Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6300 E. 2024/2268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazın fiili kullanımının kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemelerce yapılan keşif, dinlenen tanık ve bilirkişi beyanları ile diğer deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın kullanım kadastrosu tespit tarihi ve öncesinde davacı ... tarafından fiilen kullanıldığı, diğer davacının ise fiili kullanımını ispatlayamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1207 E., 2023/1148 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2019/75 E., 2021/67 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında, Muğla ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 270 ada 5 parsel sayılı 706,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 2000 yılından beri 1/2'şer payla müştereken ... ve ...'nın kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir.

Asıl davanın davacısı ... dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın tamamının kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, kadastro tutanağının beyanlar hanesine taşınmazın tamamının kendi kullanımında olduğuna dair şerh verilmesini istemiştir.

Birleşen davanın davacısı ... vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın tamamının müvekkilinin fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, kadastro tutanağının beyanlar hanesine taşınmazın tamamının müvekkilinin kullanımında olduğuna dair şerh verilmesini istemiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisabının mümkün olmadığını, kullanım kadastrosunun usul ve esaslara uygun olarak yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "çekişmeli taşınmazın tespit tarihi ve öncesinde davacı ...'un fiili kullanımında bulunduğu, birleşen davanın davacısı ...'nın tespit tarihinde taşınmaz üzerinde fiili kullanımını ispatlayamadığı" gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin ve beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile beyanlar hanesine, taşınmazın 2014 yılından beri ...'un kullanımında olduğu şerhi verilerek kadastro tutanağındaki diğer hususlar aynen kalmak suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "tüm dosya kapsamına, dinlenen tanık, tespit bilirkişisi ve mahalli bilirkişi anlatımlarına, mahkemece yapılan keşfe, katılan teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna, davacı (sanık) ...'un suç tarihi olan 2013 ve 2014 yıllarında "ormanın işgali ve ormandan faydalanma" suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Fethiye 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 26.12.2017 tarihli ve 2014/242 Esas, 2017/695 Karar sayılı dava dosyasına göre, dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosu tespit günü ve öncesi itibariyle davacı ... tarafından kullanıldığı, üzerindeki meyve ağaçlarının davacı ...'a ait olduğu, ağaçların tespit tarihinden 5-6 yıl önce ... tarafından dikildiği ve taşınmazın çit ile çevrildiği, ...'nın tespit tarihi ve öncesindeki yakın tarihler itibariyle taşınmaza zilyet olmadığı, davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından, mahkemece davacı ...'un davasının kabulüne, birleşen dosya davacısı ...'nın davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği" belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanun'a uygun olup davalı-birleşen davanın davacısı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davalı-birleşen davanın davacısı ...'dan alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.