"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/224 E., 2020/227 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... ile davalılar ... ve ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 04.07.2023 tarihli ve 2021/5759 Esas, 2023/4077 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, davacılar ... ve müşterekleri vekili tarafından ise Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dilekçelerin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
2009 yılında yapılan kullanım kadastrosu güncelleme çalışmaları sonucunda Antalya ili Kaş ilçesi Yeşilköy Köyü çalışma alanında bulunan 900 parsel sayılı 13.100 metrekare yüzölçümündeki (yenileme kadastrosu ile 183 ada 32 parsel ve 13.196,55 metrekare) taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın fiili kullanımında bulunduğu, bir kısmının yol olduğu şerhi yazılarak zeytinlik vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacılar ... ve ..., taşınmazın belirli bölümlerinin kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak, davacılar ... ve ... vekilinin; çekişmeli taşınmazın bir bölümünün vekil edenlerinin fiili kullanımında bulunduğu iddiasıyla ayrıca açtıkları davanın birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 09.07.2020 tarihli karar davalı ... ile davalılar ... ve ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 04.07.2023 tarihli ve 2021/5759 Esas, 2023/4077 Karar sayılı ilamıyla; "çekişmeli taşınmazda kullanımı da içeren kadastro tespitinin 1973 yılında yapıldığı ve taşınmazın ... 'ün kullanımında olduğu edinme sütununa yazılmak suretiyle Hazine adına yapılan bu tespitin 24.01.1974 tarihinde kesinleştiği, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5831 sayılı Kanun) ile eklenen Ek 4 üncü madde uyarınca, 2009 yılında 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda kullanıcı güncelleme çalışması yapıldığı, bu kez ise çekişmeli taşınmazın kullanıcılarının ... 'ün bir kısım mirasçıları olan ..., ... ile taşınmazı anılan kişilerden yahut külli/akdi haleflerinden satın alan ..., ..., ... olduğu belirlendiği, davacıların, dava konusu taşınmazı uzun yıllardır kendilerinin kullandığını, davalılar ve onların külli/akdi halefi ve taşınmazın ilk kullanıcısı olan ... ile ilgisi bulunmadığını öne sürerek dava açtıkları, davacıların kadastro tespitinin yapıldığı 1973 yılından önceki nedenlere dayanıp dayanmadıkları hususu net olmadığından 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde yer alan hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenememekte ise de; davanın 2009 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışmasına itiraz niteliğinde oldu, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar tarafından, çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin önceki kullanıcısından devralındığı iddia ve ispat edilemediğine ve bu tür davaların ancak güncelleme ile lehine şerh verilen kişiden satın alma veya başka bir nedenle devralma iddiasıyla açılması halinde dinlenilme olanağı bulunduğuna göre; davaların reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı davacılar ... ve müşterekleri vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş, bundan ayrı olarak davalı Hazine vekili tarafından mahkeme kararının Hazineye uygun şekilde tebliğ edilmediği gerekçesiyle temyiz isteminde bulunulmuştur.
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı, davalı ... 02.10.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve davalı Hazine vekili tarafından 14.10.2023 havale tarihli dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurulduğu, buna göre, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 3/1 inci maddesi yollamasıyla 1086 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 432 nci maddesinde düzenlenen 15 günlük temyiz süresinin geçtiği anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin yasal süresinden sonra sunduğu temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacılar ... ve müşterekleri vekilinin karar düzeltme talebi yönünden; hükmü temyiz eden davalı Hazine yönüyle karar düzeltme süresinin beklenmesi gerektiğinden bu aşamada davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin süre nedeniyle REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle; karar düzeltme talebinde bulunan davacılar ... ve müşterekleri vekilinin karar düzeltme taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İş bu ilama yönelik davalı Hazine yönünden karar düzeltme yolu açık bulunduğundan, ilamın davalı Hazine vekiline tebliğ edilerek, karar düzeltme süresinin beklenmesine,
Hazine yönüyle karar düzeltme süresinin dolmasından sonra, dosyanın her halükarda davacılar ... ve müşterekleri vekili vekilinin karar düzeltme talebinin incelenebilmesi için Dairemize gönderilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.