Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5920 E. 2024/1789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine'ye ait taşınmazın yüzölçümünün kadastro düzeltmesiyle azaltılmasına Hazine tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro düzeltmesinde tespit edilen yüzölçümünün eski ve yeni hesaplama tekniklerinden kaynaklanan farklar nedeniyle Hazine'nin tapu kaydındaki yüzölçümünden daha az olduğunun tespit edilmesi ve uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya doğru uygulanması gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 25.03.2011

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro Müdürlüğü'nce, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında Bozok Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı olan 268 parsel sayılı 70.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 46.189,63 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir.

Davacı Hazine, düzeltmenin usul ve kanuna aykırı yapıldığını öne sürerek, Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle dava açmıştır.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden redine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi'nin 18.11.2014 tarihli ve 2014/15056 Esas, 2014/13302 Karar sayılı kararıyla mahkemece görevli mahkemede açılmış bulunan davada işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken, göreve ilişkin özel yasa hükmü göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu 268 nolu parselin yüzölçümünün 46.819,63 m2 olduğu, 70.000,00 m2 olmadığı, tapulama çalışmalarında hesaplanan 70.000,00 m2'lik alan ile sayısal yöntem ile hesaplanan 46.819,62 m2'lik alan arasında kalan 23.180,37 m2'lik farkın eski ve yeni hesaplama tekniklerinden kaynaklanmış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.