Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3704 E. 2024/4713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında yapılan düzeltme işleminin yolsuz tescil oluşturup oluşturmadığı ile intifa hakkının terkinine veya irtifak hakkı olarak tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3137 E., 2024/1451 K.

DAVACI-BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVALI : TÜPRAŞ vekilleri Avukat ...

DAVALI-BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVACI : ...Gayr. Gel. San. Tic. A.Ş.

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVALI :... vekilleri Avukat ...

DAVA TARİHİ : 13.01.2021 Birleştirilen Dava Tarihi: 22.03.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/10 E., 2023/476 K.

Taraflar arasındaki asıl davada tapu kaydında düzeltim, birleştirilen davada intifa hakkının terkini olmadığı takdirde intifa hakkının irtifak hakkı olarak tescili istemlerinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın, taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı ... vekili; davacı şirketin İzmir ili, ... ilçesi, ... Köyü,... mevkii 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinde 15.07.1985 tarihinden beri intifa hakkı sahibi olduğunu, 1970'li yıllarda temel su ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla ...Mevkiinde su kuyuları açarak davacı şirket rafinerisine yaklaşık 25 km'lik bir su hattı çekildiğini, bahse konu su isale hattının halen aktif olarak çalıştığını, bu hattın geçirilmesi esnasında güzergah üzerindeki özel mülkiyetteki arazilerin kamulaştırılarak hattın sürdürülebilirliğinin güvence altına alındığını, arazilerin mülkiyeti Hazineye ait olsa da intifa hakkının davacı şirkete ait olduğunu, davaya konu parselin uzun yıllar Hazine mülkiyetinde iken 2018 yılında mülkiyetinin TOKİ'ye devredildiğini, akabinde üçüncü şahıslara satılarak özel mülkiyete tabi hale getirildiğini ancak taşınmazların mülkiyetinin intifa ile yüklü olarak el değiştirdiğini, 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazın önce Özcan ...tarafından satın alındığını, sonrasında ...Gayrimenkul Geliştirme Sanayi Ticaret A.Ş'ye devredildiğini, 800 ada 1 parsel yönünden davacı şirketin bilgisi olmadan 23.11.2020 tarihinde İzmir Kadastro Müdürlüğü tarafından tescil bildirimi gereğince intifa hakkının m²si yönünden açıkça kanuna aykırı düzeltme yapıldığını öğrendiklerini, yapılan yolsuz düzeltme işlemi nedeniyle, 7333 m² yüzölçümlü 800 ada 1 parselin tamamı üzerindeki intifa hakkının 359,77 m²'ye düşürüldüğünü, intifa hakkı sahibinin bilgisi dışında onun talep ve onayı alınmadan intifa hakkının tescilinin değiştirildiğini, intifa hakkının kadastro parsellerine tescilinde ve imar uygulaması sonucu imar parselleri üzerine intifa hakkının aktarılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığını, TMK'nın 1014 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 72 ve 74 üncü maddeleri gereğince bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesinin ancak bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı üzerine yapılabileceğini belirterek 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yolsuz terkin ve tescil işlemi gereğince tapu kaydının düzeltilerek eski durumun tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen davada davacı şirket vekili, 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davacı şirketin satın aldığı taşınmazda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaata başlanması üzerine TÜPRAŞ tarafından intifa hakkı olduğu iddiasıyla aleyhlerine dava açıldığını, intifa hakkının usul ve yasaya uygun kurulmadığını ancak intifa hakkının TPAO lehine olduğunu, TPAO'nun ruhsatının 1983 yılında sona erdiğini, mülga 6326 sayılı kanunla kurulan intifa hakkının da kanun gereği işletme ruhsatının sona ermesiyle birlikte kullanma hakkının sona erdiğini, nitekim madde 11'de sadece yüzey tesislerinin devrinin anlaşma ile devredileceğinin hüküm altına alındığını, yer altı tesislerinin ruhsat süresinin bitişinden itibaren bakanlığa devredileceğinin belirtildiğini, TÜPRAŞ lehine kurulan intifa hakkının kamulaştırma neticesinde tescil edildiği iddia edilmiş ise de bu intifa hakkı için kamulaştırma bedeli ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, Petrol Kanunu'nun 87 inci maddesi uyarınca kamulaştırma usullerinin uygulanmadığının, intifanın yasal hükümlerine uygun kurulmadığını, 15.07.1985 tarihinde davaya konu bölge Hazine adına kayıtlı iken Petrol Kanunu doğrultusunda TÜPRAŞ'ın su kullanımını sağlamak için, yalnızca boru güzergahını kapsayacak ince, uzun bir parsel oluşturulduğunu ve 3713 parsel üzerinde TÜPRAŞ lehine intifa hakkı kurulduğunu, 800 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın geçmişte 1291 numaralı parselin ifrazı neticesinde oluşan 3712, 3713 ve 3714 numaralı parsellerin İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinin uygulaması neticesinde birleştirilmesiyle oluştuğunu, bu parsellerden yalnızca 3713 parselde TPAO'nun intifa hakkı bulunduğunu, imar uygulaması sonrası intifa hakkının 800 ada 1 parselin tamamına bulaştığını, tapu kayıtlarında görüldüğü üzere intifa hakkının yalnızca 359,77 m²'lik alanda mevcut olduğunu, davacının başkaca bir hakkı bulunmadığını, kaldı ki intifa hakkının sadece TÜPRAŞ lehine su isale hattının kullanımıyla sınırlı olarak kurulduğunu, 25 km'lik su isale hattının da hali hazırda aktif olarak kullanılmadığını, böyle bir hattın kullanılmaması nedeniyle intifa hakkının konusunun artık yok olduğunu, dolayısıyla intifa hakkının sona erdiğini, TÜPRAŞ'ın böyle bir hatta ihtiyacı olmadığını ileri sürerek, 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazda TÜPRAŞ lehine tesis edilmiş olan intifa hakkının tümüyle terkinine, bu talep kabul edilmediği taktirde intifa hakkının TÜPRAŞ'a verilme sebebinin su isale hattı olması nedeniyle sadece bu hatla sınırlı olarak hakkın irtifak hakkı olarak tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı şirket vekili; davanın reddini savunmuştur.

