Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3037 E. 2024/4459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil ile taşkın kısım üzerinde irtifak hakkı tesisi taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü bozma nedenlerinin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/5 E., 2024/656 K.

DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.

DAVA TARİHİ : 01.10.2014

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/422 E., 2018/319 K.

Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen taşkın inşaat nedeni ile tapu iptali ve tescil, tescil edilen kısım üzerinde davalılar lehine irtifak hakkı tesisi bu talep mümkün olmadığı taktirde taşkın kısım üzerinde davacı lehine irtifak hakkı tesisi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 285 ada 54 parsel sayılı taşınmazın tamamının maliki olduğunu, taşınmazın bitişiğinde bulunan 55 parsel sayılı taşınmazın ise davalılara ait bulunduğunu, taşınmazların öncesi tek parsel iken ifraz sonucu 54 ve 55 parsel sayılı taşınmazların oluşturulduğunu, her iki taşınmaz üzerine zemin kat üzeri 4 normal kattan oluşan 53 ve 55 kapı numaralı 2 girişli bina ile 51 kapı numaralı binanın bulunduğunu, taşınmazların korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiklerini, davacı ve davalılara ait iki binanın birbirine ayrılmaz şekilde irtibatlandırıldığını, ifraz sırasında taşınmazların üzerinde bulunan yapıların fiziki ve fiili durumlarının yanlış değerlendirildiğini belirterek, davalılara ait 55 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin maliki olduğu 54 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın zeminine denk gelen koridor kısmının yüzölçümünün tespit edilerek bu kısmın davalılar adına olan tapusunun bedeli karşılığı iptal edilmesine, bu kısmın davacı adına tesciline, tapuda iptal edilen kısım üzerine davalı 55 parsel sayılı taşınmaz lehine bedeli karşılığında irtifak hakkı tesis edilmesine bu talep mümkün olmaz ise 55 parsel sayılı taşınmazın davacılara ait 54 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan binanın zeminine denk gelen kısmının tespit edilerek bu kısım üzerinde tespit edilecek bedeli karşılığında davacının maliki olduğu 54 parsel lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının iyiniyetli olmadığını, davacının taşkınlığı sonlandırmak yerine dava açmasının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi 05.07.2018 tarihli ve 2014/422 Esas, 2018/319 Karar sayılı kararında özetle; asıl talep olan 285 ada 55 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili ve davalı lehine irtifak hakkı tesisi talebinin reddine, davacı vekilinin terditli talebinin kabulü ile 285 ada, 55 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen zeminden 4.10 metre yukarısında bulunan 1,82 metre en, 14,25 metre boy olmak üzere toplam 25,94 metre karelik alan üzerinde 285 ada 54 parsel lehine irtifak hakkı kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi 27.06.2019 tarihli ve 2018/165 Esas, 2019/1117 Karar sayılı kararında özetle; yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeni hüküm kurularak asıl talebin reddine, terditli talebin kabulüne karar vermiştir

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.06.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.11.2021 tarihli ve 2021/521 Esas, 2021/3044 Karar sayılı kararında özetle; merdiven kısmına ait temliken tescil isteminin dinlenme olanağı bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş ise de yasal dayanağı bulunmadığı halde davacı lehine irtifak hakkı tesis edilmesi ve irtifak hakkı tesisine yönelik davalıların istinaf talebinin reddinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesi 18.10.2022 tarihli ve 2022/4 E, 2022/285 Karar sayılı kararıyla bozma ilamına uyarak davanın reddine karar vermiştir.

4. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

5. Dairemizin 26.09.2023 tarihli ve 2023/370 E, 2023/4148 Karar sayılı kararında özetle; İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve yeni hüküm tesisine karar verildiği, anılan kararın davalı tarafça temyizi üzerine dairemizce bozma kararı verildiği, Dairemizce dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken 22.11.2021 tarihli ve 2021/521 Esas, 2021/3044 Karar sayılı ilamıyla maddi hataya dayalı olarak Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de; dosyanın maddi hata nedeniyle İlk Derece Mahkemesine gönderilmiş olması yasal olarak yetkisiz olan İlk Derece Mahkemesini yetkili hale getirmeyeceği, bozmaya uyulup uyulmayacağı konusunda ve sonucuna göre işin esası hakkında karar verme yetkisi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğu, İlk Derece Mahkemesince bu husus gözetilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru bulunmadığından, yetkisiz İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasına Dairemizin 22.11.2021 tarihli ve 2021/521 Esas, 2021/3044 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesi 03.04.2024 tarihli ve 2024/5 E, 2024/656 K. sayılı kararında özetle; Yargıtay bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda merdiven kısmına ait temliken tescil istemi ile davacı lehine irtifak hakkı tesisine yönelik taleplerin yerinde olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, depo edilen irtifak hakkı bedeli 518.800,00 TL’nin nemaları ile birlikte karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.04.2024 tarihli ve 2024/5 E, 2024/656 K. sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;

1. İfraz işlemleri sırasında taşınmazların fiili ve fiziki durumlarının yanlış değerlendirildiğini, taşınmazlar arasında taşkınlık mevcut olduğunu,

2. Zeminde davalıya ait 55 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıya ulaşmak için koridor amaçlı tertip edilen yerin zeminde 54 No.lu parsele ait olması gerekirken tüm bina aksı boyunca davalıya ait 55 No.lu parsele intikal ettirildiğini,

3. 1941 yılında yapılan ifraz çalışması ile yanlış uygulama yapıldığını, müvekkiline ait 54 No.lu parseldeki taşınmazların bütünlüğünün bozulduğunu, kullanılamaz hale geldiğini, tadilat yapılabilmesi için hukuki düzenlemenin yapılmasının zorunlu olduğunu,

4. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 03.04.2024 tarihli kararın yanlış olduğunu, mahkemenin bozma ilamına uyduğunu, ancak bozma ilamında davacı ve davalıya ait taşınmazların parsel numaraları ve konumlarının karıştırıldığını, maddi hata yapılarak bozmaya karar verildiğini, davacı ait parselin 54 numara, davalıya ait parselin 55 numara olduğunu, çapa bağlı olarak yapılan merdivenlerin davalı parsel üzerinde bulunduğunu ve davalılar tarafından kullanıldığını, hukuki problemin zeminde 55 parselde bulunan merdiven alanının üstünde yer alan ve yukarıya doğru inşa edilen kısımların zeminde davacı 54 parsel üzerinde inşa edilen ana yapının ayrılmaz bir parçası olması sebebiyle taşan kısımlara ilişkin hukuki statünün belirlenmesi olduğunu,

5. Mevcut kararla taşınmazın fiilen kullanılmasının ve tadilat yapılmasının imkansız hale geldiğini, olaya sadece taşkın inşaat olarak bakmanın ve bu çerçevede değerlendirme yapmanın yeterli ve mümkün olmadığını,

6. Maddi vakıanın yanlış tespit edildiğini, davacı taraf olarak merdivene yönelik bir talepleri olmadığını, merdiven kısmı 55 numaralı parsele ait olduğundan taşkın inşaat söz konusu olmadığını bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayanağı olan Yargıtay ilamının yanlış olduğunu,

7. Özetle merdivenlerin davalıya ait olduğunu, 55 No.lu parsel üzerinde bulunduğunu, davalı tarafından yapıldığını, merdivenle ilgili bir talepleri olmadığını, taleplerinin 55 parsel üzerinde yer alan 4.10 metre yükseklikten başlayan ve 1.82 metre en, 14.25 metre boy olmak üzere toplam 25.94 metrekare havai irtifak hakkı kurulması, irtifak hakkı bedeli olarak mahkeme veznesine depo edilen bedelin 55 No.lu parsel maliklerine ödenmesi olduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 725 inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede irtifak hakkı kurulması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684/1, 718/1 ve 725 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.