Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4693 E. 2025/1821 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacı İSKİ lehine irtifak hakkı tesisi talebi ile Hazine vekilinin tapu kaydındaki "İSKİ işgalindedir" şerhinin terkini istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların mülkiyeti Hazine adına tescil edildikten sonra davacı İSKİ ile Orman Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokolün irtifak hakkı tesisi için yeterli olmadığı ve taşınmaz maliki Hazine'nin sözleşmede taraf olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/329 E., 2024/269 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, ...Kağıthane III. isale hattına rastlayan taşınmazlar hakkında Orman İdaresince 12.03.1996 tarihinde müvekkiline 49 yıl müddetle kullanma izni verildiğini, esasen bu su isale hattının çok eskiden yapılmış olup 40 yılı aşkın süredir müvekkilinin kulanım ve işletmesinde olduğunu, bilahare isale hattının geçtiği taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu orman sınırları dışına çıkarılarak ... adına tespit edildiğini, bu arada ise müvekkilince bu taşınmazların kamulaştırılması için yönetim kurulu kararı alındığını ancak tapu devir işleminin gerçekleştirilemediğini, bu nedenle de kadastro tespit komisyonunca anılan taşınmazlar her ne kadar ... adına tespit edilmiş ise de; fiili durum nedeniyle tespit tutanaklarında bu taşınmazların İSKİ istimlâk sahası olduğunun belirtildiğini, ancak aynı güzergâhta olmasına rağmen her nedense 404, 459 ve 468 parsel sayılı taşınmazların tespit tutanaklarına "İSKİ işgalindedir" şeklinde şerh düşüldüğünü ileri sürerek 404, 459 ve 468 parsel sayılı taşınmazların su isale hattının geçtiği kısmında müvekkili lehine irtifak hakkı tesis edilerek tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacı Hazine vekili, Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 1999/472 Esas sayılı davasında, müvekkili adına tespit edilen 459 parsel sayılı taşınmazın; yine aynı Mahkemenin birleştirilen 1999/484 Esas sayılı davasında 468 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki “İSKİ işgalindedir” şerhlerinin yasal dayanağı bulunmadığından terkinini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacı İdare ile Orman İdaresi arasında düzenlenen taahhüt senedinin İdarelerini bağlayıcı nitelikte olmadığını, dava konusu taşınmazların mülkiyetinin tapuda Hazine adına kaydedildikten sonra davacı İdarenin irtifak hakkı tesisi talebinde bulunması durumunda 2886 sayılı Devlet İhale Kanun'u hükümlerine göre bu taleplerinin değerlendirileceğini, yani bu durumun idari yolla çözülebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... İdaresi vekili cevap dilekçesinde; davanın İdarelerine yöneltilemeyeceğini ve davacının böyle bir talebi ileri sürmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.05.2015 tarihli ve 2003/266 Esas, 2015/130 Karar sayılı kararı ile; kadastro tespiti sonunda 459 ve 468 parsel sayılı taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan bahisle ve davacı idare işgalinde olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle su isale hattı niteliği ile Hazine adına tespit edildiği, taşınmazların orman niteliğini yitirmiş olması sebebiyle Orman İdaresine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu edilen 404 parsele ilişkin bu dosyadan tefrik edilmiş ve Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/513 Esas sayılı davası ile birleştirilmiş olan davanın yargılaması sonunda davacı İdare lehine irtifak hakkı tesisine dair verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, davaya konu olan 459 ve 468 numaralı parseller yönünden, yapılan kadastro tespitinden önce davacı İdare ile Orman Genel Müdürlüğünün yaptığı protokole dayanılarak üzerinden isale hattı geçirildiği sabit olup davacı İdarenin iddiasının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı ... İdaresi aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile dava konusu olan İstanbul ili, Eyüp ilçesi, ...... Köyü, .....mevkinde bulunan 459 ve 468 No.lu parseller üzerinde davacı İdare adına irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 26.05.