2. Birleştirilen davada davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisinin 3713, 3730 ve 3765 sayılı parsellerin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması neticesinde oluştuğu, geldi parseller üzerindeki intifa hakkının geometrik durumu gözetilmeksizin yeni oluşan parsellere aynen aktarıldığı, bu aktarım neticesinde dava konusu parselin tamamına sirayet eden ve davacının talebine konu olan halin yolsuz tescil hükmünde olduğu, 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerine sehven aktarılan intifa hakkının tescil bildiriminde belirtildiği gibi intifa hakkının hangi parsellerden ne kadarlık kısmına isabet ettiğine dair yapılan düzeltme işleminin yolsuz tescil hükmünde olmadığı ve davacıya bir hak bahşetmeyeceği, taşınmazın tamamı üzerindeki intifa hakkının gerçek hak durumunu yansıtmadığı, taşınmazın 359,77 m²'lik kısmında intifa hakkı olduğu, birleştirilen davada ise; intifa hakkının sona erme nedenlerinin 4721 sayılı TMK'nın 796 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, somut olayda intifa hakkını sona erdiren nedenlerden herhangi birinin yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ... vekili ve asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı şirket vekili (birleştirilen dosyada istinaf, asıl dosyada katılma yoluyla istinaf) istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya celp edilen kayıtların hiçbirinde davacı şirketin intifa hakkı bakımından bir sınırlama, bir süre veya bir metrekare belirtilmediğini, buna rağmen mahkemece "intifa hakkının tamamı üzerine sehven aktarıldığı" kanaatinin nasıl oluştuğunun anlaşılamadığını, Petrol Kanunu kaynaklı intifa hakkının arazinin bütünü üzerinde olduğunu, belirli bir kısmı ile sınırlandırılmadığını, mahkemenin sadece davalının yolsuz tescil işlemini esas alarak intifa hakkının sınırlı m² ile tesis edilmesi gerektiği değerlendirmesi ile tapu kayıtlarının aksine hüküm tesis ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun objektif olmadığı gibi denetime de elverişli olmadığını, İzsu Genel Müdürlüğünün 23.02.2022 tarihli son müzekkere cevabının hiç incelenmediğini, davaya konu su isale hattının aktif olarak kullanıldığının tespit edildiğini, davacı şirketin intifa hakkının "hataların düzeltilmesi" adı altında tek taraflı bir işlemle kaldırılmasının mümkün olmadığını, düzeltme işleminin Tapu Müdürlüğünce resen yapılamayacağını, bir mahkeme kararının varlığının gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı şirket vekilli istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin verdiği kararda kendi içinde çelişkiye düştüğünü, davanın terditli ikame edildiğini, mahkemenin 2021/10 esas sayılı dosyadaki ret kararının gerekçesinde zaten davaya konu taşınmazda 359,77 m²'lik bir alanla sınırlı şekilde intifa hakkı tesis edilmesinin doğru olduğunun, taşınmazın tamamı üzerine aktarılan intifanın sehven gerçekleştirilen bir işlem olduğunun, davacıya bu anlamda bir hak bahşetmeyeceğinin açıkça ifade edildiğini, hal böyle iken davalarının kabul edildiğini, buna rağmen taraflarınca ikame edilen davanın reddine hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, huzurdaki dava ikame edildiğinde davaya konu 800 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinde intifa hakkı olduğunu, bu davada söz konusu sehven aktarılan intifa hakkının tümüyle terkini, kabul edilmemesi halinde sadece 359,77 m²'lik su isale hattının bulunduğu kısmı üzerinde irtifak hakkı olarak tescil edilmesi talebiyle ikame edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre taraflarınca ikame edilen davanın reddi halinde dahi davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.

3. Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı şirket vekilli katılma yoluyla istinaf başvurusunda özetle; asıl dava yönünden ret kararı verilmiş ise de lehlerine maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, dava konusu taşınmaz değerine oranla nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ... vekili ve asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı şirket vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ... vekili ve asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı şirket vekili (birleştirilen davada temyiz, asıl davada katılma yoluyla temyiz olmak üzere) temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ... vekili ve asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı şirket vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl dava tapu kaydında düzeltim, birleştirilen dava intifa hakkının terkini, olmadığı takdirde intifa hakkının irtifak hakkı olarak tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 779-793 (irtifak haklarına ilişkin düzenlemeler), 794-796 arasındaki maddeler (intifa hakkı ile ilgili düzenlemeler), 1014 üncü maddesi (terkin ve değişiklik), 1025 inci maddesi (yolsuz tescil).

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç taraflardan peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.