Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3540 E. 2024/5044 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının tapusuz taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddiasının geçerliliği ve davalıların paylarının iptal edilip davacı adına tescil edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki zilyetliğin devri sözleşmesinin tapulu taşınmaz devrinde aranan şekil şartlarını taşımadığı ve açılmamış miras payının devri olarak da nitelendirilemeyeceği, ayrıca önceki bozma kararlarına uygun olarak davanın reddine karar verildiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/554 E., 2024/186 K.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ... vd.

DAVA TARİHİ : 20.04.2010

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 556 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davacı tarafından 16.08.1994 tarihli noter senedi ile satın alındığını ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın tarafların ortak murisi ... adına tespit gördüğünü, yapılan imar uygulamaları sonucu da parselin 380/761 payının muris ... adına tescil edildiğini, murisin ölümünden sonra kız kardeşlerinin hisselerini davacıya devretmelerine rağmen, davalıların devre yanaşmadığını ileri sürerek davalılar Cavat, Cevdet ve ...'a ait payların iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.03.2015 tarihli ve 2010/220 Esas, 2015/ 85 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.03.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.11.2019 tarihli ve 2019/3811 Esas, 2019/7003 Karar sayılı kararıyla, davacının dava ettiği payların kadastro sonucu değil, belediyenin tahsisi suretiyle oluştuğu, çekişmeli taşınmazın öncesinin tapusuz taşınmaz kabul edilerek uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesinde isabet bulunmadığı belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20.01.2021 tarihli ve 2020/82 Esas 2021/27 Karar sayılı kararı ile; davanın davalılardan ... yönünden kabulü ile Antalya ili, ... ilçesi, ...Mahalle 556 ada 1 parsel sayılı taşınmazda, davalılar adına iştirak halinde bulunan hisselerden, davalılardan ...'a ait 380/6088 hissenin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer davalılar ... ve ...'a karşı açtığı davasının reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 20.01.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 18.01.2023 tarihli ve 2022/7124 Esas, 2023/281 Karar sayılı kararıyla, davacı ile davalı Cavat arasında akdedilen 1994 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesinin, tapulu taşınmazların devrinde aranan şekle uygun olmadığı gibi, tarafların murisi ...’ın taşınmazda pay maliki olduğu 27.04.2001 tarihinden öncesine ilişkin olduğundan açılmamış miras payının devri sözleşmesi olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı ...’a ait hissenin iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesinin doğru görülmediği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın bozma ilamı doğrultusunda reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yer ile ilgili yapılan sözleşme tarihinde yerin tapusuz olduğunu, sözleşmenin geçersizliğinin kabulü durumunda davalının sebepsiz zenginleşeceğini, dava konusu yer üzerindeki bina ile ilgili muris ya da diğer misraçıların ... olmadığını, kadastro sırasında davacının askerde olması nedeniyle itiraz edilemediğini oysa muris adına olan payların gerçekte davacı adına olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 706; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

.