"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Tavzih talebinin reddine
Taraflar arasındaki Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini istemli davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemecesince verilen davanın kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra davacı ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından 27.03.2023 tarihli dilekçeyle, hükmün tavzihi talebinde bulunulması üzerine mahkemenin 06.04.2023 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup, iş bu ek karar davacı ... Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu kapsamında yapılan güncelleme sonucunda, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 159 ada 1 parsel ... 24.992,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, " 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ... Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’nın kullanımında olduğu " şerhi verilerek, tarla niteliğinde, Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; satın alma iddiasına dayanarak, taşınmazın davacı şirketin kullanımında olduğundan bahisle, davacı şirket adına zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile yerine " ...’nin zilyetliğinde olduğunu " şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hükmün, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.06.2015 tarih ve 2014/21058 Esas, 2015/7112 Karar ... ilamıyla; " taşınmaz içerisinde davalının istemine göre 1700 m2' lik bölüm belirlenerek, bu bölüm hariç tutulmak sureti ile geri kalan bölüm yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekirken bu bölümde dahil olmak üzere davanın taşınmazın tümü yönünden kabulüne karar verilmesinin isabetsizliğine " değinilerek, bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, dava konusu 159 ada 1 parsel ... taşınmazın tapu kaydında yer alan, " ... işgalindedir " şeklindeki zilyetlik şerhinin, 07.11.2016 günlü teknik bilirkişi raporu ekindeki haritanın 3. bendinde (F) harfi ile gösterilen 1.700,00 metrekarelik alan dışındaki kısım yönünden iptaline, bu alan dışında kalan taşınmaz parçası yönünden " SS ... Evleri Konut Yapı Kooparifin zilliyetliğindedir" şeklinde şerh verilmesine, (F) harfi ile gösterilen 1.700,00 metrekarelik bölümde davalı yönünden ...'nın zilyetliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarihli ve 2017/3961 Esas, 2021/4461 Karar ... ilamıyla onanmasına karar verilmiş ve davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından yapılan karar düzeltme talebinin Dairemizin 2022/1586 Esas, 2022/4735 Karar ... ilamıyla reddedilmesi üzerine hüküm 18.05.2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilahare davacı S.S. ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi vekili 27.03.2023 tarihli dilekçesiyle; dava konusu ... ili ... ilçesi ... Köyü Kalınmandıra mevkiinde bulunan 159 ada 1 parsel ... taşınmazda ifraz işlemi yapıldığını, parsellere ayrılıp yeni parseller meydana geldiğini, bununla birlikte kök taşınmazın bir kısmı yönünden başka yerdeki parsellere şuyulandırma işlemi yapıldığını belirterek, hükmün infaz işleminin gerçekleştirilebilmesi için, dava konusu 159 ada 1 parsel ve bu parselin ifrazından meydana gelen parsellerde tapu kaydının celbi ile dosyanın fen bilirkişiye verilerek davacı adına zilyetlik şerhin işlenmesine karar verilen alanların hangi parsellerde kaldığını ve alanları gösterir şekilde infaza elverişli krokilendirmenin yapılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli ek kararıyla, ifraz işleminin yargılama aşamasında 16.03.2018 tarihinde meydana geldiğinin anlaşıldığından bahisle talebin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacı S.S. ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 305 inci maddesi kapsamında tavzih isteğine ilişkindir.
Hükümdeki maddi hataların tashihi (düzeltimi) ve tavzih üzerinde kısaca durmak gerekirse; hükümlerin tashihi (düzeltilmesi) 6100 ... Kanun'un 304 üncü maddesinde, hükümlerin tavzihi ise aynı Kanun'un 305 inci maddesinde düzenlenmiştir.
Hükümlerin tashihi, mahkemece res'en veya taraflarından birinin talebi üzerine hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilmesine dair bir yoldur. Maddi hata düzeltimi ile hükmü veren mahkeme, sadece yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilir.
Hükümlerin tavzihi ise, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanması veya tereddüt veya aykırılığın giderilmesini kararı veren mahkemeden isteyebilirler.
Yukarıda belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması hükmün icrası tamamlanıncaya kadar istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hâkim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.
Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması bakımından tavzih yoluna gidilemez. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (YHGK.’nun 14.6.1967 tarihli ve 1967/9–462 Esas 300 Karar ... ilamı).
Hâkim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu kararına ekleyemeyeceği gibi, hüküm verirken unuttuğu vekâlet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dâhil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice; tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt 5, Altıncı Baskı şehir 2001 cilt 5, s. 5270 vd.).
Bu açıklamalar ışığında, davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 ... Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen ek karar usul ve kanuna uygun olup davacı S.S. ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
1086 ... Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi