"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/131 E., 2022/105 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, asıl ve birleştirilen davada, davalı/davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 12 pafta, 885 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaza komşu 884 No.lu parsel malikinin, müvekkilinin taşınmazına inşaat yaparak tecavüzde bulunduğunu belirterek, öncelikle davanın kabulü ile haksız müdahalenin önlenmesi ile taşkın yapının kal'ine, bu talep mümkün görülmez ise arsa bedelinin ve arsanın bütünlük değerinin kaybolması sebebiyle taşkın kısmın bedelinin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 884 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, tarafların amca çocukları olduklarını ve her iki taşınmazın babalarından kendilerine kaldığını, müvekkilinin, babasının kullanmış olduğu eski evi yıkarak aynı yere yeni ev yaptığını, taşkın yapı iddiasıyla davalının dava açtığını, açılan davada temliken tescil talebinde bulunduklarını, yapılacak keşif sonucunda belirlenecek değere göre taşkın olan kısmın, arazi bedelinden fazla olacağının ortaya çıkacağını, bu sebeplerle davalıya ait 885 parsel sayılı taşınmazın 200 m²'lik kısmının uygun bir bedel karşılığında mülkiyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların amca çocukları olduğunu, müvekkilinin dava konusu parsele tecavüz etmiş olabileceğini, ancak iyi niyetli olup kendisini malik sanmasından kaynaklandığını, müdahale ettiğini bilmediğini, taşınmazın müvekkili ve babası tarafından uzun yıllar aynı şekilde kullanıldığını, davacının bu hususu bilmesine rağmen ses çıkartmadığını, keşif sonucunda belirlenecek değer üzerinden 140 m² yerin bedelini ödemeye hazır olduklarını beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.07.2014 tarih ve 2011/262 Esas, 2014/238 Karar sayılı kararında özetle; dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, davalı ve dava dışı diğer maliklere ait olan komşu parsel üzerine yapılan yapıların davacıya ait taşınmaza taştığı, davacının bu müdahalenin önlenmesi ve kal'ini talep ettiği, taşkın kısımların tespit ettirildiği, Yargıtay uygulamaları doğrultusunda temliken tescil talebinin kabul edilebilmesi için iyiniyetin esas olduğu, ancak çaplı taşınmaza taşkın yapılanma halinde yapı sahibinin iyiniyetli olduğunun kabul edilebilmesi bakımından öncelikle Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü veya Belediyeye müracaat edilerek kendi çap kaydının kapsamını tayin ettirmesi, buna göre belirlenen ölçüm dahilinde yapılanma olursa ancak bu halde iyiniyetli olduğunun kabulünün mümkün olacağı oysa, davalının resmi olarak yukarıda belirtilen mercilere müracaat ettiğini ispatlayamadığı, ayrıca iyiniyet olmadığı takdirde diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmadığı sonucuna ulaşılarak; asıl davanın kabulü ile; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ve davacıya ait olan 885 nolu parsele fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26/03/2014 tarihli rapor ve eki krokilerinde davalı tarafından yapılan A harfi ile gösterilen 68,08 m²'lik kısım ile B harfi ile gösterilen 55,28 m²'lik kısımlardan oluşan toplam 123,36 m²'lik kısmına yapılan müdahalenin önlenmesine ve bu kısımların kal'ine, Mahkemenin birleştirilen 2012/86 Esas ve 2013/189 Karar sayılı dosyasında açılan davanın reddine şeklinde karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 01.07.2014 tarihli kararı süresi içinde davalı/davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 05.02.2018 tarihli kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2.Bozma kararı sonrasında Mahkemenin başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; mahkemece yapılan değerlendirme ve Yargıtay bozma ilamına uyulması neticesinde, dava konusu 884 ve 885 parsel maliklerinin davaya dahil edildiği, dosya arasına alınan belge ve deliller, keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile teknik bilirkişi raporlarına göre; dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, davalılara ait olan komşu parsel üzerine yapılan yapıların davacıya ait taşınmaza taştığı, davacının bu müdahalenin önlenmesi ve kal'ini talep ettiğinin anlaşıldığı, yapılan keşif sonrasında alınan fen bilirkişi raporuna göre, taşkın kısımların tespit ettirildiği, Yargıtay uygulamaları doğrultusunda temliken tescil talebinin kabul edilebilmesi için iyiniyetin esas olduğu, ancak çaplı taşınmaza taşkın yapılanma halinde yapı sahibinin iyiniyetli olduğunun kabul edilebilmesi için öncelikle Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü veya Belediyeye müracaat edilerek kendi çap kaydının kapsamını tayin ettirmesi, buna göre belirlenen ölçüm dahilinde yapılanma olursa ancak bu halde iyiniyetli olduğunun kabulünün mümkün olacağı oysa, davalının resmi olarak yukarıda belirtilen mercilere müracaat ettiğini ispatlayamadığı, ayrıca iyiniyet olmadığı takdirde, diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmadığı sonucuna ulaşılarak; asıl dava olan müdahalenin men’i ve kal davasının kabulüne, birleştirilen dosya davacısının taşkın yapıyı yapmakta iyi niyetli olduğunun ispat edilememesi sebebiyle birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl dava davalılarından/ birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz dilekçesinde;
a. Mahkemenin birleştirilen dosyadaki talepleri yönünden hiçbir inceleme yapmadan eksik incelemeyle hüküm kurduğunu,
b. Her iki taşınmazın dedelerinden mevcut kullanım şekliyle intikal ettiğini, üzerindeki yapının eski olması sebebiyle müvekkilinin eski yapıyı yıkarak aynı yere yeni yapı yaptığını, yapı yapılırken davacının bir itirazının olmadığını, müvekkilinin kendi yeri olduğunu düşünerek yapıyı yaptığını ve iyiniyetli olduğunu,
c. Belirtilen hususların tanıklar tarafından da beyan edildiğini,
d. Bilirkişi raporunda taşkın yapının değerinin 29.614,00 TL, arsa değerinin 1.233,00 TL olarak tespit edildiğini ve davacının terditli olarak tazminat talebi bulunduğunu, bu nedenle mahkemece terditli talep olan tazminata karar verilmesi gerektiğini,
e. Mahkeme gerekçesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; asıl davada el atmanın önlenmesi ve kal, terditli olarak tazminat istemi, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Miktar itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.