"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/366 E., 2025/5 K.
Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 14.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verilen kararın davacılar vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı köyün hudutları içerisinde üç adet su kaynağı bulunduğunu, batıda ve ortada bulunan kaynağı içme ve sulama suyu olarak davalı köyün kullandığını, ortadaki kaynağın ve doğudaki kaynağın sularını ise birlikte kullandıklarını, davalının ortadaki ve batıdaki kaynağın suyunu yer altından borular döşeyerek batıdaki kaynağa haksız olarak aktardığını, tarafların 48'er saat münavebeli kullandığı sulama suyuna davalı tarafından yapılan müdahalenin men'ine ve kaçak döşenen boruların kal'ine, kaynaktan değirmene kadar olan kapalı büz su kanalına ağaç köklerinin yaptığı müdahalenin men'i ile bu kanalın temizlenip pik-demir veya plastik boru döşenerek su yolunun amaca uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; dava konusu su kaynağının davalı köyün sınırları içinde kaldığını ve özel mülkiyete tabi araziden çıktığını, davacıların dava konusu su üzerinde kadim bir hakkı olmadığını, davalı yararına 17.05.1968 tarihli idari nitelikte tahsis kararı mevcut olduğunu, iptal edilmedikçe adli yargıda davaya bakılıp sonuçlandırılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dâhili davalı ... vekili; dava konusu kaynağın arazisinden çıktığını, davacıların su geçirmeye ilişkin bir irtifak hakları olmadığını belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme 03.12.2018 tarihli kararında; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiştir.
IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Hükmün temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14.Hukuk Dairesi 10.06.2020 tarihli ve 2019/3777 Esas, 2020/3565 sayılı ilâmında özetle; yapılan keşifler sonucunda alınan bilirkişi raporlarında dava konusu kaynaktan çıkan suyun niteliğinin tartışılarak davacı ve davalının suya ihtiyaçları olup olmadığı, her iki köyün su kaynakları araştırılmak suretiyle belirlenmeli ve dava konusu suyun genel su olduğunun tespiti halinde tarafların kadim kullanım durumlarının bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek şartıyla gerekirse su rejimi kurulmak suretiyle tarafların taleplerini karşılayacak şekilde bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
B.Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; dava konusu suyun genel su olduğu, aktif iki kaynaktan çıkan su debisinin ancak davalı ... köyündeki sulanacak arazilerdeki bitkilerin su ihtiyacına yeteceği, davacı köy ile davalı köyde bulunan tüm taşınmazların başgöz pınarından akan su ile sulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; hükme esas raporda dava konusu suyun genel su olduğunu, davacı ve davalı köyün suya ihtiyacı olduğu belirlenip her iki tarafın kadim kullanım hakkı olduğu tespit edildiği halde gerekçeli kararda kadim kullanım hakkının kimde olduğuna dair bir değerlendirme yapılmadığını, sadece raporda yapılan tespitten bahsedildiğini, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, damla sulama sistemine göre değerlendirme yapılsaydı her iki köyün de su ihtiyacının karşılanacağını, hükmün bozulması gerektiğini belirtmiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, suya el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/III-1. bendi gereğince ilâma karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna,
09.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.