"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/423 E., 2024/445 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sözleşmeli aile hekimi olarak 30.12.2010 tarihi itibariyle ...Aile Sağlığı Merkezinde çalışmaya başladığını, 15.06.2011 ile 01.09.2012 tarihleri arası aile sağlık merkezinin kullanımı karşılığı davalıdan kira bedeli tahsil edilemediğini belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 4.360,00 TL ecrimisilin dönemsel faizleriyle beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiş; akabinde talebini ıslah yoluyla 5.257,26 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen dönemler için davalı ile davacı idare arasında kira akdi bulunmadığını, davacı idarenin müvekkili ile kira akdi yaptığı 01.09.2012 tarihinden itibaren tüm kira bedellerinin ödendiğini, kira sözleşmesinden önce devletin kendisine kullanmak için verdiği ve bila bedel olarak kullandırdığı yerden hiçbir hukuki gerekçe olmadan kira bedeli istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme 28.06.2016 tarihli ve 2015/217 Esas, 2016/271 Karar sayılı ilamında özetle; taşınmazın 15.06.2011 tarihinde davacı bakanlığa bağlı İl Sağlık Müdürlüğünce davalıya tahsis edildiği, bu tahsisin ücretsiz ve tek taraflı bir tahsis olduğu, ardından değişen mevzuat ve uygulama sonucu, bu tür yerlerden kira alınması yolunda düzenleme gelince tarafların anlaştığı ve 01.09.2012 tarihinde davalının taşınmazı kiraladığı, talebin kira döneminden önceki döneme ilişkin olduğu, davalının bu süre içinde davacının bedelsiz tahsisi ile bu yerde kamu görevini yerine getirdiği; davacının rızası ile yeri kullanmaya başladığı ve 01.09.2012 tarihine kadar bu şekilde kullandığı nazara alındığında, bu kullanımın haksız olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle bedelsiz tahsis edildikten sora rıza kalkıncaya kadar geçen dönem yönünden ecrimisil talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 28.06.2016 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 06.10.2022 tarihli kararı ile; Mahkemece, uzman kişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınarak; davalı aile hekimine, ecrimisil talep edilen dönemde kira bedeline yönelik ödeme yapılıp yapılmadığı hususu üzerinde durularak kira bedeli ödemesi yapıldığı halde kesinti yapılmamış ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hukuki olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozma kararı sonrasında Mahkeme başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; bozma ilamı doğrultusunda rapor alındığı, bilirkişi raporunda davalıya yapılan ödemelerde kiraya ilişkin herhangi bir ifade bulunmadığı, aile sağlığı merkezi gider ödemelerinden kira parasının tenzil edilmediğinin belirtildiği, raporun mahkeme denetimine açık ve bozma kararına uygun olduğu, bu kapsamda davalıya yapılan ödemede kiraya ilişkin bir ifade bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Kararın Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği 16. maddesine aykırı olduğunu, ilgili maddede; Aile hekimlerine, kira, yakıt, elektrik su vb giderler için ödeme yapıldığının düzenleme altına alındığını,
b. Dosyaya sunulan belgelerden yukarıda belirtilen ödemenin davalıya yapıldığını, raporda bu ödemenin yapıldığının belirtildiğini, ancak raporun yanlış değerlendirildiğini,
c. Mevcut kararla davalının sebepsiz zenginleştiğini ve kamu zararının oluştuğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu sebeplerle hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.
5258 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 16/c maddesinde, "Aile Sağlığı Merkezi Giderleri: Sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimine, hizmet verdiği merkezin kira, elektrik, su, yakıt, telefon, internet, bilgi-işlem, temizlik, büro malzemeleri, küçük onarım, danışmanlık, sekretarya ve tıbbi sarf malzemeleri gibi Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 23. ve 24. maddeleri ile belirlenen asgari fiziki ve teknik şartların devamına yönelik giderleri için her ay tavan ücretin %50’sinin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan illerin satın alma gücü paritesi puanı ile çarpımı sonucuna göre bulunacak tutarda ödeme yapılır. Aile hekimliği pozisyonunun, sözleşmeli aile hekimi bulunmaması nedeniyle boş olması durumunda, bu ödeme müdürlüğün döner sermayesine aktarılır ve birimin giderleri karar defterinin ibrazı üzerine müdürlüğün döner sermayesinden karşılanır." hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda; Mahkemece verilen 28.06.2016 tarihli ilk kararın, Dairemizin 2022 tarihli kararı ile bozulduğu, Mahkemece bozma doğrultusunda araştırma yapılarak uzman bilirkişilerden 31.03.2023 ve 12.06.2024 tarihli raporlar alındığı, 12.06.2024 tarihli raporda ecrimisil talep edilen dönemde kira bedeline yönelik ödemenin davalıya tam yapıldığı, kira ödemesine ilişkin olarak ödemede kesinti yapılmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; bozma kararı doğrultusunda alınan raporlar dikkate alınarak belirlenecek ecrimisil alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hukuki olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olup belirtilen nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Miktar itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.