Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6630 E. 2024/4285 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sırasında davacının kullanımındaki taşınmazın bir kısmının komşu parsele dahil edilmesi nedeniyle açılan itiraz davasında, kesinleşmiş bir mahkeme kararının etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı taşınmazla ilgili görülen davada verilen ve kesinleşen el atmanın önlenmesi kararının, kullanım kadastrosu çalışmaları üzerinde de etkili olduğu ve davacının kullanım alanının kesinleşmiş mahkeme kararıyla belirlenen sınırlar çerçevesinde tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1767 E., 2023/2629 K.

HÜKÜM/KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2019/322 E., 2022/31 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastro çalışmaları sırasında, İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 7143 sayılı Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un (7143 sayılı Kanun) Geçici 1 inci maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, 8281 ada 2 parsel sayılı 241,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "...'ın kullanımındadır" şerhi yazılarak, arsa vasfıyla ile ... adına tespit edilmiştir.

Davacı vekili, müvekkilinin kullanımında bulunan 8281 ada 2 nolu parselin eksik tespit edildiğini, eksik kalan 10,60 metrekare yerin komşu ...'e ait 8281 ada 3 parselde bırakıldığını, bu yere ilişkin daha önce İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/419 Esas sayılı dosyasında dava açılarak anılan dosyadaki krokide (D) harfi ile belirtilen yerin kendisine ait olduğunu belirterek taşınmazına eklenmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/419 Esas, 2018/150 Karar sayılı dosyasında bilirkişi raporunda gösterilen 10,60 m²'lik taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine karar verildiği, yargılama sırasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10,53 m²'lik kısmın kroki kapsamında kaldığı belirtilerek kesin hüküm nedeniyle davanın kabulüne ve (A) harfi ile gösterilen kısmın 8281 ada 3 nolu parselden ifraz edilerek 8281 ada 2 nolu parsele eklenmesine" karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "taraflar arasında daha önce İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/419 Esas, 2018/150 Karar sayılı dosyasında bilirkişi raporunda gösterilen 10,60m²'lik taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine karar verildiği, verilen kararın tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 20.06.2018 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşen ilamın davacı ... tarafından infaz ettirildiği ve mahkeme kararında belirtilen sınıra göre tel örgü çekildiği, dava konusu taşınmaz başında yapılan keşifte 8281 ada 2 ve 3 parsel arasında tel örgü bulunduğu, bilirkişi raporuna göre söz konusu tel örgünün Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen karar doğrultusunda çekildiği ve bu tel örgüye göre raporda (A) harfi ile gösterilen 10,53 m²'lik kısmın davacının kullanımında bulunan 8281 ada 2 nolu parsel içerisinde kaldığı, ancak kadastro çalışmalarında 8281 ada 3 nolu parsele eklendiğinin rapor edildiği, davalı tarafından İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının yargılamasının yenilenmesine yönelik olarak 2021/230 Esas, 2021/213 Karar sayılı dosyasında dava açıldığı, açılan davanın mahkemece reddedildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 2022/234 Esas, 2022/2232 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davalı ...'den alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.