"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine dair karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Bingöl ili Merkez ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 10 parsel sayılı 3.253,03 metrekare, 15 parsel saylı 3.388,52 metrekare, 17 parsel sayılı 2.504,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili dava dilekçesi ile Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınmazın tespitlerin iptali ile ... adına tapuya tescillerini talep istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 2015/11467 Esas ve 2017/7020 karar sayılı ilamıyla "...tüm tarafların gerçek sıfatları ile karar başlığında gösterilmesi, hükümde tarafların tüm delilleri toplanarak, iddia ve savunmanın kabul edilen ve ret edilen argûmanları gerekçeleriyle birlikte açıklanıp; açık, tereddüte yer bırakmayacak ve infaza olanak tanıyacak şekilde hüküm fıkrası oluşturulması gerekirken infazı mümkün olmayacak biçimde ve kısa kararla çelişkili hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı" olduğuna işaret edilerek hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre bu aşamada sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; "ekonomik amaca uygun kullanım bulunduğu, kadastro tespiti ile uyumlu mahalli bilirkişi beyanları doğrultusunda tespit maliki mirasçıları açısından senetsizden zamanaşımı ile kazanım koşullarının oluştuğu, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olmadığı kanaatine varılmış" olduğu gerekçesiyle davanın reddine taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Taraflarca 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.