"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1221 E., 2023/1542 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/454 E., 2023/77 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Karaman ili Merkez ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 147 ada 361 parsel sayılı 25.780,89 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı vekili; Karaman ili Merkez ilçesi ... köyü sınırları içinde bulunan bazı taşınmazların 1965 yılında tescil harici bırakıldığını, dava konusu taşınmazın da bu taşınmazlardan olduğunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları sonucunda söz konusu taşınmazın 20 yılı aşkın zamandan beri, nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyedi olduğu gerekçesiyle davalı ... oğlu ... adına 25.780,89 m² yüzölçüm üzerinden 28.04.2016 tarihinde 147 ada 361 parsel numarası ile tescil edildiğini, tescil işleminin 30.06.2016 tarihinde kesinleştiğini, davalının dava konusu taşınmaz ile ilgisi bulunmadığını, taşınmazın bölgede orman kadastrosu yapılmamasından dolayı tescil harici bırakıldığını, 3402 sayılı Kanun'un 16 ve 18 inci maddelerine göre taşınmaz üzerinde özel mülkiyet kurulamayacağını, hazine tarafından 13.09.2010 - 12.09.2015 dönemi için söz konusu taşınmazı da kapsayacak şekilde ecrimisil bedeli tahakkuk ettirildiğini, ecrimisil bedelinin itiraz edilmeksizin ödendiğini, bu haliyle Hazinenin mülkiyet hakkının davalı tarafından da kabul edilmiş olduğunu, yasanın aradığı zilyetlik şartının gerçekleşmediğini beyan ederek, dava konusu Karaman ili Merkez ilçesi ... köyü 147 ada 361 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili; Karaman ili Merkez ilçesi ... köyü hudutları içerisinde bulunan 147 ada 361 parsel numaralı taşınmazın davalıların babası tarafından 50-60 yıl kadar önce kullanılmaya başlandığını, babası öldükten sonra ise davalıların taşınmazın kullanımına devam ettiğini, söz konusu taşınmazın da içinde bulunduğu birçok yerin 1965 yılında yapılan kadastro çalışmalarıyla tescil harici bırakıldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bu taşınmazın nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla davalılar tarafından kullanıldığını, buna bağlı olarak da 28.04.2016 tarihinde davalı adına tescil işlemi yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakıldığı, sonrasında yapılan orman kadastrosu sonucunda orman sınırları dışına çıkarıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (5831 sayılı Kanun ) Geçici 9 uncu maddesi ile eklenen 8 inci maddesi uyarınca bölgede yapılan kadastroda "taşınmazın, tapu ve vergi kayıt defterinde kaydına rastlanılmadığı, zilyedi adına kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle" davalı adına tespitinin yapıldığı, tutanakların 30.05.2016 tarihinde askı ilanının yapıldığı ve 30.06.2016 tarihinde kesinleştiği, orman ve ziraat mühendisi bilirkişilerin raporlarına göre tescile konu taşınmazın orman sayılan yer veya orman içi açıklık olmadığı, yine zilyetlikle tescile konu olabilecek arazilerden olduğu, mahalli bilirkişi beyanlarına göre davalının eklemeli zilyetlik süresinin 60 yılı bulduğu, harita ve jeodezi mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre 1953, 1959, 1969, 1987 tarihli hava fotoğraflarında, 1963 ve 1989 memleket haritalarında ve 2021 yılı Google Earth görüntülerine göre taşınmazın tarla vasfında olduğu, taşınmazın 20 yılı aşkın süredir davalı tarafından fiilen kullanıldığı, bu halde TMK'nın 713 üncü maddesinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle iktisap koşullarının davalı lehine oluştuğu, Hazine tarafından ecrimisil ihbarnamesi düzenlenmesinin ve hatta bu bedelin ödenmesinin Hazinenin üstün hak iddiasının tanındığı anlamına gelmeyeceği gibi zamanaşımını da kesmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, dosya içeriği ve toplanan delillere göre kaldırma ilamı öncesi keşifte alınan yeminli beyanlar nedeniyle mahalli bilirkişi ... ...'ın yemin ettirilmeden dinlenmesi esasa etkili görülmemiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Hazine harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.