Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3861 E. 2024/5048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, davacıların mülkiyetinde bulunan taşınmaza el atarak haksız kullanımda bulunup bulunmadığı ve taşınmaz üzerinde bulunan yapıların yıkılıp yıkılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmaza el atarak haksız kullanımda bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki yapıların yıkımına dair yerel mahkemenin bozmaya uyularak verdiği karar, davalıların temyiz itirazlarında ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/151 E., 2023/168 K.

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 11.06.2009

KARAR : Davanın kabulüne

TEMYİZ EDENLER : Davalı ... vekili, davalı ...

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve kâl davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ...ilçesi, ...Mahallesi,... mevkiinde bulunan 291 ada 42 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, dava konusu yerin mülkiyetinin Kadastro Mahkemesinin 1998/8 Esas, 2004/1 Karar sayılı dosyası ile kazanıldığını, davalılar yönünden mahkeme hükmünün kesin hüküm teşkil ettiğini, dava tarihinden 3-4 yıl önce davalıların hiçbir hakları olmadığı halde kötü niyetli olarak müvekkillere ait olan taşınmaza müdahale ettiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmaza davalıların haksız müdahalesinin önlenmesine, gayrimenkul içerisindeki davalılara ait seralar, bekçi evi ve diğer yapıların yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; ...Kadastro Mahkemesinin 1998/8 Esas ve 2004/1 Karar sayılı dosyasında kesinleşen karar yönünden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğunu, bu davanın mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini, tapunun yolsuz olarak davacılar adına tescil edildiğini, müvekkillerinin taşınmazda 25 yıllık zilyetliğinin bulunduğunu, davacıların taşınmaza hiç bir zaman zilyet olmadıklarını belirterek, müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.07.2011 tarihli ve 2009/32 Esas, 2011/580 Karar sayılı kararı ile "... davanın kabulüne ..." karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Yargıtay Bozma Kararı

1. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.11.2012 tarihli ve 2012/7185 Esas, 2012/15367 Karar sayılı ilamıyla "...eldeki davada elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkım isteğinin de bulunduğu, gerek yargılamanın yenilenmesi davasının gerekse tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmesi halinde, eldeki davada yıkım isteğinin kabul edilmiş olmasının ileride telafisi olanaksız bir zarar doğuracağı, eldeki dava bakımından, anılan davaların bekletici mesele kabul edilerek sonuçlarına göre yıkım yönünden bir karar verilmesi gerektiği...kabule göre de, yargılama sırasında keşfen belirlenen dava değeri itibariyle noksan harç tamamlanmadığı halde, kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir ve tayini gerekirken fazla avukatlık parasına hükmedilmiş olması da doğru olmadığı..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11.04.2023 tarihli ve 2014/151 Esas, 2023/168 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan inceleme ve araştırma sonucu; "...davalılar tarafında açılan tapu iptal ve tescil davası ile yargılanmanın yenilenmesine yönelik davaların reddine karar verilerek kesinleşmiş olduğu... dava konusu taşınmaz başında teknik bilirkişiler refakatinde yapılan keşifte, davalıların taşınmaza el atmak suretiyle haksız kullanımı söz konusu olduğu..." gerekçesiyle "...davanın kabulü ile taşınmaza davalıların el atmasının önelnmesine, davalılar tarafından yapılmış bulunan bilirkişilerin 18.02.2010 tarihli rapor ve ekindeki krokide B, C, D,E,F harfi ile gösterilen yapıların yıkılmasına, A harfi ile gösterilen kısımda keşif tarihi itibarıyla herhangi bir çilek tesisi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına..." karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda (IV.B) numaralı bendinde belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahalli bilirkiş...'in taşınmazı kimin kullandığını bilmediği yönünde beyanının bulunduğunu, diğer tanıkların 1973 yılından beri müvekkilinin babası Davut ve annesi ... tarafından taşınmazın kullanıldığının beyan edildiğini, hatalı tespit ve kadastro çalışmaları nedeniyle müvekkil ve diğer davalılar yönünden mağduriyetin oluştuğunu, müvekkilinin murisleri tarafından 50 yıldır taşınmazın kullanılmakta olduğunu, bedeli davacılara ödenmek suretiyle yıkım kararı verilmemesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... ise temyiz dilekçesinde özetle; muris Gani'nin haklarının mülkiyet ve zilyetlik yönünden kendisine intikal ettiğini, hatalı tescilin sorumluluğunun TMK'nın 1007. Maddesi gereği devlete ait olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürerek, mahkeme kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:

Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684, 718 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekili ile davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.