Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5745 E. 2024/2208 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışması sonucu Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın kendilerine ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır.

Gerekçe ve Sonuç: Uygulanan bozma kararına uygun olarak yapılan yargılama ve keşif sonucunda, davacılara ait olduğu iddia edilen parsel ile dava konusu parselin aynı yerde bulunmadığı tespit edilerek ve toplanan deliller değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş, bu karar da usul ve yasaya uygun bulunduğundan onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/283 E., 2023/469 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sonucu, ...ilçesi ...Köyü çalışma alanında bulunan 157 ada 1 parsel sayılı 13.439,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, zeytinlik ve tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın evvelinde hükmen oluşan 28 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yer olduğu ve tapunun varlığını koruduğu, çekişmeli bölümde yapılan kadastronun ikinci kadastro olduğu ve tüm sonuçlarıyla geçersiz olduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi'nin 18.11.2019 tarih 2019/3153 Esas, 2019/7402 Karar sayılı ilamında "Davacıların murisi adına kayıtlı 28 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu 157 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait geniş kapsamlı kadastro paftaları ile Köyceğiz Tapulama Mahkemesinin 1965/310-1966/106 Esas, Karar sayılı dosyası ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra 3 kişilik, konusunda uzman fen bilirkişisi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak sözü edilen krokiler mahalline uygulanmalı, bu şekilde dava konusu 157 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 28 parsel sayılı taşınmazın aynı yer olup olmadığı kesin olarak tespit edilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi" gerektiğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu 157 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 28 parsel sayılı taşınmazın aynı yerde bulunmadığı kesin olarak anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA, 269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 01.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.