"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/56 E., 2024/458 K.
DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
Mahkeme kararı davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 2 ve 3 katlı yapıların bulunduğu, adı geçen taşınmazın müvekkili ile bir kısım davalıların murisi olan ...’ye ait iken daha sonra adı geçen murise ait payın mirasçılarına intikal ettiğini, paydaşlar arasında rızai taksimin yapılamadığını, taşınmazın aynen taksiminin de mümkün olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Bir kısım davalılar vekili duruşma beyanında, taşınmaz üzerinde yapı olarak bulunan muhdesatın ortak muris ... ile ...’ye yarı oranında ait olduğunu belirtmiştir.
2.Davalılardan ... duruşma beyanında, taşınmaz üzerinde yapıların muris ... ile ... tarafından yapıldığını belirtmiştir.
3.Davalılardan Hazine vekili cevap dilekçesinde, taşınmaz üzerindeki muhdesatın Hazine ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
1.İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.12.2015 tarihli ve 2013/1225 Esas, 2015/1202 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile 252 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
2.Bir kısım davalılar vekilinin tavzih talebi 03.02.2016 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.12.2015 tarihli ve 2013/1225 Esas, 2015/1202 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılardan Hazine vekili ile bir kısım davalılar vekili ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2.Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 28.03.2019 tarihli ve 2016/5119 Esas, 2019/2886 Karar sayılı ilâmında "...muhdesat oranlamasına ilişkin hesabın bilirkişi raporunda yapılmadığı, infaza elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, harçtan muaf olan Hazinenin harçtan yükümlü tutulmasının doğru olmadığı, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden tarafların payları oranında sorumlu olmalarının gerektiği..." gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3.Eyüp Sultan Kaymakamlığının 17.03.2020 tarihli yazısı ile dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucunda 534 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilmiştir.
4.İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.01.2021 tarihli ve 2019/647 Esas, 2021/55 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, "İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın, umum arasında açık artırma yoluyla satılarak giderilmesine; İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilecek gelirin % 22,28'nin ... kızı ...'ye ödenmesine, İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilecek gelirin % 2,67'nin ... oğlu ...'ye ödenmesine, İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilecek gelirin % 2,67'nin ... kızı ...'a ödenmesine; İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilecek gelirin % 8,02'nin ... kızı ...'a ödenmesine; bakiye satış bedelinin tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki nispetler oranında nispetler oranında paydaşlara dağıtılmasına" karar verilmiştir.
5.Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı davalılardan Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairemizin 01.06.2022 tarihli ve 2022/2649 Esas, 2022/3954 Karar sayılı ilâmında "...davaya konu taşınmazın imar uygulaması ile 534 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar olduğu ve yeni oluşan taşınmazlar hakkında davacı ve davalıların davaya devam edip etmeyeceklerinin tespit edilmesinin gerektiği..." gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
6.Bozma kararına uyulması sonrası yapılan ilk oturumda davacı, 534 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kendisi ile bir ilgisinin kalmadığını belirterek 534 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davaya devam edeceğini belirtmiş, Mahkemece yargılamaya bu parsel üzerinden devam edilmiştir.
B. Mahkemece Son Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.04.2024 tarihli ve 2023/56 Esas, 2024/458 Karar sayılı kararında "...dava konusu 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda sayfasının kapatılarak 534 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, davacının 534 ada 5 parsel sayılı taşınmazda hissesinin bulunmadığı ve taşınmaz üzerindeki binada kat mülkiyeti kurulduğu, duruşmaya katılan taraf vekillerinin 534 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinden yargılamaya devam ettiklerine dair beyanda bulundukları anlaşıldığından 534 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 534 ada 4 parsel sayılı taşınmazda hissesi bulunmayan davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, yapılan yargılama, taraf delilleri, keşif ve keşif sonucu sunulan teknik bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesinin mümkün olmadığı..." gerekçesiyle davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine; İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Köyü, 534 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına; İstanbul ili, ... ilçesi, Kemerburgaz Köyü, 534 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın umum arasında açık artırma yolu ile satılarak ortaklığın giderilmesine" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılardan ..., ... ve ... vekili,
1. Bilirkişi tarafından muhdesat oranlarının 14.12.2020 tarihli raporda tespit edildiğini,
2. Son Yargıtay bozma kararının muhdesatın oran dâhilinde dağıtımına yönelik olmadığını,
3. Bu konuda usuli kazanılmış hakkın söz konusu olduğunu,
4.Taşınmaz üzerindeki binada Hazinenin hiçbir hakkının bulunmadığını,
5.Satış bedelinin dosyada mevcut tapu kaydı ve mirasçılık belgelerindeki nispetler oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesinin bu nedenle hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
1.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi hâlinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibarıyla arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
2.Somut olayda; Mahkemece her ne kadar dava konusu taşınmazlardan 534 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş ise de, dosyada bulunan 14.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda adı geçen taşınmaza yönelik olarak muhdesat oranlaması yapılmış olmasına rağmen hükümde muhdesat oranlamasına yer verilmemesi hatalı olup hükmün bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.