Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5928 E. 2023/6814 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosuna itiraz davasında, keşif avansının yatırılmasına ilişkin ara kararın usulüne uygun olup olmadığı ve dosyanın keşfe hazır hale getirilip getirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyanın keşfe hazır hale getirilmeden keşif avansı yatırılması için süre verilmesi ve bu hususta eksik evrak temini yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi usule aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen uygulama kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Kadastro sonucu ... ili Merkez ilçe . Mahallesi çalışma alanında bulunan 1903 parsel ... 31.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal, satın alma, taksim ve ifraz nedeni ile .... ... adına 15.07.01970 tarihinde tespit ve 14.10.1970 tarihinde ise tescil edildikten sonra 30.10.1991 tarihinde satış nedeni ile ... adına kayden intikal ettirilmiş, 07.03.2014 tarihinde yapılan uygulama kadastrosu sırasında ise 161 ada 46 parsel numarasıyla ve 43.477,56 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

2. Davacı ... vekili dava dilekçesinde, kadastro çalışmaları sırasında irsen intikal yoluyla iktisaba elverişli şekilde davacvının zilyetliğinde olan taşınmazın 161 ada 46 parsel ... taşınmaza eklenmek sureti ile davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, iddiasına konu kısmın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmaza yönelik olarak hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2018 tarihli ve 2016/479 Esas, 2018/972 Karar ... kararıyla; "...davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği..." gerekçesi ile davanın kabulüne, fen bilirkişi .... 31.05.2018 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 161 ada 46 parsel ... taşınmazın 21.123,05 metrekare yüzölçümündeki kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.01.2022 tarihli ve 2019/92 Esas, 2022/74 Karar ... kararıyla; "...davacının tespit tarihi olan 15.07.1970 tarihi öncesine uzanan eklemeli zilyetliğe dayalı olarak 17/02/2016 tarihinde dava açtığı, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin ise 14.10.1970 tarihinde kesinleştiği, dolayısı ile 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 12/3 üncü maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiği, taşınmazda 2015 yılında yapılan uygulama kadastrosunun da yeni bir hak düşürücü süre başlangıcına sebebiyete vermeyeceği..." gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2018 tarihli ve 2016/479 Esas, 2018/972 Karar ... kararının 6100 ... Kanun'un 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, 6100 ... Kanun'un 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 07.04.2022 tarihli ve 2022/2407 Esas, 2022/2957 Karar ... kararı ile; "...dava dilekçesinden ve davacı tarafın yargılama sırasındaki beyanlarından davanın tesis kadastrosuna mı yoksa 2015 yılında 3402 ... Kanun'un 22/2 - a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna mı dayalı olduğunun anlaşılamadığı, şu halde 6100 ... Kanun'un 140/3. maddesi gereğince uyuşmazlığın nelerden ibaret olduğunun belirlenmesi ve tahkikatın ön inceleme tutanağı esas alınarak yapılması gerekirken bu hususun gözardı edildiği, diğer yandan; 6100 ... Kanun'un 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında taraflara açıklama yapma imkanı sağlanarak aralarındaki uyuşmazlığın hangi nedenden kaynaklandığının belirlenmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı..." açıklanarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... davacının, adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların yüzölçümünde uygulama kadastrosu sırasında hata yapıldığı iddiasına dayalı olarak dava açmayıp, tescil harici olduğunu düşündüğü taşınmazın uygulama kadastrosu ile davalıya ait eski 1903 yeni 161 ada 46 parsel ... taşınmaza dahil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davacının keşif avansını verilen kesin süreye rağmen ikmal etmediği ve ikinci keşif talebinden vazgeçtiği, dosyadaki delillere ve ilk derece mahkemesince yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre de dava konusu taşınmaza ilişkin uygulama kadastrosunun hatalı yapıldığı, mülkiyet aktarımına yol açıldığı, ilk tesis kadastrosunda dava edilen bölümün tescil harici bırakılıp bırakılmadığının değerlendirilmediği, dolayısıyla bu iddialar yönünden dosya kapsamında bilgi ve belgenin bulunmadığının anlaşıldığı, şu halde, dosyadaki bilgilere göre dava edilen bölümün ilk tesis kadastrosunda da davalı taşınmaz içinde tapuya bağlandığı, davacının dayandığı iktisabı sağlayan zilyetliğin, itirazının uygulama kadastrosuna ilişkin olduğu gözetildiğinde tapulu taşınmaza ilişkin olduğu ve tapulu taşınmazlarda 4721 ... Türk Medeni Kanunu'nun 713/2. maddesinde düzenlenen ayrık hususular hariç olmak üzere iktisabı sağlayan zilyetliğin dinlenemeyeceği, dolayısıyla davacının eldeki davaya açmakta aktif husumetinin bulunmadığı..." gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, hak arama özgürlüğü ve usul ekonomisi ilkelerinin ihlal edildiğini ileri sürerek ve resen dikkate alınacak sebeplerle hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, keşif avansının yatırılmasına ilişkin ara kararın usulüne uygun olup olmadığı, bu kapsamda dosyanın keşfe hazır hale getirilip getirilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 ... Kanun'un 22 inci maddesinin 2 inci fıkrasının a bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemesince, (V.B) numaralı paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

2. Şöyle ki, keşif avansının yatırılmasına ilişkin kesin süre sonuçlarının süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosyanın keşif için hazır hale getirilmesi, diğer ifade ile taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması ve dosyanın her yönüyle keşfe hazır hale getirilip, hiçbir eksikliğinin bulunmaması gerekir. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

3. Somut olayda, önceki günlü bozma kararı doğrultusunda davacı tarafa davanın niteliğinin ne olduğu açıklatılmış olup, davanın niteliğinin açıklanmasına ilişkin 06.09.2022 tarihli dilekçede, iddianın, uygulama kadastrosu sırasında davalı tarafa ait taşınmazda meydana gelen artışın, tescil harici taşınmaz bölümünden kaynaklandığına ilişkin olduğu belirtilmiştir. Şu halde, davanın uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile, eldeki dava dosyasının keşfe hazır hale getirilmesinden söz edilebilmesi için, taşınmaza ait uygulama ve tesis kadastrolarına ilişkin tespit tutanakları, pafta örnekleri, ölçü krokisi ve ölçü çizelgesi ile uygulama kadastrosuna ilişkin ada raporunun ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının tüm tedavüllerinin eksiksiz olarak getirtilmesi gerekir. Ne var ki, Mahkemece, bu belgelerden tesis kadastrosuna ilişkin pafta örnekleri, ölçü krokisi ve ölçü çizelgesi ile çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının tüm tedavülleri celbedilmeden keşif kararı verilmiş olup, şu halde keşif kararı usulüne uygun bulunmamaktadır.

4. Hal böyle olunca, öncelikle yukarı belirtilen belgeler getirtilmek suretiyle dosya keşfe hazır hale getirilmeli, bundan sonra keşifle ilgili giderler kalem kalem belirlenerek, bu giderler toplamını yatırması için ispat yükü kendisine düşen davacı tarafa makul süre verilmeli, ara karara uyulmamasının sonuçlan açıkça bildirilmeli, masraf yatırıldığında arazi başında keşif yapılıp, tarafların tüm delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

5. Bölge Adliye Mahkemesince, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.