"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/383 E., 2023/591 K.
ASIL DAVADA DAVACILAR : ... vd.
DAVALILAR : ... vd. vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 25.08.2008
BİRLEŞEN 2008/273 E. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVACILAR : ... vekili Av. ...
DAVALILAR : ... vd. vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 25.08.2008
BİRLEŞEN 2010/382 E. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVACILAR : ... vd. vekili Av. ...
DAVALILAR : ... vd. vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 30.09.2010
BİRLEŞEN 2011/3 E. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVACILAR : ... vekili Av. ...
DAVALILAR : ... vd. vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 06.01.2011
KARAR : Asıl davanın reddi, birleşen davaların kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen asıl dava ve birleşen davalardaki müdahalenin meni, kal, ecrimisil ve mecra irtifakı tesisi davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2020 tarihli kararı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen karar, Birleşen 2008/273 E. ve Birleşen 2011/3 E. sayılı dosya davacıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 737 Nol.u parselde hissedar olduğunu, davalıların 638 ve 738 sayılı parsel malikleri olduğunu, davalıların davacı parseline ağaç dikmek ve yol olarak kullanmak suretiyle el attıklarını, bu nedenle el atmanın önlenmesine, ağaçların kal'ine ve ecrimisil tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
2. Birleşen 2008/273 Esas sayılı dosyada davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 736 No.lu parsel maliki olduğunu, davalıların 638 ve 738 sayılı parsel malikleri olduğunu, davacı parseline ulaşmak için daha önce davalı ...’e ait 738 parselden 90 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde yol bırakılarak tapu kütüğüne işlendiğini, ancak davalının yolu kapatarak davacı parseline taştığını, yine davacının kendi parseline su götürmek için davalıya ait 638 parsele su boruları döşediğini, fakat tarafların anlaşamadığını, bu nedenle 738 parsel malikinin yola müdahalesinin men'ini, bu kısma diktiği ağaçlar ve seranın kal'ini, ecrimisil tazminatı ödemesini, yine 638 parselden geçen su boruları yönünden davacıya ait 736 parsel sayılı taşınmaz lehine mecra irtifakı tesisini talep etmiştir.
3. Birleşen 2010/382 Esas sayılı dosyada davacılar vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 585 No.lu parsel maliki olduğunu, davalıların komşu 736 parsel sayılı taşınmaz malikleri olduğunu, davalıların parseline el atarak ağaç diktiklerini, bu nedenle müdahalenin men'ine, ağaçların kal'ine ve ecrimisil tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
4. Birleşen 2011/3 Esas sayılı dosyada davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 736 No.lu parsel maliki olduğunu, davalı ...’nın 585 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden olduğunu, davalıların parseline el atarak ağaç diktiklerini, davacı parseline su sağlayan borulara müdahale ettiklerini, bu nedenle davacı parsele el atmanın önlenmesini, ağaçların kal'ini, 585 parselden geçen borular için davacı 736 parsel lehine mecra irtifakı tesisini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl dava ve birleşen davalarda davalılar vekilleri el atmanın söz konusu olmadığını açılan davaların reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme 02.03.2016 tarih ve 2014/267 Esas, 2016/87 Karar sayılı kararında özetle; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, asıl dava yönünden; fen bilirkişisinin düzenlediği rapor ve ekinde bulunan krokiler incelendiğinde, davacı tarafın maliki olduğu eski 737 parsel, yeni 55 parsel No.lu taşınmaza, davalı eski 638 parsel, yeni 54 parsel No.lu taşınmaz maliki ve davalı eski 738 parsel, yeni 56 parsel nolu taşınmaz maliki tarafından bir müdahalenin bulunmadığı, davalı 638 parsel sahibi tarafından yol olarak daha önce davacının kullanımına bırakılan yerde herhangi bir müdahalenin de bulunmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karar verildiği, birleşen 2010/382 Esas sayılı dosyada davacı 585 parsel sayılı taşınmaz malikinin, 736 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin 6.700 m2'lik yere ağaç dikmek ve yol olarak kullanmak sureti ile müdahale ettiklerini belirterek söz konusu davayı açtığı, fen bilirkişi raporuna ekli 4 No.lu krokide F harfi le gözüken 53,17 m2'lik alanın davacı eski 585 parsel yeni 47 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı halde davalı eski 736 parsel yeni 46 parsel sayılı taşınmaz malikleri tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulü ile F harfi ile gösterilen yere yönelik davalıların müdahalesinin men'ine ve ziraat bilirkişisinin 06.07.2015 tarihli raporunda boş tarla olduğu