Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5895 E. 2024/2091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Orman idaresinin açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin Yargıtay kararının düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın reddine ilişkin tüm talepler için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu, ret sebebi ortak olduğundan davalılar yararına tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Davanın reddine

KARAR DÜZELTME

TALEP EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 30.05.2023 tarihli ve 2021/12542 Esas, 2023/3343 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

03.05.2011 tarihinde 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5831 sayılı Kanun) 8 inci maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na (3402 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 üncü maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında....Köyü 130 ada 457 parsel sayılı 18,32 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ile 130 ada 465 parsel sayılı 617,50 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, ...'ın kullanımında bulunduğu, 130 ada 465 sayılı parsel üzerindeki evin kendisine ait olduğu, kısmen 3. derece doğal sit alanında kaldığı” yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... İdaresi dava dilekçesinde, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas ve 2002/16 Karar sayılı ilamı ile 397 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına hükmen tesciline karar verildiğini, 5831 Sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5831 sayılı Kanun) kapsamında yapılan çalışmalar sonucu 397 sayılı parselin içerisinde yer alan 130 ada 457 ve 465 sayılı parsellerin kullanıcı tespitinin yapılarak Hazine adına tescil edildiğini belirterek 130 ada 457 ve 465 sayılı parsellerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalıların müdahalelerinin men'ine, muarazanıın giderilmesine, parsel üzerindeki muhdesatların kal'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2014 tarihli ve 2012/215 Esas, 2014/342 Karar sayılı kararıyla; tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, müdahalenin meni ve kal talebi açısından davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 12.10.2017 tarihli ve 2016/2277 Esas, 2017/7762 Karar sayılı bozma ilamında özetle; "... Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 gün ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı kararında 397 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de Kadastro Mahkemesine açılan davada 397 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, İlk Derece Mahkemesince 397 sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden karar verildiği, bu sebeple yeniden inceleme ve keşif yapılarak dava konusu taşınmazın 397 sayılı parselin çapı içinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas sayılı dosyasında dava edilen bölümlere isabet edip etmediği, ayrıca 2/B haritasına göre de 2/B alanında kalıp kalmadığı, mükerrer tescil olup olmadığı yönlerinde bilirkişilerden açıklamalı rapor alınması, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. - 2002/16 K. sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasının iptal edilip orman olarak tesciline karar verildiğinden orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız bu bölümler yönünden iptal edildiği düşünülmesi, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. - 2002/16 K. sayılı dava dosyasına konu taşınmaz bölümleri dışında kalan çekişmeli 397 parsel sayılı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılma işleminin kesinleştiği ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/5 maddesinde, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkartılan ancak, fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tesbit edilen yerlerin talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilip orman niteliği ile Hazine adına tescilinin öngörüldüğü, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğu, Orman Yönetiminin bu tür yerlerin Hazineden idarî yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği gibi bu talebini dava yolu ile de isteyebileceği nazara alınarak, orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği bölümlerin eylemli hali tespit edilmesi, çekişmeli taşınmazın halen orman niteliği ile tapuda kayıtlı olan ve 2. madde ve 2/B madde uygulamasına konu edilmeyen bölümünde kaldığının belirlenmesi halinde tapu kaydının iptaline karar verilmesi" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas ve 2002/16 Karar sayılı kararında, 3302 sayılı 31.08.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 sayılı Kanun)

2/B maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda orman sınırları dışına çıkartılan P.CXI, P.CXII, P.CXIII numaralı blok parsellerinin iptal edildiği, dava konusu taşınmazların P.CVI 2/B blok parseli içerisinde yer aldığı ve Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas 2002/16 Karar sayılı kararı ile ilgisinin bulunmadığı, fiili durumu, toprak ve bitki örtüsü itibariyle taşınmazın 2/B şartlarını taşıdığı, taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanarak davanın reddine, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair karar verildiğinden ve davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine, davacının men'i müdahale ve kal talebinin reddine dair karar verildiğinden ve davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden ret edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine

karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairemizin 30.05.2023 tarihli ve 2021/12542 Esas, 2023/3343 Karar sayılı kararıyla davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

Bu kez davacı ... İdaresi vekili taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ve davadaki tüm taleplerin reddine karar verildiği halde her bir talep için ayrı ayrı davalılar yararına vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek dairemiz kararının düzeltilmesini talep etmiştir.

1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına, Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan Orman İdaresi vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteminin reddine,

2. Davacı ... İdaresi vekilinin vekalet ücretine yönelik karar düzeltme istemine gelince; dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, Orman İdaresinin tapu iptali ve tescil, men'i müdahale ve kal taleplerinin tamamının reddine karar verildiği halde ret sebebi ortak olan davalılar yararına ve fakat Orman İdaresi aleyhine tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken her bir talep için davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olduğu ve mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği halde bu husus gözden kaçırılmak suretiyle yalnızca onandığı anlaşılmıştır.

SONUÇ: 1.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle; davacı ... İdaresi vekilnini sair karar düzeltme isteminin REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle; davacı ... İdaresi vekilinin vekalet ücretine yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 30.05.2023 tarihli ve 2021/12542 Esas, 2023/3343 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına dair ilamın ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının 5 ve 6 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılması, bunun yerine 5 numaralı bent olarak "Davacı ... İdaresinin davaasının reddine dair karar verildiğinden ve davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine" yazılması suretiyle hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438/7 inci fıkrası gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.