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarihli ve 2016/16906 Esas, 2019/4211 Karar sayılı kararıyla; "Mahkemece birleştirilen davalar hakkında bir hüküm kurulmadığı; öte yandan, İstanbul Valiliği Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığının dosyada mevcut 18.02.2013 tarihli yazısında; eski 459 ve 468 parsel numaralı taşınmazların kadastro çalışmalarına tâbi tutulması neticesinde yeni 102 ada 2 parsel ve 103 ada 9 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 102 ada 2 parselin M.gayri ayni haklar, şerhler, beyanlar, rehinler kısmında beyan olarak “iş bu taşınmazın tamamı... Kağıthane İski İsale Hattında bulunmaktadır. 6831 sayılı Kanunun 2-b maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Davalıdır.” ibaresinin yer aldığı; cinsi İSKİ İsale hattı olan 103 ada 9 parselin M.gayri ayni haklar, şerhler, beyanlar, rehinler kısmında beyan olarak “6831 sayılı kanunun 2-b maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Davalıdır.” ibaresinin yer aldığı; yine İstanbul Valiliği Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığının dosya arasında mevcut 19.12.2013 tarihli, havalesiz yazısında anılan taşınmazların yeniden İSKİ İsale hattı vasfıyla tescil edildiği ancak malik hanelerinin boş olduğu, idarelerinin İSKİ aleyhine dava açılmasına yönelik bir talimatının bulunmadığının bildirildiği; davanın aşamaları itibariyle gelinen bu noktada halen anılan taşınmazlar bakımından mülkiyet hakkının tespitiyle tescile dair bir hüküm kurulmamış olup taşınmazların malik hanesinin boş bırakıldığının anlaşıldığı, bu durumda, öncelikle taşınmazların mülkiyetine ilişkin olarak birleştirilen davalar bakımından hüküm kurulması, daha sonra irtifak hakkı tesisi talebinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyulması sonrası yapılan yargılama esnasında, Kadastro Mahkemesinin 2011/97 Esas ve 2014/138 Karar sayılı ilâmına istinaden 6831 sayılı Kanun'un 2/b maddesine istinaden kadastro çalışması yapılarak; İstanbul ili, Eyüp ilçesi,........Köyü, 459 parsel (yeni 102 ada 2 parselde) kain 2.567,16 m² yüzölçümlü, İSKİ isale hattı vasıflı taşınmazın; ... adına 16.12.2022 tarihinde tescil edildiği, İstanbul ili, Eyüp ilçesi,........ Köyü, 468 (yeni 103 ada 9 parselde) kain 3.157,08 m² yüzölçümlü, İSKİ isale hattı vasıflı taşınmazın; ... adına 16.12.2018 tarihinde tescil edildiği tespit olunmakla, davaya konu taşınmazların mülkiyet hakkının tespitiyle tesciline yönelik uyuşmazlığın sona erdiği, öte yandan davaya konu olan 459 (yeni 102 ada 2 parsel) ve 468 (yeni 103 ada 9 parsel) yönünden, yapılan kadastro tespitinden önce davacı İSKİ ile davalı ... Genel Müdürlüğünün yaptığı protokole dayanılarak üzerinden isale hattı geçirildiği, irtifak hakkı tesisine ilişkin sözleşmede taşınmazların orman niteliğini yitirmiş olması sebebiyle Orman İdaresine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı, öte yandan isale hattına ilişkin tapunun beyanlar hanesine muhdesat olarak gösterildiği ve irtifak hakkı tesisine ilişkin sözleşme kapsamında açılan işbu davada taşınmaz maliki bulunan Hazinenin sözleşmede taraf olmadığı gözetilerek davacı Kurumun iddiası yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. İdarenin delilleri gözardı edilerek karar verildiğini,

2. Taşınmazların üzerine irtifak şerhi konulması talebinin kadastro çalışmaları nedeniyle taşınmazların Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle reddedildiğini, dava sürecinde taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiğini,

3. Davanın konusu ve taraflarının kamu kurumu olması ve harçlardan muaf olması nedeniyle İdare aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık asıl davada irtifak hakkı tesisi, birleştirilen davalarda şerhin terkini ve tespite itiraz isteğine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.