"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulüne
EK KARAR : Tavzih talebinin reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen hükmün tavzihinin talep edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2023 tarihli ek kararıyla tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup, iş bu ek kararın, tavzih talep eden ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapulama çalışmaları sonucunda, 772 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına tespit edildikten sonra, davacı Hazine'nin, taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle açmış olduğu kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonucunda Gemlik Tapulama Mahkemesinin 30.07.1982 tarihli ve 1982/129 Esas, 1982/311 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş ve hüküm, 26.11.1982 tarihinde kesinleşmiştir.
Tavzih talep eden ... vekili, tavzih talep dilekçesinde; tavzihi istenin kararın müvekkili tarafından Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/166 Esas sayılı dosyasıyla açılan tapusuz taşınmazın tescili davası açısından kesin hüküm teşkil ettiğini, her iki dosyada alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, eldeki davada alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu açıklayarak tavzih dilekçesi ekinde dosyaya sundukları Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/300 Esas sayılı dosyasında alınan 15.08.2017 tarihli bilirkişi raporu uyarınca hükmün tavzih edilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda; " taraflara yöneltilen hakların ve yükletilen borçların tavzih yoluyla artırılmasının veya sınırlandırılmasının mümkün olmadığı, kesin hüküm oluşturan ve dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporları ile belirlenen ve kadastro parselinin tamamının niteliği ve mülkiyetine yönelik oluşturulan hükmün daha sonradan yargılama konusu yapılamayacağı " gerekçesiyle, tavzih talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, tavzih talebinde bulunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup tavzih talep eden ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi ek kararının ONANMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.