"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 24.12.2024
SAYISI : 2024/1519 E., 2024/1002 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/98 E., 2024/273 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, dava dışı eski hissedar...'un hissesini davalıya 27.02.2023 tarihinde sattıklarını, bedelini ödeyerek ön alım hakkına dayalı olarak davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulü ile dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan 7/96 oranındaki payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF ve EK KARAR
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile önalıma konu payın toplam değerinin 23.154,00 TL olup karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 hükmü uyarınca kesinlik sınırı olan 28.250,00 TL'nin altında kaldığından Mahkeme kararının miktar itibari ile kesin olduğu gerekçesiyle, istinaf dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 19.09.2024 tarihli kararı davalı vekilince temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2024 tarihli ek kararı ile dava dilekçesinde dava değerinin 34.875,00 TL olarak gösterildiği, dava konusu taşınmazların tapuda satış bedelinin toplam 23.154,00 TL olup karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı ve Daire kararının 6100 sayılı Kanun'un 353. maddesine göre kesin olduğu gerekçesiyle davalı tarafın 08.11.2024 tarihli temyiz dilekçesinin 6100 sayılı Kanun'un 366/1 hükmü atfı ile 346/1. maddesi uyarınca kesinlik nedeniyle reddine verilmiştir.
3.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2024 tarihli ek kararı üzerine, davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
V. EK KARAR TEMYİZİ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili ek karar temyiz dilekçesinde;
1. Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
2. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini,
3.Fiili taksim nedeniyle önalım davasının reddi gerektiğini,
4. Davacının dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını,
5. Dava konusu taşınmazın tarla iken imar planlaması neticesinde arsa vasfına kavuştuğunu ve yapılacak imar planı neticesinde paylı mülkiyetin ortadan kalkması nedeniyle önalım hakkının ileri sürülemeyeceğini,
6. İnançlı işlem sebebiyle gerçek bir satış söz konusu olmadığından şufa hakkından söz edilmeyeceğini,
7. Dava konusu hissenin değeri 1.277.345,26 TL olarak tespit edilmesine rağmen yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığını,
8. Aradan geçen zaman içinde taşınmazın değerinde meydana gelen objektif artışlar ile enflasyon olgusunun önalım bedelinin belirlenmesinde esas alınması gerektiğini,
9. Dava konusu işlem muvazaalı olup dava değerinin de ihtilaflı olduğunu,
10. Muvazaa iddialarının gözmezden gelindiğini,
11. Tapuda satış bedeli olarak gösterilen miktarın Bölge Adliye Mahkemesince (peşinen) dava değeri olarak kabul edilerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
6100 sayılı Kanun'un 346. maddesinde; "istinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.
Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar" düzenlemesi mevcuttur.
Aynı Kanun'un 366. maddesi ise; "...bu Kanun'un istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352. maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır..." şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin temyiz talebinin miktar olarak kesinlik sınırı altında kaldığından reddine dair ek karar verilmişse de, bu karar usule ilişkin bir karar olup yukarıda ayrıntılı açıklanan ilgili kanun hükümlerine göre bir haftalık temyiz yolu açık olmak üzere bir karar verilmesi gerekirken, davanın miktar itibariyle kesin olduğundan bahisle kanun yolu kapatılmak suretiyle kesin nitelikte karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli ek kararının kaldırılması gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine ilişkin 19.09.2024 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararı, usul ve yasaya uygun olduğundan hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2024 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA,
Temyiz olunan 19.09.2024 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.