Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6665 E. 2024/736 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, kesinleşmiş orman kadastrosu ile önceki tapulama kararı arasındaki uyuşmazlık nedeniyle taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı idarenin davasını dayandırdığı kesinleşmiş orman tahdidi ile önceki tapulama kararı arasında çelişki bulunduğu, bu nedenle davanın reddine ilişkin gerekçenin hatalı olduğu ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidine göre konumunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... İadresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

1956 yılında yapılan tapulama çalışmalarında ...Köyü/Mahallesi 17 parsel, tapu kayıtlarına istinaden 15.520 m2 yüzölçümü, palamutlu tarla vasfı ile dava dışı Halil Çevik adına tespit edilmiş, Orman İdaresinin çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek itirazda bulunması üzerine Gördes Arazi Kadastro Mahkemesinin 1956/1287 Esas,1957/756 Karar ... ilamı ile davanın reddi ile taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Taşınmaz bilahare davalıya satılmıştır.

Davacı ... İdaresi çekişmeli taşınmazın 1995 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içerisinde kaldığını ve bu durumun kesinleştiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince çoğunluk görüşü ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi davanın reddedilmesine konu gerekçe de doğru değildir. Şöyle ki; davacı ... İdaresinin, dava konusu taşınmazın bir kısmının kesinleşen tahditte orman sınırları içerisinde kaldığını iddia ettiğine yani davasını kesinleşen tahdide dayandırdığına göre kesinleşen hüküm ile eldeki davanın sebebi aynı değildir. O halde dava sebepleri aynı olmadığından Gördes Arazi Kadastro Mahkemesi kararı kesin hüküm teşkil etmez ve bu nedenle dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdidine göre konumunun belirlenmesi gerekir. Orman İdaresinin orman iddiası ile açtığı bu davanın kesinleşen orman kadastro harita ve tutanaklarının uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekir. Gördes Arazi Kadastro Mahkemesinin 1956/1287 Esas,1957/756 Karar ... ilamı ile taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş ise de bu karar orman kadastro komisyonu çalışmaları sırasında her nasılsa uygulanmamış, ancak ilgililer buna karşı Kanunun öngördüğü süre içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası açmadığından tahdit kesinleşmiştir. Bir yerin orman olmadığı konusunda kesin hüküm bulunması orman tahdidinin kendiliğinden geçersiz olduğu sonucunu doğurmaz. Bir yanlışlık varsa süresinde açılacak bir dava ile bu durumun düzeltilmesi gerekmektedir. Davalı tarafından bu yönde bir dava açılmamıştır.

Davacı ... İdaresinin... Köyünde (Mahallesinde) 25.02.1998 tarihinde ilan edilen orman tahdit çalışmalarına dayanarak iddiada bulunduğu ancak dava konusu taşınmazın ...Köyünde (Mahallesinde) olduğu, Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası Demirci Kaymakamlığı tarafından 13.12.2023 tarihli yazı cevabı ile 1990-1999 yılları arasında ...'nın ayrı ayrı köy tüzel kişilikleri olduğu ve 1956 yılından beri sınır değişimine ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle davacı İdarenin dayandığı...'de yapılan orman tahdit çalışmalarının, dava konusu taşınmazın bulunduğu Kulalı'da ilan edilip edilmediği, ...için bağlayıcı, kesinleşmiş bir orman tahdidi olup olmadığı hususunun araştırılması, sonucuna göre çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer olan Kulalı'da kesinleşmiş orman tahdidi olduğu anlaşıldığı takdirde, dava konusu taşınmazın bu tahditteki konumunun tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Bu cümleden olarak; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman tahdit çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosyaya getirtilerek; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi kurulu ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.