Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5921 E. 2024/2592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın sınırlarının ifraz işlemiyle hatalı olarak değiştirildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle açılan davanın reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin zilyetlikle kazanım hükümlerine dayanmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 713/2. maddesindeki özel hukuki sebeplere dayanmadığı ve 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/373 E., 2023/409 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/52 E., 2021/10 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemi, yüzölçümünün düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro çalışmaları sırasında, Denizli ili Tavas ilçesi ... Mahallesi 2385 parsel sayılı 2.950 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik sebebine dayalı olarak ... kızı ... adına; 2384 parsel sayılı 3.450 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ise tarla vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik sebebine dayalı olarak ... oğlu ... adına 26.08.1968 tarihinde tespit edilmiş olup tutanak itirazsız kesinleşmiştir.

Davacı vekili; davacıya ait Denizli ili Tavas ilçesi ... Mahallesi 2385 parsel 2.950 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın davacıya ceddinden intikalen ve taksimen geldiğini, kadastro çalışmaları sırasında davacı adına tescil edildiğini, davacının taşınmaz üzerine badem, elma ve armut ağaçları diktiğini ve yetiştirdiğini, taşınmazın sınırlarının hiç değişmediğini, 2883 parsel üzerinde 25.11.2015 tarihinde yapılan ifraz ve terk işleminde hukuka ve sınırlara aykırı şekilde bir işlem yapıldığından parsellerin olduğu gibi yer değiştirdiğini, davacının 2384 parselin bulunduğu alanın tapulu yeri olarak 100 yıldır iyi niyetli olarak kullandığını intikal ve taksimen 4721 sayılı Kanun'un 713 üncü maddesine göre adına tescilini, ifraz işlemi sonucu oluşan bu durum nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine göre Devletin kusursuz sorumluluğu olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen 2019/275 Esas sayılı dosyada davacı vekili, 2385 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın davacıya ceddinden intikalen ve taksimen geldiğini, kadastro çalışmaları sırasında davacı adına tescil edildiğini, davacının taşınmaz üzerine badem, elma ve armut ağaçları diktiğini ve yetiştirdiğini, taşınmazın sınırlarının 100 yıldır hiç değişmediğini, doğusunda 2384 parsel, 2384 parselin doğusunda 2383 nolu parsel olduğunu, 2383 parselin 25.11.2015 tarihinde ifraz ve terk gördüğünü, davacıya ait 2385 parsel ile bu parselin doğusunda bulunan 2384 ve 2383 parselin yerlerini kaydığını ileri sürerek 25.11.2015 tarihli ifraz ve terk işlemiyle yerleri değişen fakat zeminde kullanımında bir değişikliği söz konusu olmayan 2385, 2384 ve 2383 sayılı parsellere ilişkin tapuda ve paftada miktar ve sınır değişikliğine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesine göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2018/52 Esas sayılı dosyası yönünden; Tavas ilçesi ... Mahallesi 2385 parsel ile aynı mevkii de kain 2384 ve 2383 parsel numaralı taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca sınırlarının tespit ve tescil talebinin reddine, Tavas ilçesi ... Mahallesi 2385 parsel numaralı taşınmazın hali hazırda muris (Davacı) ...'a ait olması sebebiyle hukuki yarar yokluğundan talebin reddine, Tavas ilçesi ... Mahallesi 2384 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescili talebinin aktif husumet yokluğu sebebi ile reddine, Tavas ilçesi ... Mahallesi 2383 parsel ile ifraz sonucu oluşan aynı mevkiide kain 2976 ve 2980 parsel numaralı taşınmazların ifraz işleminin iptali talebinin reddine, Tavas ilçesi ... Mahallesi 2384 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile 4721 sayılı Kanun'un 1023 üncü maddesi uyarınca davacılar adına tescili talebinin tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanımı mümkün olmadığından reddine, Müvekkillerinin iyi niyetli 3 kişi olduklarından bahisle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Devletin kusursuz sorumluluğu ilkesi gereğince 10.000,00 TL tazminat talebinin reddine, 2019/275 Esas sayılı dosyası yönünden; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili her ne kadar davanın 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca düzeltme istemli tapu iptali davası olduğunu ifade etmekte ise de, 2383 parselin ifrazı sırasında bir kayma yapılmadığı, kadastro müdürlüğünce tescilli paftanın zemine uygulandığı, paftada bir tahribat veya düzeltme olmadığı, kadastro çalışmalarında 2385 parselin davacı adına, 2384 parselin davacının kardeşi olan davalılar murisi adına tespit ve tescil edildiği, davacının adına kayıtlı parsele değil, 2384 parsele zilyet olduğu, bunu tersimat hatası olarak nitelemekteyse de bu hususun tersimat hatası veya parsel numaralarının paftaya yanlış aktarılması ile ilgisinin bulunmadığı, mülkiyete ilişkin bir talep olduğu ve 10 yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürülmesi gerektiği, ne var ki tutanakların 1969 yılında kesinleştiği, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, bu durumda 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazine'nin sorumluğunun da bulunmadığı, yine açıkça 4721 sayılı Kanun'un 713/2 nci maddesindeki nedenlere dayalı açılmış bir dava da bulunmadığı, böyle bir talep olmaksızın hakimin re'sen bu nedenlerden birine dayalı olarak dava açıldığının kabulüyle inceleme yapmasının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, davacının gerek dava dilekçesinde gerek açıklama dilekçesinde 4721 sayılı Kanun'un 713, 1023 ve 1007 nci maddelerine dayalı talepte bulunmuş olup mahkemenin de kabulün de olduğu üzere tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılmasına yönelik özel nitelikli ve ayrı şartlara tabi 4721 sayılı Kanun'un 713/2 nci maddesinde düzenlenen hukuki sebeplere dayalı herhangi bir talep bulunmadığından, davacının bu sebebe dayalı dava açma ... kalmadığına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına ve göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 247,70 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.