Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6462 E. 2024/2678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin davacı tarafından kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ifrazı öncesinde bütün olduğu taşınmaz bölümlerine yönelik olarak yapılan yargılamada verilen kararın Yargıtay 20. Dairesi tarafından onanmış olması, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinmeye uygun bulunması ve teknik bilirkişi raporlarında hava fotoğraflarına göre taşınmazın tamamının kültür arazisi olduğu ve 35-40 yıldır ziraat amaçlı kullanıldığı tespit edilerek zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1650 E., 2021/863 K.

KARAR : Davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/65 E., 2020/141 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli 102 ada 319 parsel sayılı taşınmazın 24.05.2007 tarihinde ilk tespit sırasında 102 ada 221 parsel numarasıyla ve 572.266,76 m2 yüzölçümüyle, tarla vasfıyla, 08.02.1947 tarih 42 sayılı tapu kaydına dayanılarak Hazine adına tespit edildiği, tespite davacının murisi ... (A1) ve (A33) nolu bölümler yönünden ve bir kısım diğer davacılarca Hazine aleyhine yapılan tespite itiraz üzerine İvrindi (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 2007/275 E. 2013/5 K. Sayılı 22/03/2013 tarihli kararı ile 102 ada 221 parsel sayılı taşınmazın (A4) ile harflendirilen 34.323,34 m2lik kısmı için yeni parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına tesciline kararı verildiği, kararın 07.04.2017 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 102 ada 319 parsel numarasıyla tarla vasfında 34.323,34 m2 yüz ölçümüyle Hazine adına 05.03.2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.

Davacı vekili dava dilekçesinde; Balıkesir ili ...ilçesi ...Mahallesi 102 ada 319 parsel numaralı taşınmazın davalı Hazine adına kayıt ve tescil edildiğini, taşınmazın davacının murisi ... tarafından kadastro öncesinde kadimden beri üzerinde ziraat yapılan tarla olup hazine ile bir ilgisi olmadığını, murisin vefatı üzerine mirasçılarca rıza-i taksim yolu ile paylaşıldığını ve taşınmazın davacıya düştüğünü öne sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dosya kapsamında yapılan keşif ve keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık ifadelerinde belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın davacının babasından geldiği ancak kardeşler arasında taksim edildiği ve davacının payına düştüğü, 35-40 yıldan fazladır davacının babası ve sonrasında davacının zilyetliğinde bulunduğu, bitki örtüsü ve toprak yapısı ve organik madde içeriği tam olan taşınmaz olduğu, bir bütün olarak davacının kullanımında olan kuru tarım arazisi olduğu, bu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmayıp davacının zilyetliğinde olan yerlerden olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli ...Mahallesi 102 ada 319 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline" karar verilmiş, karar davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince; "Çekişmeli taşınmazın ifrazı öncesinde bütün olduğu taşınmaz bölümlerine yönelik olarak yapılan yargılamada verilen kararın Yargıtay 20. Dairesi tarafından "çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı, 221 sayılı parselin tespitine esas alınan Şubat 1947 tarih 42 numaralı tarla niteliğindeki tapu kaydının doğru temele dayanmadığı" gerekçe gösterilerek onandığı, bu haliyle taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinmeye uygun bulunduğu, teknik bilirkişilerin raporlarında hava fotoğraflarına göre taşınmazın tamamının kültür arazisi olduğu ve 35-40 yıldır ziraat amaçlı kullanıldığı birlikte gözetildiğinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiş, davalı Hazine vekilince istinaf sebepleriyle karar temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.