Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3637 E. 2025/2353 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalının taşınmazına tecavüz ederek haksız kullanımda bulunduğu iddiasıyla açtığı el atmanın önlenmesi davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda davalının davacı taşınmazına tecavüzünün bulunmadığı tespit edilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı, istinaf incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1553 E., 2024/1969 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/467 E., 2024/202 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma istemi miktardan reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; 776, 934, 978 ve 983 parsel sayılı taşınmazların adına kayıtlı olduğunu, davalının kendisine ait olan alanların içine girerek fındık, mısır ve buğday ekmek suretiyle kullanmaya başladığını ve davalının kullanımının 5 yıldan beri bu şekilde devam ettiğini ve kendisinin mağdur olduğunu ileri sürerek yerinin tespit edilmesini, kendisine verilmesini ve maddi ve manevi zararlarının karşılanmasını talep etmiş, dava konusu taşınmazların yargılama aşamasında sırasıyla 113 ada 19, 17, 27 ve 32 parsel sayılı taşınmazlar olması üzerine davacı vekili tarafından davacının maliki olduğu 113 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 113 ada 16 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırın yenileme kadastrosu sırasında hatalı tespit edildiğini belirterek davalının taşınmaza tecavüzünün önlenmesi ile hatalı sınır tespitinin düzeltilmesi olarak beyan dilekçesi verilmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve 2020/188 Esas, 2020/248 Karar

sayılı kararı ile davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.12.2020 tarihli ve 2020/1752 Esas, 2020/1927 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3.Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2020/503 Esas, 2022/596 Karar sayılı kararında; “...dosya içerisine celp edilen Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/242 Esas ve 2016/96 Karar sayılı dosyasının tarafları ve konusunun iş davanın tarafları ve konusu ile aynı olduğu, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/242 Esas ve 2016/96 Karar sayılı kararının ise 11.06.2020 tarihi itibariyle kesinleştiği...” gerekçesiyle "kesin hüküm bulunması dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine" karar verilmiştir.

4.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.04.2023 tarihli ve 2023/1162 Esas, 2023/1064 Karar sayılı kararında; “...eldeki bu dosyada aynı taşınmazla ilgili olarak sınır ihtilafının çözümü yanında elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatının istendiği, dava tapu iptali ve tescil yönünden kesin hüküm teşkil etse de elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği, mahalli ve uzman bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapılarak davalının, davacının paydaşı olduğu 113 ada 17 parsel sayılı taşınmaza el atmasının bulunup bulunmadığı var ise hangi kısma elattığının ve elatılan alanın dava tarihindeki değeri ve haksız işgal tazminatı tutarının belirlenmesinin gerektiği...” gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir

5.Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2024 tarihli ve 2023/467 Esas, 2024/202 Karar sayılı kararında; “...dosyaya ibraz edilen fen raporunda yapılan tespitlerin önceki duruma uygun olduğunun sonucuna varıldığı, keşif mahallinde dinlenen taraf tanıkları ve mahalli bilirkişi anlatımlarının da bu yönde olduğu ve bu kapsamda davalının davacının paydaşı olduğu dava konusu 113 ada 17 parsel sayılı taşınmaza el atmasının bulunmadığı...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.07.2024 tarihli ve 2024/1553 Esas, 2024/1969 Karar sayılı kararında; “...İlk Derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı...” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili,

1. Hükme esas alınan raporun Yargıtay tarafından belirlenen kriterlere uygun olmadığını,

2.Bilirkişi raporunun hatalı olduğunu,

3.Araştırmanın eksik yapıldığını,

4.Dava konusu işlemin yeniden yapılan kadastro sonucunda yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını,

5. Delillerin toplanmadığını ve tanıklarının dinlenmediğinİ belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.