"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/189 E., 2024/165 K.
DAVALILAR : ..., ... vekilleri Avukat ... vd.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; paydaşı bulunduğu 42 ada 106 sayılı parsel sayılı taşınmazda 1/2 payın davalılardan ... adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, davalının taşınmaz üzerinde yapı ve köpek barınakları yaptığını, el atmasının önlenmesini ve yapıların kal’ini istemiştir.
II.CEVAP
Davalı ..., taşınmazda rızai fiili taksim bulunduğundan davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... kendisine husumet düşmeyeceğini bildirmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.10.2011 tarihli ve 2010/125 Esas, 2011/331 Karar sayılı kararı ile bilirkişilerin 11.07.2011 ve 03.12.2010 tarihli raporları çerçevesinde dava kısmen kabul edilmiş, “köpek kulübelerine giden ve ana yolla ayrı bir bağlantı yolu açmak, oluşan atık suların deşarjı için ızgara ve kanal sitemi oluşturmak, oluşan katı atıkları bölgeden uzaklaştırmak, davalının bu büyüklükte bir barınağın hem veteriner hekim kontrolü, hem de diğer eksik resmi işlemleri tamamlaması için il çevre ve orman müdürlüğü ve belediye başkanlığı ile koordinasyonu sağlamak, barınakta bulunan pitbul cinsi köpekler için hayvanların korunmasına dair uygulama yönetmeliğine uygun işlemleri yapmak, mevcut köpek sayısı olan 60 sayısı makul görüldüğünden bu sayının üzerine çıkmamak, şartların yerine getirilmesi için davalıya 6 aylık süre verilmesine, bu 6 aylık süre içerisinde yukarıdaki işlemleri yapmaması halinde mevcut köpek barınaklarının dava konusu parselden kaldırılarak müdahalenin men’ine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.10.2011 tarihli ve 2010/125 Esas, 2011/331 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 14. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 12.04.2012 tarihli ve 2012/4465 E.-5383 Karar sayılı ilâmında; “paya yönelik el atmanın önlenmesi davasının dinlenmesine olanak olmadığı ancak davada ayrıca komşuluk hukukuna aykırı kullanımın önlenmesinin de talep edildiği ve mahkemece yapılması gereken işin yeniden keşif yapılarak mevcut durumun Türk Medeni Kanunu'nun 737. maddesi çerçevesinde incelenip paydaş olan davalı ve eşinin taşınmazı kullanım şeklinin taşkın olup olmadığı, diğer paydaşa kullanma biçiminin bir zararı olup olmadığı hususlarının duraksamasız tespit ettirilerek bir zarar varsa bunun giderilme biçiminin alınacak bilirkişi raporu ile saptanması ve hükmün infazında duraksamaya yer bırakmayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemenin 03.10.2013 tarihli ve 2012/391 Esas, 2013/217 Karar sayılı kararında; bozma ilamına uyularak davacının el atmanın önlenmesi davasının reddine, bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda köpek barınaklarının kaldırılması gerektiği bildirildiğinden köpek barınaklarının kâl'ine karar verilmiştir.
4. Mahkemenin 03.10.2013 tarihli ve 2012/391 Esas, 2013/10297 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 23.09.2014 tarihli ve 2014/5595 Esas, 2014/10297 Karar sayılı ilâmında; Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 12.04.2012 tarihli bozmasından önce mahkemece kurulan hükümde köpek barınaklarının kaldırılması yönünde bir karar verilmemiştir. Bu hükümde, komşuluk hukukuna aykırı davranışın alınacak önlemlerle giderilmesine dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı taraf temyiz talebinde bulunmamış, hükmü davalı temyiz etmiştir. Başka bir deyişle Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 12.04.2012 tarihli bozma kararına mahkemenin uyması ile davalı lehine köpek kulübelerinin kaldırılmaması yönünde usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle, mahkemece davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin köpek barınaklarının kaldırılmasına karar verilmesi ve Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin 2010/125 Esas, 2011/331 Karar sayılı dosyasından yapılan yargılamada köpek barınaklarının kaldırılması yönünde bir karar verilmediği, mahkememiz kararında komşuluk hukukuna aykırı davranışın alınacak önlemlerle giderilmesine dair karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafça temyiz yoluna gidilmediği, bu suretle davalı lehine köpek kulübelerinin kaldırılmaması yönünde usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle davacının müdahalenin meni talebinin kabulüne karar verilemeyeceği, ayrıca dava konusu taşınmaz İznik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/382 Esas, 2015/330 Karar sayılı kararı ile satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 23.09.2014 tarihli ve 2014/5595 Esas, 2014/1297 Karar sayılı ilamındaki gerekçeler de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin yıllardır mağduriyetinin devam ettiğini, mahkemece eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, davalının haksız müdahalesinin tespit edilmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 688 nci ve devamı maddeleri gereğince, paylı mülkiyete tabi taşınmazda paydaşlar arasındaki kullanımdan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesine göre hâkim, Türk hukukunu re'sen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukukî nitelendirme hâkime aittir. Bu nedenle tarafların hukukî nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur.
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Birlikte Mülkiyet" başlıklı 688 inci maddesi “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir."
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 689 uncu maddesi “Paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. Ancak, böyle bir anlaşmayla paydaşların aşağıdaki hak ve yetkileri kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz:
1. Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek,
2. Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak.
Taşınmazlarla ilgili anlaşmalar imzalarının noterlikçe onaylanması koşuluyla paydaşlardan birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verilebilir.”
5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Yararlanma, kullanma ve koruma" başlıklı 693 üncü maddesi “Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir.
Uyuşmazlık hâlinde yararlanma ve kullanma şeklini hâkim belirler. Bu belirleme, paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibarıyla paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir.
Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6. Türk Dil Kurumunun tanımına göre “komşu; birbirine bitişik ya da yakın konutlarda oturan kimselerin birbirlerine göre aldıkları ad.” olarak tanımlanmıştır. kimsenin komşu sıfatıyla bir dava açabilmesi için, ayni veya şahsi bir hakka dayanması, başka bir anlatımla komşuluk sıfatıyla zarar görmesi gerekmektedir.
3. Değerlendirme
Somut olayda; dava dilekçesi içeriği ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava paylı mülkiyete tabi taşınmazda paydaşlar arasındaki kullanımdan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Mahkemece dava konusu taşınmaz hakkında ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin mahkeme kararı bulunduğu belirtilmiş ise de bu kararın infaz edilmediği anlaşılmıştır. Davacının murisi ... Dündar dava konusu 42 ada 106 parsel sayılı taşınmazda ½ pay ile paydaş olup, diğer ½ payda paydaş olan davalı ... ve paydaş olmayan davalı ...’ın taşınmazın bir bölümünde hayvan barınağı yapmak suretiyle taşınmazın ses, koku, sağlık ve güvenlik biçimde kendi kullanımına engel olacak tarzda kullanıldığını, bu kullanım biçimi ile taşınmazdaki payının kullanılmasının mümkün olmadığını, davalıların bu kullanım biçiminin giderilmesini talep etmektedir
O halde mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Birlikte Mülkiyet" başlıklı 688 inci maddesi ve devamı maddelerde belirtilen birlikte mülkiyet hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.
Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin uyuşmazlığı komşuluk hukukuna dayalı olarak nitelendirmesi maddi hataya dayalıdır. Bu sebeple taraflardan herhangi biri yararına usuli kazanılmış hakkın doğumundan da söz edilemez. Uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümlerine göre değerlendirilmesi ve nizanın giderilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.