"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/147 E., 2024/400 K.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili; davacının Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1859 ada 15 parsel sayılı taşınmazı 18.03.2016 tarihinde ...'dan satın aldığını, satın aldığında taşınmazda satıcı ...'nın eşi ...'nın oturduğunu ve bu kişinin 2 ay içerisinde evi boşaltacağını beyan ettiğini, ancak evi boşaltmadığını, evi satan ...'nın da satışın hileli olduğundan bahisle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, bunun üzerine davacının Adana 4. Noterliğinin 15.08.2018 tarih ve 16135 yevmiye No.lu ihtarnamesiyle evi boşaltmasını istediğini belirterek; davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesini, evin tahliyesi ile davacıya teslimini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.400,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; taşınmazın boşanma aşamasında hileli olarak satıldığını, kendisine ev ve nafaka verilmemesi için mal kaçırıldığını, Medenî Kanuna göre eşlerin birbirinden habersiz krediyle ev alması, borçlanması, imza atmasının yasak olduğunu, taşınmazda haksız işgalci olarak bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2019 tarihli ve 2018/17 Esas, 2019/347 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine ve tahliyesine, 5.400,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2020 tarihli ve 2020/410 Esas, 2020/1083 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2020 tarihli ve 2020/410 Esas, 2020/1083 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.03.2022 tarihli, 2021/3536 Esas, 2022/2085 Karar sayılı ilâmında; “davalı ile dava dışı eşi arasındaki boşanma davası 16.03.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Bu tarihe kadar dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Türk Medenî Kanununun 194/1 maddesine göre malik olan eş aile konutunu diğer eşin açık rızasını sağlamadan devredemeyeceğinden taşınmazın devrine rağmen taşınmazı kullanmaya devam eden eşin haksız kullanımı ancak boşanma hükmünün kesinleştiği 16.03.2018 tarihinden itibaren olacağından ecrimisil dava tarihinden geriye doğru boşanma hükmünün kesinleştiği 16.03.2018 tarihinde kadar geçen süre için istenebilir. Mahkemece ecrimisilin dava tarihinden geriye doğru temlik tarihinde kadar geçen süre için hesaplanması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,davanın kabulüne, davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine ve tahliyesine, 4.285,15 TL ecrimisil alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A .Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece davaya konu taşınmaz hakkında muvazaalı yapılan devir nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiğinin dikkate alınmadığını, devrin muvazaalı olduğunu belirterek ve res’en belirlenecek sebepler ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.