihleri arasındaki dönem için 90.000,00 TL, 04.07.2013-03.12.2013 tarihleri arasındaki dönem için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 165.000,00 TL ecrimisilin tahsili için görülmekte olan davanın açıldığı, bilirkişi raporuna göre davacının 04.01.2013-03.07.2013 tarihleri arasındaki 6 aylık dönem için 65.942,22 TL, 04.07.2013-03.12.2013 tarihleri arasındaki 5 aylık dönem için 54.951,85 TL (toplam 120.894,07 TL) ecrimisil talep edebileceği, davacı tarafından ibraz edilen belgelere göre ise davalının davacı tarafından faiz başlangıç tarihi olarak bildirilen tarihlerden ve dava tarihinden önce davacıya 2013 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemi için 20.856,87 TL kira ve 12.495,21 TL ciro farkı, Nisan-Mayıs-Haziran dönemi için 20.856,87 TL kira ve 9.859,24 TL ciro farkı, Temmuz-Ağustos-Eylül dönemi için 20.856,87 TL kira ve 9.906,81 TL ciro farkı, Ekim-Kasım-Aralık dönemi için 20.856,87 TL kira ve 12.581,30 TL ciro farkı olarak toplamda 128.270,04 TL ödeme yaptığı, davalı tarafından yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davacının davalıdan talep edebileceği haksız işgal tazminatı bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, yapılan ödemelerin iade edilmek üzere emanet hesabına alındığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil istemine talebine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.