belirtilen ve ecrimisil bedeli olarak belirlenen 105,00 TL bedelin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yol olarak kullanılan bu yerde bir ağaç bulunmadığı anlaşıldığından kal'e ve fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen 2011/3 Esas sayılı dosyada, davacı taraf 736 parsel sayılı taşınmaz maliki olduklarını, davalılardan ...'nın 585 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu ve davalıların davacıya ait taşınmaza müdahale ettiklerini, ayrıca davalı ...'ya ait 585 parsel sayılı taşınmazdan su borusu döşendiğini, davalının su borusuna müdahale ettiğini belirterek, 736 parsele ve bu parsel lehine olan su borularına yapılan müdahalenin menine, ağaçların, su borularının ve sair şeylerin kal'ine, 585 parsel sayılı taşınmazdan geçen su boruları ile ilgili mecra irtifakı kurulmasına, ecrimisil bedelinin ve kesilen ağaçlar nedeniyle zararın tazminine karar verilmesini talep ettiği, alınan fen bilirkişi raporuna ekli 3 No.lu krokide 2 no ile gösterilen yerde su borusu döşenmesi suretiyle davacıya ait eski 736 parsel yeni 46 parsel sayılı taşınmaza eski 585 parsel yeni 47 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin müdahalesinin bulunduğu anlaşılmakla bu hususa ilişkin talebin kabulü ile müdahalenin men'ine, yine davacıya ait taşınmaza fen bilirkişisinin 4 No.lu krokide C harfi ile gösterilen 68,63 m2'lik yere davalıların müdahalesinin bulunduğu anlaşılmakla bu müdahalenin önlenmesine, ziraat bilirkişisinin raporu dikkate alınarak 69,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı tarafın mecra irtifakına ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, birleşen 2008/273 Esas sayılı dosyada davacı 736 parsel maliki talebinde; 736 parsele ulaşabilmesi için bırakılan yola davalı 738 parsel sahibi davalı ...'in müdahalesinin bulunduğunu, yine davalı ... tarafından su borularını kaldırması için baskı yapıldığını belirterek 638 parsel sayılı taşınmazdan davacı taşınmaz lehine mecra irtifakı tanınmasını belirterek el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve mecra irtifakı talebinde bulunduğu, tüm dosya kapsamı ve yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporları incelendiğinde, eski 736 parsel yeni 46 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından yapılmış bir müdahale bulunmadığı, komşuluk hukukuna aykırı bir durum olmadığı anlaşıldığından bu taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı tarafın mecra irtifakına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise, fen bilirkişisinin raporuna ekli 3 nolu krokide belirtildiği şekilde davacı ...'ye ait yer altından geçen boru güzergahının 557 ada 54 parselin içinden geçen güzergahının 9 numara ile gösterilen ve evin altından geçen su borusunun iptal edilerek, eski 638 parsel 557 ada 54 parsel içinden geçen ve krokide 10 no ile gösterilen şekilde mecra irtifakı kurulması gerekeceği anlaşıldığından bu haliyle mecra irtifakı kurulmasına ve tapu kaydına şerh düşülmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 02.03.2016 tarih ve 2014/267 Esas, 2016/87 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde asıl dosya davacıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 04.03.2020 tarih ve 2018/5439 E. 2020/2153 K. sayılı kararında özetle; somut olayda; ... ve ...‘ın sadece asıl dosyada davacı olduğu, birleşen dosyalarda taraf sıfatının bulunmadığı, ... ve ...’nın ise asıl dosya ve birleşen 2008/273 Esas-2009/34 Karar sayılı ve birleşen 2011/3 Esas-2011/144 Karar sayılı dosyalarda davalı olduğu, ...’nın 2010/382 Esas-2011/122 Karar sayılı dosyada davacı olduğu, 2008/273 Esas-2009/34 Karar sayılı dosyada davacının tek başına ... olduğu, 2011/3 Esas-2011/144 Karar sayılı dosyada davacıların ..., ..., ... olduğu görülmüştür. Mahkemece her bir dosya için ayrı ayrı hüküm kurulması isabetlidir. Ne var ki; karar başlığında ..., ..., ..., ..., ... davacı olarak, ... ve ... davalı olarak gösterilmiş ise de asıl ve birleşen dosyalarda davacı ve davalı taraf sıfatlarının aynı olmadığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen hüküm fıkralarında “davalıların müdahalesinin men’ine”, “davalılardan alınarak davacıya verilmesine” denmekle hükümde tereddüt yaratıldığının sabit olduğu, hal böyle olunca; Mahkemece yukarıda izah edilen hususlar dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, karar başlığında her bir dosya için ayrı ayrı taraf isimlerinin yer alması gerekirken, bundan zuhul ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Gerekçeleriyle eksik araştırma yapıldığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkeme başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle;
