"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 3402 ... Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro Müdürlüğünce 3402 ... Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi uyarınca davalı ...'nin talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında, ... ilçesi Çomaklı Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan 106 ada 18 parsel ... 26.139 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 20.156,08 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan 106 ada 19 parsel ... 68.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 65.590,27 metrekare yüzölçümlü olarak ve davalı ... adına kayıtlı bulunan 106 ada 21 parsel ... 22350 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 31.342,65 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; düzeltme işlemi sırasında kendisine ait ... ilçesi Çomaklı Köyü 106 ada 18 parsel ... taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait 106 ada 19 ve 21 parsel ... taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek, söz konusu düzeltme işleminin iptalini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; " mahkemece öncelikle, keşifte uygulanması zorunlu bulunan denetime veri teşkil edecek, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, çekişmeli taşınmazlara ait ölçü krokisi, çizelgesi ve hava fotoğrafları, ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi ve bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ile taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılması; yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, ilk tesis kadastrosu sırasında da zeminde sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmesi, fotoğraflarının çekilmesi, teknik bilirkişiden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işleminin denetlemesinin istenmesi, teknik bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "düzeltme işlemi ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntıların yer alması; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ile düzeltme haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve düzeltme haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesinin istenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 ... Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 ... Kanun'un 438 inci maddesi gereğince ONANMASINA,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 247,70 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.