Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4943 E. 2025/873 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı Bakanlık hesabına yatırdığı 1.000.000 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, bozma öncesi verilen kararın icraya konulması ve davalıdan talep edilen tüm alacakların tahsil edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını değerlendirerek karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiş, Yargıtay da yerel mahkemenin kararında bir isabetsizlik görmeyerek hükmü onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/67 E., 2022/251 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;

1.Müvekkil Şirketin müteahhitliğini üstlendiği ... ili, Çankaya ilçesi, Dikmen Ata Mahallesindeki 6 adet parsele ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin olarak davalı Bakanlığın Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü hesabına 29.08.2013 tarihinde 312.439,68 TL yine bu bedele ilaveten davalı Bakanlık hesabına da 29.08.2013 tarihinde 1.000.000,00 TL ödeme yapıldığını,

2. ... Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün 19.11.2014 tarihli, Bakanlığa hitaben yazılan yazısında yatırıldığı iddia edilen 1.000.000,00 TL'nin yatırılmasına yönelik ilgili plan değişikliğine ait işlem dosyasında herhangi bir bilgi ya da belgeye rastlanılmadığı, bu bedelin hangi amaçla yatırıldığının anlaşılamadığının belirtildiğini ileri sürerek; davacı şirket tarafından gereksiz yere yatırılan 1.000.000,00 TL'nin sebepsiz zenginleşme tarihi olan 29.08.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;

1.Davacı Şirketin müteahhitliğini üstlendiği parsellere ilişkin hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişikliğinin, 644 sayılı KHK'nın 2. maddesinin (h) hükmü uyarınca değerlendirilmek üzere, Ankara Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 03.05.2013 tarihli, 10761-723 sayılı yazısı ekinde müvekkil idareye sunulduğunu,

2. İlgili kurum - kuruluş görüşlerini ve plan değişikliğine ilişkin eksikliklerin tamamlanarak Bakanlığa iletilmesini müteakip plan değişikliği onay işlemlerinin sonuçlandırılabilmesi amacıyla ... Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 2013 yılı uygulanacak birim fiyat listesindeki düzenleme doğrultusunda plan inceleme ve işlem hizmet bedelinin Daire Başkanlığınca 312.439,68 TL olarak hesaplanarak hesap numarasına yatırılması gerektiğinin 22.08.2013 tarihli ve 12846 sayılı yazı ile ilgiliye bildirildiğini, Ziraat Bankası internet bankacılığı tarafından 29.08.2013 tarihinde 312.439,68 TL tutarında EFT yapıldığına dair dekontun faks olarak gönderildiğini,

3. Kurumlarınca yapılan inceleme ve araştırma sonucu plan inceleme ve işlem bedeli olarak hesaplanan 312.439,68 TL bedelin doğru olduğu, bu bedel dışında herhangi bir resmi yazışma yoluyla ilave bir bedel istenmediği ve bu dosya işleminin alınan 312.439,68 TL kapsamında yürütüldüğü anlaşıldığından ilave bedelin hangi amaçla yatırıldığının anlaşılamadığının, ne maksatla istenildiği belirlenemeyen 1.000.000,00 TL'nin iadesine yönelik herhangi bir işlem yapılması mümkün olmadığından açılan davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.02.2016 tarihli ve 2015/377 Esas, 2016/55 Karar sayılı kararında davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 08.01.2019 tarihli ve 2016/10101 Esas, 2019/86 Karar sayılı kararında; Dosyadaki bilgi ve belgelerden 1.000.000,00 TL'nin ne maksatla ödendiği anlaşılamamış olup Mahkemece bu konuda yapılan inceleme ve araştırma uyuşmazlığı çözmeye, sağlıklı bir sonuca ulaşmaya yeterli olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.

B.Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, bozma ilamı öncesi verilen kararın icraya konulması sonucu davalıdan talep edilen tüm alacakların tahsil edildiği, icra dosyasının infaz edildiği gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Türk Borçlar Kanununun 77. maddesi gereğince “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.”

Buna göre borcun kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli haklı bir sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.

Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için aranan en önemli şart zenginleşenin mal varlığında meydana gelen artışın haklı bir sebebe dayanmamasıdır.

Davacı tarafından 29.08.2013 tarihinde Ziraat Bankası aracılığıyla ... hesabına 1.000.000,00 TL para yatırılmış olduğu bellidir. Davalı taraf dosya kapsamında bulunan tüm yazışmalarda paranın hangi amaçla Bakanlık hesabına geçmiş olduğunun belli olmadığını bildirmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere davacı tarafından kurum hesabına yatırılan paranın her hangi bir sebebe dayalı olmadığı kurum tarafından da belirtildiğinden haklı sebebe dayalı olmayan zenginleşmeden dolayı paranın istirdadına karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki kararın onanmasına dair karara katılmıyorum.