Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6373 E. 2024/5620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davalının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları, bilirkişi raporları ve keşif sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın bir kısmında davalının zilyetlik şartlarını sağladığı, diğer kısmında ise sağlamadığı tespit edilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1512 E., 2022/644 K.

KARAR : Davacı Hazine vekili ve davalı ...'ın istinaf başvurularının HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/45 E., 2021/74 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Hazine vekili ile davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Kadastro sonucu, Diyarbakır ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 27 ada 26 parsel sayılı ve 6.687,55 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsizden, susuz tarla vasfıyla davalı ... adına tespit ve bu tespitin kesinleşmesi üzerine davalı adına 15.03.2019 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.

2. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davaya konu 127 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, yapılan kadastro tespitinin haksız, hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davalı lehine zilyetlik şartlarının oluşmadığını, davaya konu taşınmaz üzerinde kadastro tespiti öncesi zamanda kimsenin zilyetliğinin bulunmadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesindeki şartların gerçekleşmediğini, öncelikle dava konusu taşınmazda orman incelemesi yapılması ve akabinde taşınmazın orman olduğunun tespiti halinde tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini aksi durumda taşınmazın vasfının mahkemece tespit edilerek o vasıfla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 50-60 seneden fazla süredir kendisine ve ailesine ait olduğunu, eklemeli zilyetliğinin bulunması sebebi ile dava konusu taşınmazdaki zilyetlik şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " keşifte refakate alınan orman yüksek mühendisinin memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafları eşliğinde yaptığı inceleme sonrasında taşınmazın orman vasfında olmadığını belirlediği, bu kanaatin harita mühendisi bilirkişi raporu ve ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile desteklendiği, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilmesi için kadastro tarihinden geriye doğru 20 yıllık süre zarfında kesintisiz ve nizasız olarak ekonomik amaca uygun şekilde devam etmesi gerektiği, dava konusu taşınmazda hava fotoğrafları ve ziraat mühendisi raporlarının mahalli bilirkişi beyanları ile birlikte değerlendirilmesinde (A) harfi ile gösterilen alanda imar ihyanın tamamlandığı, yerel bilirkişi ve tutanak tanıklarına göre davalının zilyetliğinin kesintisiz olarak 2002 yılı öncesinden beri devam ettiğinin anlaşıldığı (B) harfi ile gösterilen alanda ise davalı ya da murislerinin herhangi bir zilyetlik durumlarının söz konusu olmadığı " gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile Diyarbakır ili ... ilçesi ... Mahallesi ... Mevki 127 ada 26 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi ...'in 14.12.2020 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 2664.89 m2'lik alanın bütünden ifrazı ile, davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve aynı ada içerisinde son parsel numarası verilmek kaydı ile davacı hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili ile davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen reddine ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, dava konusu taşınmazın (A) harfli kısmı yönünden davalı lehine Kanunun aradığı anlamda zilyetlik şartlarının oluşmadığını, harita bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın (A) harfli kısmının 1967-1984 yılı hava fotoğraflarında sürülü olmadığı, 2002 ve 2011 yılı hava fotoğraflarında ise sürülü olduğunun belirtildiğini, bu kısım üzerindeki zilyetliğin 2002 yılından başladığının kabulünün gerektiğini, kadastro tespit tarihi ile zilyetliğin başlangıç tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ...'ın, taşınmazın ...'in vefatından sonra 7-8 yıl boş kaldığını, son dört yıldır kiraya verilmek suretiyle kullanıldığını beyan ettiğini, mahalli bilirkişi ...'ın ise, taşınmazın ...'in vefatından sonra bir süre boğ boş kaldığını, son 8-9 yıldır kiraya verilmek suretiyle kullanıldığını beyan ettiğini, yani dava konusu (A) harfli kısım üzerinde davalı lehine Kanunun aradığı anlamda zilyetlik şartlarının oluşmadığını, zilyetliğin aralıksız sürdürülme şartının da davalı lehine sağlanmadığını, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin ve tüm yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılmasının da hukuka aykırı olduğunu açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu tarlanın aile büyüklerinden beri yaklaşık 3-4 kuşaktır yani 50-60 senedir, “Aralıksız, kazasız-nizasız” olmak üzere ekilip biçilmek suretiyle ihya edilip kullanıldığını, zirai bilirkişi raporu ile harita mühendisi raporunun bu iddiayı desteklediğini, tarlanın ikiye bölünerek (A) ve (B) şeklinde değerlendirilmesini kabul etmediğini, bahsi geçen (B bölümü) küçük kısmın tarlanın tamamlayıcısı niteliğinde olduğunu, büyük bölümdeki (A bölümündeki) taşları toplayarak depo ettikleri kısım olduğunu, zaten taşlı olan tarlanın tamamını ekip biçmenin zor olduğunu, bölgedeki herkesin taşınmazının bir kısmını bu şekilde kullandığını, ... Mahallesi sakinlerinin bu konuya tanık olduğunu, yerel bilirkişi olarak dinlenen ...’ın ... Mahallesinden 4-5 kilometre uzaktaki ... Mezrasında ikamet ettiğini dolayısıyla dava konusu taşınmazın yerini dahi bilemeyeceğini, amcasının oğlu olan ...’la ise aralarında husumetin olduğunu ve aleyhine beyan verdiğini, 1994 ve 2001 yılları arasındaki hava fotoğraflarının dosyaya konulmadığını ve tanıklarının dinlenilmediğini, bölgede terör olayları yoğun olarak yaşanırken dahi tarlayı ekip biçtiğini, askı listesine zamanında itiraz edilmediğini, davanın kötü niyetle açıldığını açıklayarak, istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " hava fotoğraflarına dayalı harita mühendisi bilirkişi raporundan dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmının 2002 ve 2011 yılları itibariyle sürülü olmayıp sadece (A) harfi ile gösterilen kısmının sürülü olduğu ve bu kısmın zirai faaliyete konu olduğu, bu kısımda imar ihya çalışmalarının başladığı ve tamamlandığı, ziraat bilirkişi raporundan ise bu sonucu destekler mahiyette taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının ekili ve sürülü olmadığı, keşif günü itibariyle dahi tarımsal faaliyete konu olmadığı, yer yer taş ve kaya ihtiva ettiği, imar ihyaya konu olmadığı ve imar ihyasının tamamlanmadığı, tarımsal faaliyet yapılan komşu ve civar parsellerden ayrı özellik gösterdiği, yüksek eğimli olduğu, uzun yıllar tarımsal faaliyete konu olmadığı, (A) harfi ile gösterilen kısmının ise uzun zamandır tarımsal faaliyete konu olduğu ve diğer tarım arazileri ile benzer özellikte ve birbirinin devamı niteliğinde olduğu hususlarının bildirildiği, benzer yönde keşifte elde edilen mahkeme gözlemine göre de taşınmazın kısmen eğimli, yaklaşık 2/3'ünün sürülü, 1/3'ünün ise boş olduğu hususlarının varılan sonucu desteklediği, bu haliyle mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmı üzerinde davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin yasal şartların gerçekleştiği, (B) harfi ile gösterilen kısmında ise taşınmaz iktisap şartlarının oluşmadığı, keşfin usulüne uygun olarak yapıldığı, bilirkişi raporlarının yeterli ve kanaat verici olduğu, Mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesindeki düzenleme uyarınca davacı Hazine lehine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunamayacağından kararın bu yönü itibariyle de isabetli olduğu " gerekçesiyle, davacı Hazine vekili ve davalı ...'ın istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi taşınmaz üzerinde zilyetlik şartlarının gerçekleşmediği iddiasından kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun), 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun), 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun)

3. Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.