Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5902 E. 2024/2517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sayısallaştırma çalışmaları sonucu tapu kaydında meydana gelen yüzölçümü farkı nedeniyle tapu kaydının düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk tapulamada kadastro komisyonu kararı ve mahkeme kararıyla belirlenen sınırların esas alınması gerektiği, sayısallaştırma işleminin bu sınırları değiştiremeyeceği ve ilk tescile göre davacıya ait taşınmazın daha sonra yol olarak kullanılan ark ile arasındaki bölümün de davacı parseline dahil olduğu gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/955 E., 2023/932 K.

KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/503 E., 2023/34 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine

karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Antalya ili Döşemealtı ilçesi Ekşiler Mahallesi çalışma alanında, 3402 sayılı Kadastro Kanun'un (3403 sayılı Kanun) Ek 1 inci maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma işlemi sırasında, tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan 1551 parsel sayılı 7.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 9736 ada 1 parsel numarasıyla 5.810,00 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda birleşen dosyanın davalısı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan 773 parsel sayılı 12.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 9733 ada ve 3 parsel numarasıyla 9.360,31 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili asıl dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili olan davacıya ait Antalya ili Döşemealtı ilçesi ... Mahallesi eski ... yeni ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırında ark olarak görülen yerin toprak yol durumunda olduğunu, yol olarak kullanılan arkın genişletilerek davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün azaltıldığını öne sürerek, taşınmazın yüzölçümünün eski hale getirilmesini; birleşen dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde ise, davacıya ait parselin içerisinde olması gereken 121,71 metrekarelik bölümün davalılara ait 9733 ada 3 parsel içerisinde bırakıldığını öne sürerek, bu bölümün tapu kaydının iptali ile davacıya ait parsele eklenmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " fen ehli bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 09.11.2020 günü rapor ve ekindeki kroki - haritalara göre, ... köyünde ilk tapulamanın 1978 yılında yapılmış olduğu ve çekişme konusu taşınmazın 772 parsel numarası ile tespit edildiği tespite karşı tapulama komisyonuna itiraz edildiği, komisyonun 16.02.1981 tarihli kararına karşı ise Antalya Tapulama Mahkemesinde dava açıldığı ve mahkemenin 1982/196 Esas, 1983/613 Karar sayılı kararıyla 772 parsel ifraz edilerek 1551 ve 1552 parsel olarak tescil edildiği, davacının malik olduğu taşınmazın geldisinin 1551 parsel olduğu ve ifrazın mahkemeye sunulan keşif haritasına göre yapıldığı, taşınmazın kuzey sınırında bir arkın bulunduğu ancak bu arkın zamanla kapatıldığı ve taşınmazın kuzey kısmından yol geçirilmiş olduğu, esasında yol olarak kullanılan bu bölümün davacıya ait parsel ile doğal sınırı olan ark arasında kaldığı, yani davacıya ait parsel içerisinde bulunması gerektiği, bu bölümün krokide A ile ve 1.436,97 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilmiş olduğu, hava fotoğrafları ve memleket haritalarından da taşınmazın kuzey sınırının ark olduğunun, ark ile taşınmaz arasındaki yolun 1983 yılından sonra açıldığının anlaşıldığı, davacıya ait taşınmazın 121,71 metrekarelik bölümünün ise yine kuzeyde bulunan birleşen dosyanın davalılarına ait 9733 ada 3 parsel içerisinde kaldığı, buna göre sayısallaştırma işleminın yönetmelik hükümlerine uygun yapılmamış olduğu, rapor ekindeki harita ve krokilerde de çekişme konusu taşınmazın ilk sınırı ile yeni sınırlarının gözlenebildiği, bu nedenle bu raporun mahkemece benimsendiği, " gerekçesiyle asıl dosyada, davanın kısmen kabulüne, 09.11.2020 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen tescil harici 1.436,97 metrekarelik alanın davacıya ait aynı yerde bulunan 9736 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, birleşen dosyada davanın kabulüne, 09.11.2020 tarihli krokili raporda (B) harfi ile gösterilen 9733 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 121,71 m2 lik bölümünün tapu kaydının iptaline ve aynı yerde bulunan davacıya ait 9736 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, davacıya ait 9736 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 7.368,68 metrekare yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildikten sonra, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu yönünden, " davalı Hazinenin sair istinaf başvurusu yönünden İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı, ancak yargılama giderleri yönünden yapılan incelemede, davaya konu yerin niteliği gereği davalı Hazinenin yasal hasım olarak davada yer aldığı, bu durumda yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı " gerekçesiyle, başvurunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle yeniden hüküm kurulmasına şeklinde karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi