Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5008 E. 2025/530 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Köy sakinlerinin kadimden beri kullandıkları kaynak suyuna sulama izni verilmesi ve su rejiminin kurulması talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: ASKİ'nin su üzerindeki tasarruf yetkisine rağmen, köy sakinlerinin kadim su kullanım hakkı ve suyun genel su niteliği gözetilerek, su rejiminin kurulması suretiyle tarafların ihtiyaçları oranında sudan yararlanmalarına olanak tanıyan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2020/221 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı ASKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların ... ... Köyü ( Mahallesinde) oturduklarını, köyde geniş arazileri, bağ ve bostanlarının bulunduğunu, ayrıca hayvancılıkla da ilgilendiklerini, ... Köyünde Ilıman (Karaboğa) mevkiinde bulunan dere yatağından akan sular ile kadimden beri arazilerini, hayvanlarını suladıklarını, ... Kaymakamlığı'nın 09.10.2006 tarihli kararı ile davacılar hakkında dere yatağında akan suya tecavüzlerinin men'ine bu yerin Hazineye teslimine karar verildiğini, davacıların kadimden buyana kullandıkları sudan mahrum kaldıklarını, dere yataklarının devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu herkesin ihtiyacı ölçüsünde yararlanabildiğini belirterek davaya konu kaynak suyundan davacılara ihtiyaçları doğrultusunda sulama izni verilmesini talep etmiştir.

2.Asli müdahiller vekili; su rejimi kurularak kaynak suyundan ev ve bahçelerinin sulanması için sulama izni verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davada husumetlerinin olmadığını, davanın su konusunda anlaşmazlık yaşanan tarafa yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Belediye vekili cevap dilekçesinde; davaya konu su üzerinde tasarruf hakkının bulunmadığını belirterek davanın husumet nedeni ile reddini istemiştir.

3.Davalı ASKİ Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde; ... ilçesinin mücavir alan içinde kaldığını, 2560 sayılı Yasa ile mücavir alan sınırları içindeki suyun ASKİ'nin hüküm ve tasarrufunda olduğunu, ... Mahallesinin içme suyunun Akpınar mevkiinden cazibeyle temin edildiği ancak yetersiz olduğunu, pompa ile sondaj kuyusundan su takviyesi yapıldığını, dava konusu suyun mahalleye verilmesi halinde sondaj kullanılmadan elektrik masrafı yapılmadan su ihtiyacının karşılanacağını, davacıların bireysel kullanımının durdurulması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 21.09.2010 tarihli kararı ile, ... ... Köyü (mahallesi ) Ilıman (Karaboğa) mevkiinde bulunan dere yatağından akan dava konusu kaynak suyundan davacıların mahallenin içme suyu ihtiyacından fazla akan sudan yararlanmaları konusunda sulama izni verilmesine, bu hususta müdahil davacıların müdahalelerinin men'ine, asli müdahillerin (müdahil davacıların) ayrı ayrı davalarının reddine, dahili davalı ... ve davalı Hazine aleyhinde açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 21.09.2010 tarihli kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili ile davalı ASKİ vekili temyiz isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 30.5.2011 tarihli kararı ile, Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verilmişse de bozma ilâm gereğinin yerine getirilmediği, dava konusu suyun genel su olduğu ve davacıların kadim ve öncelik haklarının bulunduğu, yine davalıların da ihtiyaç fazlası bulunduğunun rapor ile saptandığı, sağlıklı bir çözüm için, suların en az olduğu bir dönemde uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak öncelikle, anılan suyun debisinin ölçülmesi ve davacıların zorunlu sulama ihtiyacının ne suretle karşılanabileceğinin usulünce tespiti ile hasıl olacak sonuca göre bir rejim kurularak tarafların ihtiyacı oranında yararlanmasının sağlanması yolunda bir düzenleme yapılması gerektiği, bu bağlamda dava konusu olmayan ve boşa aktığı belirtilen kaynakların da bu inceleme kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davanın kabulü ile dava konusu suyun genel sulardan olduğu, herkesin ihtiyacı oranında yararlanması gerektiği, keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde köyün içme suyu ihtiyacının tespit edildiği, davacıların üzerinde kayıtlı taşınmazlar irdelenerek yetiştirilen ürün, yağış durumu dikkate alınıp davacıların su ihtiyacının belirlendiği, su rejimi kurularak davacıların damla sulama sistemi kullanmak ve suyu kendi imkanları ile nakletmek koşulu ile faydalanmalarına, kalan sürelerde kaynakta bulunan suyun ASKİ Genel Müdürlüğünün koruma ve kullanımına bırakılmasına, fen bilirkişi raporunda kaynaktan faydalanması mümkün olan taşınmazlar arasında asli müdahillerin taşınmazları bulunmadığından asli müdahil davacıların davasının reddine, ... ve Maliye Hazinesi yönünden daha önce verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davalı ASKİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu yerin Belediyenin mücavir alanı içinde kaldığını ve bu alan içindeki suların ASKİ'nin hüküm ve tasarrufu altına girdiğini, 2560 sayılı Kanun uyarınca kaynak suların pazarlama görevinin ASKİ' de olduğunu, davacıların bireysel kullanımının men edilerek ... Mahallesi deposuna verilmesinde ... ilçe halkının ve ASKİ'nin menfaatinin olduğunu, böylece yeni su aranmasına gerek olmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, su rejiminin kurulması istemine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ASKİ vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ASKİ Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

HUMK 440/ III-2 bendi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.