1. Asıl dava yönünden; davacılardan ...'ın vefat ettiği, davacı vekiline mahkemece verilen kesin süre içerisinde ... mirasçılarının davaya katılımlarının sağlanmadığı gibi terekeye temsilci atanması yönünde dava da açılmadığı görülmekle, kal talebi yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine, müdahalenin men'i ve ecrimisil talepleri yönünden ise, fen bilirkişisinin düzenlediği rapor ve ekinde bulunan krokiler incelendiğinde, davacı tarafın maliki olduğu eski 737 parsel, yeni 55 parsel No.lu taşınmaza, davalı eski 638 parsel, yeni 54 parsel nolu taşınmaz maliki ve davalı eski 738 parsel, yeni 56 parsel No.lu taşınmaz maliki tarafından bir müdahalenin bulunmadığı, davalı 638 parsel sahibi tarafından yol olarak daha önce davacının kullanımına bırakılan yerde de herhangi bir müdahalenin bulunmadığı anlaşıldığından bu talepler yönünden davanın reddine,
2. Birleşen 2010/382 Esas sayılı dosya yönünden; davacı 585 parsel sayılı taşınmaz malikinin, 736 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin taşınmazına ağaç dikmek ve yol olarak kullanmak sureti ile müdahale ettiklerini belirttiği, fen bilirkişi raporuna ekli 4 No.lu krokide F harfi le gözüken 53,17 m2'lik alanın davacı eski 585 parsel, yeni 47 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı halde, davalı eski 736 parsel, yeni 46 parsel sayılı taşınmaz malikleri tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulü ile F harfi ile gösterilen yere yönelik davalıların müdahalesinin men'ine ve ziraat bilirkişisinin 06.07.2015 tarihli raporunda boş tarla olduğu belirtilen ve ecrimisil bedeli olarak tespit edilen 105,00 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yol olarak kullanılan bu yerde bir ağaç bulunmadığı anlaşıldığından kal'e ve fazlaya ilişkin talebin reddine,
3. Birleşen 2011/3 Esas sayılı dosya yönünden; davacı taraf 736 parsel sayılı taşınmaz maliki olduklarını, davalılardan ...'nın 585 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu ve davalıların davacıya ait taşınmaza müdahale ettiklerini, ayrıca davalı ...'ya ait 585 parsel sayılı taşınmazdan su borusu döşendiğini, davalının su borusuna müdahale ettiğini belirterek, 736 parsele ve bu parsel lehine olan su borularına yapılan müdahalenin menine, ağaçların, su borularının ve sair şeylerin kal'ine, 585 parsel sayılı taşınmazdan geçen su boruları ile ilgili mecra irtifakı kurulmasına, ecrimisil bedelinin ve kesilen ağaçlar nedeniyle zararın tazminine karar verilmesini talep ettiği, alınan fen bilirkişi raporuna ekli 3 No.lu krokide 2 no ile gösterilen yerde su borusu döşenmesi suretiyle davacıya ait eski 736 parsel, yeni 46 parsel sayılı taşınmaza, eski 585 parsel, yeni 47 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin müdahalesinin bulunduğu anlaşılmakla, bu hususa ilişkin talebin kabulü ile müdahalenin men'ine, yine davacıya ait taşınmaza fen bilrikişisinin 4 No.lu krokide C harfi ile gösterilen 68,63 m2'lik yere davalıların müdahalesinin bulunduğu anlaşılmakla bu müdahalenin önlenmesine, ziraat bilirkişisinin raporu dikkate alınarak 69,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın mecra irtifakına ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
4. Birleşen 2008/273 Esas sayılı dosya yönünden; davacı 736 parsel maliki talebinde, 736 parsele ulaşabilmesi için bırakılan yola davalı 738 parsel sahibi davalı ...'in müdahalesinin bulunduğunu, yine davalı ... tarafından su borularını kaldırması için baskı yapıldığını belirterek 638 parsel sayılı taşınmazdan davacı taşınmaz lehine mecra irtifakı tanınmasını belirterek el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve mecra irtifakı talebinde bulunduğu, tüm dosya kapsamı ve yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarının incelendiğinde, eski 736 parsel, yeni 46 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından yapılmış bir müdahale bulunmadığı, komşuluk hukukuna aykırı bir durum olmadığı anlaşıldığından, bu taleplerinin reddine, davacı tarafın mecra irtifakına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise, fen bilirkişisinin raporuna ekli 3 No.lu krokide belirtildiği şekilde, davacı ...'ye ait yer altından geçen boru güzergahının, 557 ada 54 parselin içinden geçen güzergahın 9 numara ile gösterilen ve evin altından geçen su borusunun iptal edilerek, eski 638 parsel, yeni 557 ada 54 parsel içinden geçen ve krokide 10 no ile gösterilen şekilde mecra irtifakı kurulmasına ve tapu kaydına şerh düşülmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen 2008/273 E. ve 2011/3 E sayılı dosyalar davacıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1. Verilen kararın net ve anlaşılır olmadığını,
2. Birleşen 2008/273 Esas sayılı dosyasında müdahalenin meni taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve mecra irtifakı tesisi noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683 üncü, 727 nci ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.