Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5873 E. 2024/2129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz üzerinde mirasçıların kullanım hakkının tespiti davasında, mirasçılar arasında geçerli bir taksim yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında dava konusu taşınmaz üzerinde yapılmış geçerli bir rızai taksim sözleşmesinin ispatlanamadığı ve davacı ile davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı ... vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

...Köyü çalışma alanında 2019 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında, 101 ada 24 parsel sayılı 996,21 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, " 6831 sayılı Orman Kanunu' nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 yılından beri Mehmet oğlu ...'ın fiili kullanımında olduğu " şerhi yazılarak, çay bahçesi vasfıyla, Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; .... Köyü 101 ada 24 parsel sayılı taşınmazda kullanıcı olarak davalının adının yazıldığını, ancak taşınmazın ortak muris Mehmet Palak'tan kaldığını ileri sürerek, mirasçılar adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiş ve yargılama sırasında tapu maliki Hazine davaya dahil edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " ... taraflar arasında dava konusu taşınmazın evveliyatında babaları olan kök muris ...'ın kullanımında olduğu ve murisin ölümü ile kullanımın mirasçılarına geçtiği noktasında uyuşmazlık bulunmayıp taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmazın asli zilyetlikle kullanımı konusunda tüm mirasçıları kapsar şekilde geçerli bir taksim yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise dava konusu taşınmazın kullanımının kime kaldığı noktasında toplandığı, mirasçılardan halen sağ olduğu anlaşılan 03.05.1962 doğumlu ....'nin taksim sözleşmesine katılmadığı, dolayısıyla ortada tüm mirasçıların katılımının sağlandığı geçerli bir miras taksim sözleşmesinin bulunmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde yapılmış geçerli bir rızai taksimin varlığının ispatlanamadığı ve davacı ve davalının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin ise tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerektiği ..." gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan " İş bu parsel ... T.C. nolu ve 30.11.1957 doğumlu Mehmet oğlu ...'ın 1981 yılından beri kullanımındadır. " şeklindeki beyanın terkini ile yerine taşınmazın "1/9 payının Mehmet oğlu ...'ın, bakiye 8/9 payı ise .... oğlu ...'ın 1981 yılından beri kullanımındadır." beyanının kayıt ve tesciline, beyanlar hanesinde yer alan diğer beyanların aynen bırakılmasına karar verilmiş; hükmün davalı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.