"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1977/91 E., 1982/860 K.
KARAR : Davanın açılmamış sayılmasına
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar davacı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu (2613 sayılı Kanun) uyarınca yapılan kadastro tespiti sırasında Antalya ili Merkez ilçesi ... Köyü 593 ada 7 parsel sayılı taşınmaz 4.590 metrekare yüzölçümü ile tarla ve kargir ev vasfı ile üzerindeki evin ...'a ait olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilerek malik hanesi boş bırakılmıştır.
Davacı ölü ..., 23.07.1958 tarihli noter senedi ile zilyetliği devralmış olduğunu belirterek itirazda bulunmuştur. 18.02.1977 tarihinde itirazı Komisyon tarafından reddedilmesi üzerine aynı tarihte Asliye Hukuk Mahkemesinde Şehir Kadastrosu mahkemesi sıfatıyla dava açılmıştır.
Yargılama sırasında 18.06.1977 tarihinde davacı ... ölmüş, davacı vekili mirasçılardan muvafakat alamamış olması nedeniyle 04.11.1981 tarihinde dosya işlemden kaldırılmış, ardından 02.12.1982 tarihinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
19.03.2021 tarihinde ... mirasçıları vekili kendilerine tebligat yapılmamış olması nedeniyle kararın kesinleşmediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
1.Davacı ...'ın yargılama sırasında 18.06.1977 tarihinde ölmüş olduğunun anlaşılmış olmasına rağmen vekilin mirasçılrından muvafakat alamadığı gerekçesiyle dosyanın önce işlemden kaldırılması ardından açılmamış sayılmasına karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki; bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 55 inci maddesinde ''Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.'' hükmü düzenlenmiştir.
Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 28 inci maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir.
Dava sırasında taraflardan birinin ölümü halinde taraf teşkilinin sağlanması, kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gereklidir. Dava sırasında ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden mirasçılarının davaya devam edip etmeyeceği usulünce sorulduktan sonra yargılamaya devam edilmelidir.
Somut olayda; davacının 18.02.1977 tarihinde açtığı ve vekil ile temsil edildiği davada yargılama devam ederken dacacının 18.06.1977 tarihinde öldüğü anlaşılmış; vekile, mirasçılarından muvafakat alması için süre tanınmış ise de yıllar içinde muvafakat alınamamıştır. Mahkeme tarafından 04.11.1981 tarihinde dosya işlemden kaldırılmış, 02.12.1982 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak Mahkemece davacının mirasçıları tespit edilmemiş, kendilerine tebligat çıkartılmaksızın karar verilmiştir.
O halde yargılama sırasında davacı vefat ettiğinden, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanması, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davaya devam edip etmeyecekleri sorularak devam etmeleri halinde işin esasına girilerek karar verilmesi, devam etmeyeceklerini bildirmeleri halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
2.Her ne kadar davanın açıldığı 1977 yılında 2613 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro işlemlerine karşı açılan davalar Şehir Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmekte ise de 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasında düzenlenen "Asliye hukuk mahkemelerinde bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununa göre açılan veya müracaata bırakılan davalara, kadastro mahkemelerinde bu Kanundaki hükümler doğrultusunda bakılmaya devam olunur." hükmü uyarınca uyuşmazlıklara Kadastro Mahkemesince bakılmaya devam edilecektir.
Hal böyle olunca Mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.